Wordpress Hosting
Lise Yıllarında Mantığı Sevmezdim

Lise Yıllarında Mantığı Sevmezdim

ABONE OL
Haziran 28, 2025 12:38
Lise Yıllarında Mantığı Sevmezdim
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEKİN ŞAHİN

Lise Yıllarında Mantığı Sevmezdim

Çocukluğumda deli fişektim. Gençliğim pek farklı geçmedi. Kendime göre çizgilerim vardı, asla taviz vermezdim. çoğu kez anlık karar verir ve uygulardım.
Liseli arkadaşlarımın kimi tehlike sınırlarında yanımda olmak istemezdi. Kaçmazdım! Daima sorunun üstüne gider, bedelini öderdim. Yüreğinde biraz kabadayılık olan gençler gibi, Yılmaz Güneyi çok severdim.
Filmlerini defalarca seyreder ona benzemek isterdim. O garibanın, yoksulun ve çaresizin dostuydu. Ağa zulmüne ve haine daima karşı duruyor, sevdasını da yiğitçe yaşıyordu. Lise dönemim tamda Mahirlerin, vurulmasına, Denizlerin asılmasına denk düşmüştü.
Onlarda zalime zulme karşı koyan ve bu uğurda ölüme koşarak giden yiğit insanlardı. Onlara komünist diyorlardı Kozan’da! Ölümleri için iyi oldu, vatan bu hainlerden kurtulduk diyorlardı. Yüreğimin sesi bu iddiaların hiçbirine katılmadı. Aksine onları daha çok seviyor, yaptıklarını öğrenme arzusuyla yanıp tutuşuyordum.. Köyümüz insanları bana çok benziyordu. 12 Mart cuntası sonrası ilk muhtarlık seçiminde; Deniz Gezmiş’e azalık seçimin de en yüksek oy verilerek sahiplenildi. Köyümüze Kozanın küçük Moskova’sı derlerdi! Solun kalesiydi. Bütün baskılara rağmen de bu özelliğini kaybetmedi. Sokaklar benimdi!
Yıllarca da benim olarak kaldılar. Sokaklar da öğrendiğim o kadar çok şey var ki, hangisini yazayım; biri var ki yaşamımda yanımda, önümde, beynim de, verdiğim kararlar da hep o vardı. ”Yaşamak ve büyümek için, geleceğe yol olmak için tek çare saldırmaktır!” O nedenle Cem Karaca’nın ”saldır da! saldır da! büyü..” türküsünü çok severim.
Lise yıllarım da Mantık dersi vardı. İçeriğini hiç sevmezdim. Çevre koşullarımız belki de o dersi sevmemize engeldi ama biz farkın da değildik.
Dersi veren aynı zaman da Cebir ve Geometri dersi veren öğretmenimdi. Kendisine son derece bağlı öğrencilerden biriydim ama Mantık dersinde arka sıralara kaçar, başımı sıraya koyarak başka hayale dalar giderdim. Bir gün öğretmenim beni dürterek kaldırdı. Nedir bu hal dedi. Gözlerinin içine bakarak. ” Hocam, ben mantıktan bir şey anlamıyorum ve sıkılıyorum.” dedim. Öğretmenim bana güler yüzle, ” o vakit çık dışarı, bir daha da mantık dersine girme” dedi. Sevinçle sınıftan çıkarak okul bahçesine gittim.
Bahçe sessizdi. Öğrenciler zeminden, üçüncü kata dersteydiler ve ben öğretmen baskısı olmaksızın bahçedeydim. O an birden çevremdeki boşluğun anlamsız olduğunu hissettim. Yanlış bir iş yaptığım düşüncesi beni kemiriyordu. Zil sesiyle kendime geldim. Vücudumun ter içinde olduğunu anladım.
O duygularla daha fazla okulda olamayacağımı hissettim.
Koşarak sınıfa çıktım. Kitapları aldım ve okul duvarından atlayarak hüpsü dağının yolunu tuttum.. Bir kaç gün sonra cebir dersi öncesi sınıf kapısın da öğretmeni bekledim. Öğretmenler odasından çıkar çıkmaz yanına gittim.
Konuşmak istediğimi söyledim. peki diyerek öğretmenler odasına aldı. Ben kendisine o gün ki durumumu anlattım ve özür diledim. Bana tek bir şey söyledi: ”Mekin yaptığın işin yanlış olduğunu, duygularınla değil hayatın sana öğrettiği ama senin farkına varamadığın mantığın söyletmiştir. Mantık dersi senin bizati yaşadıklarının bilimsel metotlarla anlatımıdır. İnsan kendi yaşamını sevmez mi?” Kalk cebir dersine gidelim dedi. O günden sonra Yılmaz Güneyi anlamam kolaylaştı Mahir, Deniz, Kaypakkaya ve arkadaşlarının gerçeğini daha ciddi öğrendim.
Cumhurbaşkanı ne benim, ne de diğer yurttaşların özel düşmanıdır. Ancak yaptığı uygulamaların sosyal devlet algısını yok etmesini, demokratik hak ve özgürlükleri baskı altına tutmasını, yaşam biçimime müdahale etmesini ve üretimin ekseninden çıkarmasının doğru devlet kararı olamayacağı için, gizlemeden, saklanmadan karşı çıkıyorum. Gezi parkı direnişini vb.’lerini sembolize olmasını, gereksiz gök delenlerin çevre kirliliği yaratmasına, İstanbul kanalının ekonomik-sosyal- siyasal sıkıntı yaratacağına inandığım için karşı olmam; kendi insanlık anlayışımla özdeş gördüğüm için destekliyorum. Bu benim mantığımın kararıdır! Duygular mantığın önüne geçerse, o siyasetçi kendi kendini yok eder. Yok olması için başka siyasetçiye gerek yoktur! Seni çok seviyorum öğretmenim!

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP