News
News
MEKİN ŞAHİN
CHP Kurultayı sonrası eski CHP Muş gençlik kolları başkanı Erkan Çakır, X’ten CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ı kurultayda para karşılığı delege sattığını iddia eder. Yeşiltaş iddiaları ‘iftira’ diyerek yalanlar ve Bursa başsavcılığına paylaşımın kaldırılması, şüpheli veya şüphelilere kamu davası açılması talebiyle şikâyette bulunur. Bursa başsavcılığı yetkisizlik kararı verir ve dosyayı Ankara başsavcılığına gönderir.
Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılır. Kazanan Özgür Özel olur. 6 Kasım 2023 yılında PM seçimleriyle kurultay tamamlanır. 4 Kasım gecesinde başlayan dedikodu sonraki günlerde Kılıçdaroğlu’nun ‘’hançerlendim’’ sözlerine kadar uzandı. Ancak ilk defa Özgür Özel’i destekleyen Erkan Çakır ile Nihat Yeşiltaş arasındaki sürtüşmeyle; kurultay hukuki bir sürecin içine çekilir!
Sürecin kamuoyunda duyulmasıyla, birçok kişi savcılığa baş vurur. Kişiler ve kurultayla ilgili ifadeler verir.
Sonuçta iki önemli dava oluşur. Kurultayın yok hükmünde sayılması ve Kurultay delege iradesini menfaatle sakatlayan kişiler hakkında ceza davası.
AKP ve Tayyip Erdoğan siyaset gereği, CHP’nin kendinden kaynaklı gelişmeyi kendi çıkarına kullanmak ister.
Çatışma yaratır.
Hatta CHP’nin parçalanmasının önünü açmak ister.
Önemli olan CHP genel başkanı ve MYK’nın süreci kendi kontrolünde tutarak parti içi çatışmayı sıfırlama çabasıdır!
Peki çaba gösterildi mi? Gösterilmediği gibi parti içi çatışmayı körükleyen açıklama ve karalama propagandasıyla, karşı taraf yaratılması adımları atıldı! Yeniden açılan CHP’nin 4. Genel başkanı Kılıçdaroğlu kimi televizyon ve gazeteciler eliyle ‘’vatan haini’’ ilan edildi. Enteresan olan dün Kılıçdaroğlu’nu vatanı kurtaracak kahraman ilan edenlerin 29 Haziran 2023 itibarıyla yerle bir etme çabaları. Aynı küme dün Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarattığı Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’i ‘’halk kahramanı’’ ilan ederken, Kılıçdaroğlu’nu bölücü, CHP’ni bitiren ve AKP hizmet eden biri ilan ederek itibarsızlaştırıyor.
Ve bunu her gün her ortamda yapıyorlar! Oluşacak tepkileri ve kaybedilecek oyu düşünmeden yapıyorlar!
‘’Sözde CHP savunucuları’’ kulaklarını tersten tutuyor. Dengeyi öyle kaybediyorlar ki hak savunan işçileri ve sendikaları dahi AKP hizmetkarları diyerek suçluyorlar. İşçi sendikası belediyeden alacağı olduğunu açıklıyor. Ve ödenmesini istiyor. Vay sen neden açıklama yaptın. Sen nasıl olur belediye yönetimini eleştirirsin. Saldırı ahlaksızca ve akılsızca yapılıyor. Aynı işçi, aynı sendika AKP ya da MHP belediyeleri hakkında açıklama yapsaydı, yine işçileri ve sendika temsilcilerini suçlayacaklar mı?
Merak ediyorum!
CHP hırsızın, rantçının ve halk düşmanının kimliğine, düşüncesine bakarak değerlendirme yapmaz ve savunmaz. Hukuk dışı, adaletsiz her şeyin karşısında durur. 1990’lardaki İSKİ örneği bu tavrı net ifade eder ve gösterir.
Kurultay sürecinde delege iradesi değişik yol ve yöntemle sakat edildi mi? Edilmedi mi? Karar mahkeme tarafından verilecek. Bunun ötesinde sürecin bu iddialarına gerçekten yapılarak sonuç alındımı, alınmadı mı?
Bunu söyleyecek olan kişiler ya sessiz kalacaklar ya da CHP ve Türkiye halkını düşünüyorsa şaibeyi doğruları söyleyerek ortadan kaldıracak!
Tavşana kaç Tazıya tut demeyecekler. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti demeyecek. Dahası kırk türlü yol ve yöntemle elinden genel başkanlığı alınan kişiyi bu sürecin sorumlusu ilan etmekten vaz geçecekler!
Unutmasınlar bu partide; Bülent Ecevit, Kasım Gülek, Kemal Satır, Kâmil Kırıkoğlu, Erdal İnönü, Hikmet Çetin, Altan Öymen, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasi liderler geldi geçti.
O makam hak edenindir.
Hak ettiği süre o makamda kalır. Özgür Özel hak ediyorsa, hiçbir mutlak butlan genel başkanlığını yok edemez. Etmiyorsa meltem yeliyle uçar gider.
Mutlak butlan; borçlar hukuku, ticaret hukuku, idare hukuku, medeni hukuk gibi alanlarda sıkça kullanılan bir terim olmakla birlikte bir işlem veya olayın gerçek dünyada gerçekleşmiş olsa bile taşıdığı şartlar gereği hukuken hiç gerçekleşmediğini ifade eder. Kısaca örnek vermek gerekirse; resmi nikahlı bir kimsenin yeniden resmi nikah kıyması butlan (mutlak butlan) sayılır.
Siyasi partilerin iç seçimleri açısından:
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi, oylamaya hile karıştırmayı suç sayar. Ancak bir delegenin menfaat karşılığı oy kullanması, eğer aldatma, korkutma veya yanıltma unsurları içermiyorsa, hukuken “irade fesadı” sayılmaz. Çünkü kişi kendi özgür iradesiyle karar vermiştir. Bu durum etik dışı olabilir ama doğrudan cezai yaptırım doğurmaz. İrade fesadı sayılabilmesi için:
– Korkutma (örneğin tehdit),
– Aldatma (yanlış bilgiyle yönlendirme),
– Yanılma (gerçeğe aykırı kanaat oluşturma) gibi unsurların varlığı gerekir. Eğer bu unsurlar varsa, hem özel hukukta kararın iptali gündeme gelebilir hem de ceza hukuku açısından suç teşkil edebilir. Kurultay sürecinde aldatma ve yanıltma var mı yok mu?
O gece Ankara’da ve kurultay salonunda olan tüm CHP camiası biliyor! Şimdi susma zamanı.
Sürecin sonucu beklenmeli. Her gün gündeme taşımadan, yanlış adresleri suçlayarak kendinizi yıpratırsınız!
Sayın Genel Başkan
Üç Beş Kişi Kalmış
Kimin İçin Demokrasi (3)
DENİZ Baykal sonrası CHP!
Benden! Senden!
Kültürel Faaliyetlerden Konsere!
Örgütlü toplum ve demokrasi: Sendikalar, Odalar, Köyün geleceği ve Hemşeri dernekleri!
BUGÜN DE ÖLMEDİM ANNE
Türkiye Nereye Gidiyor!
Siyasetin Zennesi!
Geliyoruz!
Faşizmi Tanımadan, Doğru Mücadele Veremezsin!(1)
Biz yol arkadaşımızla yapacağız
CHP Dünyasına Çağrı! Değişim ve Dönüşüm
Yeni Türkiye düzeni.!
