Sayın Genel Başkan

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MEKİN ŞAHİN

Sayın Genel Başkan

Değişim ve dönüşüm olması için iki önemli gelişmenin birbirleriyle örtüşmesi gerekir. İlki ülkenin tüm üretim ilişkilerinde objektif şartlar var olmalı. Objektif şartlar, değişim ve dönüşüme açık olmalıdır.
İkincisi Objektif şartları değişim ve dönüşüme taşıyacak niyet ve örgüt gerekir. Halka yatay ve dikey örgütlenmeyle yön vermeli ve yönetmeli. Değişim ve dönüşümün en ciddi gücü haline getirmelidir. Bu iki koşul birbiriyle örtüşmezse değişim ve dönüşüm olmaz. Devleti yöneten güç yönetmeye devam eder.
Türkiye’nin somut koşullarının somut analizini yaptığımızda; sistemin tüm üretim ilişkilerinin çürümüş olduğu tespit edilir.
Ne üretim aracına sahip olanlar rahat, ne üretici güçler rahat nede tüketiciler rahat.
Hiçbiri memnun değil.
Mevcut üretim ilişkileri içinde yönetilmek istemiyor. Ülkedeki tüm üretim ilişkilerinin ve hukuk sisteminin yeniden inşa edilmesini istiyor! Daha çağdaş, daha demokratik, daha adaletli bölüşüm ve tüketimin olduğu Türkiye istiyor. Halk mevcut hükümetle yönetilmek istemiyor, mevcut hükümette halkı insanca koşullarda yaşatmak ve yönetmekte acze düşmüş durumda.
Değişim ve dönüşümün somut koşulları var.
Değişim ve dönüşümle bu koşullar üzerinde yeni yönetimi kuracak örgütlü önder örgüt iradesi yok!
Örgüt iradesi gökten zembille inmez. Hazırlık süreci var. Toplumsal değişim ve dönüşümü sağlayacak çözüm projelerin ve iddiaların halk nezdinde benimsenerek kabul görmesi gerekir.
Yani üretim sistemi ve üretim ilişkileri ciddi biçimde analiz edilerek, neyin nasıl çözüleceği tespit edilerek, parti programı haline getirilmelidir.
Üretim sistemi ve yeniden denge üzerine oturtulan; üretim ilişkilerini koruyacak ve devamını sağlayacak hukuk sistemiyle devrimci gelişimin kapıları sonuna kadar açılmalıdır. Bu iddiaları taşımayan hiçbir parti halk içinde örgütlü olamaz ve değişim sürecini başlatamaz! Çünkü halkın güvenini alamaz.
Sadece zaman zaman tesadüfü destek görebilir, ateş böceği gibi yanar ve söner.
Sayın genel başkan siyasetçi olarak ülkeye hizmet verecek bir makamdasınız. Değişim ve dönüşüm iddiasıyla genel başkan seçildiniz. Dört ay sonra 22 yıllık olumsuz birikimin yarattığı tepkiyle 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP ciddi başarı elde etti. CHP birinci parti oldu. Değişim ve dönüşümle başlayan rüzgâr, seçim başarısıyla CHP ve sizi bir anda umut olmaya aday yaptı! Maalesef ısrar ve rastgele umut adaylığının etrafında dönüp duruyorsunuz. Genel başkan olduğunuzdan bugüne ülke koşulları analizi üzerine oturan parti programını sonuçlandırabilirdiniz. Ya yapmadınız ya da etrafında topladığınız kadro yaptırmadı. Her şey kopuk ve tersten götürülüyor.
Tüzük kurultayı yaptınız. Hiçbir şey değişmedi.
Çünkü tüzük ortak dilin(ideoloji-program) ve siyasi hedefin (çözümlerin zamanlaması) üzerine oturacak düzenek içinde yapılır. Aynı şeyi düşünen insanların, siyasi hedeflerine giden yolu tüzükle somutlaştırır ve vücut buldurursunuz.
Örnekle ifade edecek olursam: Tarımsal üretimi yapan köylünün yeniden üretime dönüşünü ve yaşamını güvence altına almak için tarım üretim ve satış kooperatiflerini üretim sisteminin içine almak isterseniz; köylüyü bu sürece taşıyacak örgütlenmeyi ve çalışma tarzını tüzükle belirler ve pratik adımları ona göre atarsınız. Tarım üretiminde bu niyetiniz yoksa, tüzükte örgütlenme ve çalışma tarzını maddeleştiremezsiniz!
Türkiye’de üretim sisteminin ana ekseni yok. Sermayesi olan para satarak rant elde ediyor. Ya da ülke ihtiyacı olmaktan uzak kar getirecek alanlara yatırım yapıyor. Sonuç her şey hukuken, ahlaken çürüyor. Üretim tüketim dengesi alt üst oluyor.
Kısa kısa bazı kavramları tanımlamak, sorunun kaynağına inmeyi kolaylaştıracaktır!
Üretim sistemi nedir?
Üretim aracı üzerinde, üretici araca sahip olanla, üretim aracında üretim yapan üretici güç arasındaki ilişkidir. Fabrika sahibiyle, üreten işçi ve memur arasındaki ilişkidir. Biri sermayesi karşısında üretimden büyük pay alır. Diğeri bir günde ürettiği değeri, bir ayda ücret olarak alır. Üreten 30 günlük sürenin bir günü kendine 29 günü üretim aracı sahibine çalışır.
Üretim ilişkisi nedir?
Sermaye, üretim aracı, üretici güç, dağıtım, bölüşüm ve tüketim ilişkilerine üretim ilişkisi denir. Sıkıntı sermaye ile üretici güç arasında başlar; bölüşüm ve tüketimle doruğa çıkar. Bu ilişkilerin tümü toplumsal yaşamın sosyal, siyasi ve hukuksal biçimini etkiler. Devlet yönetiminin özünü etkileyerek baskıcı ya da demokratik olmasını sağlar.
Eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal aktiveler, kentleşme üretim ilişkilerinin devamını sağlayan eylemleridir.
Her şey güzel olacaksa bölüşüm ve tüketimi sağlayan ilişkileri güçlü kılan üretim sistemini koordine etmek zorundasın!
Kaos, kriz, sömürü ve tasfiye kapitalizmin genel karakteridir. Kapitalizmin genel karakterine dur demek için kollektif birikimle kamu sektörünü, üretici gücün alım gücünü yüksek tutan devlet sektörünü üretim sisteminin ana eksenin üç sac ayağından ikisi haline getirilmelidir.
Tarım ve hayvancılıkta üretici ve satış kooperatifleri, entegre sistemle gıda ve tekstil sanayi faaliyetlerinde bulunan kamu sektörü.
Özel ve kamu sektörünün girmediği alanlarda üretim yapan devlet sektörü.
CHP parti programını üretim sistemine sokulacak kamu ve devlet sektörünü göz önüne alarak hazırlamalıdır!
Her üretim biriminde örgütlü halkı olan Türkiye’yi hedef yapmalıdır.

Sizin İçin Seçtiklerimiz...

Örgütlü Mücadele Kişi Umut Yaratmaz Çözüm Umut Yaratır! Ölüme Giden Gözler de ki Işık Benden! Senden! Kaybolan Siyasetin Heyecanı Kültürel Faaliyetlerden Konsere! Türkiye de işsizlik ve eğitim… Örgütlü toplum ve demokrasi: Sendikalar, Odalar, Köyün geleceği ve Hemşeri dernekleri! Türkiye Nereye Gidiyor! Geliyoruz! Susmak tavır değildir! Faşizmi Tanımadan, Doğru Mücadele Veremezsin!(1) Kadan Ben Olam Siyasi birlik! Yerel mevzi neden önemli…