MEKİN ŞAHİN
Sayın Özel 6 Nisan’da bir manifesto yayınla. Türk halkının kulağı ve gözü sende. Kaybettiği yaşam değerlerini yeniden kazanmayı senden umut ediyor.
Türkiye’de Umudu Yeşert!
Türkiye Cumhuriyet tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor. Halkın birliği ve dayanışması, farklı çözümlerle zenginleşmeli ve güçlendirilmeli. Halk 31 Mart 2024 yerel seçiminde anlık tepkiyle faşizan devlet yönetimine tepki gösterdi. Umut olmasını istediği CHP’ne hiçbir siyasetçinin ön görmediği desteği verdi.
Sonuçlar daha önce halka yakıştırılan aymazlık İddiasını bitirdi. Kendi yaşamına sahip çıkacağını dünya aleme gösterdi. Sıra CHP’ni yöneten kadrolarda. Sıra Türkiye’yi yönetecek ve mutlu huzur dolu yaşama taşıyacak CHP genel başkanında.
Sıra sizde sayın Özgür Özel!
CHP’nin Türkiye ve Türkiye halkını nasıl ayağa kaldıracağını dosta, düşman bilumum dünyaya 6 Nisan 2025 olağanüstü kurultay salonu kürsüsünden anlat.
Çözümleri anlat. Demokratik halk iktidarını anlat. Evrensel hukuk değerleriyle insanca nasıl yaşanacağını anlat.
12 Eylül askeri darbesiyle gündeme oturtulan etni-site ve inançlar üzerinde siyaset döneminin sona erdiğini anlat. Türkiye’de yaşayan ve ırkı, inancı, rengi, düşüncesi ne olursa olsun; birlikte yaşama kanallarını açan ve koruyan demokratik bir anayasanın; halk iradesiyle nasıl yazılacağını anlat.
Hak aramanın, örgütlü güç olmaktan geçtiğini, halkın hak ve özgürlüklerine sahip çıkacağı örgütlenmenin önünü açacağını anlat.
Türkiye’de kaos, bunalım ve krizler halkın umudunu mavileştirdi. Önünde keskin viraj var. Bu virajı Türkiye halkıyla omuz omuza nasıl geçeceğini anlat.
Tarihi görev Sayın Özgür Özel sizi bekliyor!
Sayın genel başkan hak yolunda insanlar aramaktan bıkmaz. Hiçbir şey olmazsa gelmişini geçmişini arar. Anadolu bu deli yüreklerle dolu.
Kırk yıl Taptuk emre dergâhına odun taşıyan Yunus’ta deli yürek derviştir. İslam’ı Tasavvuf düşlerinin süzgecinden geçirerek insanla buluşturan bir şair, bir ozan olan, bir deli yürektir. Sabrı çılgınca yaşadı.
Daima sevgiyi ve adaleti; insan yüreğinde aradı. Yunus duymuş, düşünmüş, aramış, irdelemiş ve sade bir dille halka anlatmış. Yüzyıllar sonrasına belgelerle aktarmıştır.
Aradığı ve inandığı her şeyin özüne inerek; halkına konuşarak ve yazarak aktardı. (Öğütler kitabı!) Yunus tanrıyı, acunda yaşayan her şeyde aramış ve özellikle insanla bütünleştirmiştir. Şiirlerinde
düşündüklerini açıkça ifade etmiştir.
Bu yüzden molla Kasım tarafından “İslam’a” aykırı içerik taşıyor denilerek şiirleri yasaklanmıştır.
Onların korkusu Yunusun insanlaşmayı önemsemesi oldu. Özgürleşen insan ruhu daima yasakçıların, zalimlerin ve diktatörlerin korkusu olmuş. Türkiye halkına Yunusu, Yunus yolunda gidenleri ve kendini anlat.
Nereden geldiği önemli değil gerçekleri arayarak, bulduğunda korkusuzca anlatmak ve savunmak insanlıktır. Bir o kadarda deliliktir! Dün o deliliği gösterenler, insan sevgisini ve kurtuluş yolunu
gösterdiği için halk onu ” eren” yaptı.
Güzel olan sadelik ve açıklıktır. Güzel olan yaşatmak için yaşamaktır!
Sayın genel başkan bir manifesto yaz ve anlat. Neden mi? İnsanlığı var eden ve özgürlüğe taşıyan emeğin yüceliği bilinçli bitirilmiş. Ne yaşandı ne yaşatıldı bunların terazisi önemli değil. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Düşlerimizi, inançlarımızı korkusuzca açıklamaktır önemli olan. Nereden geldiğinin, terazide önemi yok! Olaylar öylesi hız için de ki kimi zaman nereden başlayacağını kestiremiyorsun. Her şey sisle örtülü.
Ne siyaset ne aydın ne basın aydınlanmanın şafağın da değil. Kendi yarattığı sis perdesini üzerine yorgan gibi çekmiş. Yüreğinde ki ürpertiyi gizleyerek gidermeye çalışıyor.
Çevremizde, evimizde, ülkemizde, işyerimiz de bir şeyler yerinden oynuyorsa; ilgisiz kalabilme hakkımız var mı? Bilgi çağının Türkiye yurttaşları ilgisiz. Kirli bilgiler yumağında boğulmuş ve o kirli
bilgilerin etkisinde, fukara deli misali tekrarını yapıyor.
Gövdeye kurt düşmüş!
Nereden geldiklerini unutmuşlar. Nereye gideceğini uçan halı üzerinden seyrediyorlar. Türkiye’yi kendi dünyalarına çekenlerin cam gözlüğüyle bakıyorlar. Bunları anlat. Anlat ki sokağa insinler.
Anlat ki sokağa indiklerinde ne yaptıklarını görsünler. Anlat ki kendi yaşamlarına sahip çıkmayı CHP önderliğin de öğrensinler!
Sayın genel başkan bak şair ne demiş:
”Gövdemdeki Kurt
Sen
benim
minare boyunda çam gövdeme,
yumuşak
beyaz
bir kurt gibi girdin, kemirdin!
”Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz?”
Bir şehir vardı.
Yeller eser yerinde.
Beş şehir vardı.
Yeller eser yerinde.
Yüz şehir vardı.
Yeller eser yerinde.
Yok olan
şehirlere şiirler yazılmayacak,
Ekmek
hepimize yetmiyor, kitap da yetmiyor,
ama keder dilediğin kadar,
yorgunluk da göz alabildiğine.
Hürriyet hepimize yetmiyor.”
Ne Yunuslar engeli taktı ne Mustafa Kemal, ne 68-78 kuşağı engele aldırmadı. İnançları adına yol aldılar. Kurşuna, dar ağacına ve özgürlüğe merhaba diyerek.
Bugünde Açlığa, yokluğa ve teslimiyete hayır, özgürlüğe yeniden selam! Diye haykırmış. Bunu anlat!
Sayın genel başkan bak şu dünyanın işine! Hak aramak bitti. Hak arayan insan aranıyor şimdi.
Hakkını savunanları, kendi hakkını gasp eden yalakalar eleştiriyor. Bilmiyor ki eleştirdiği kişi kendi hakkını da savunuyor. Tıpkı yıllar öncesi yurtsever insanlara yapılan eleştirinin bir versiyon altı.
Tam bağımsız Türkiye! Dediler. Vatan haini ilan ettiler. Saldırdılar. Vurdular. Astılar. İşkenceyi zevkle yaptılar. Mahpusları mekân yaptırdılar. Aradan yıllar geçti. Biz yurtseverler haklı çıktı! Ama dün yaptıklarını CHP başta olmak üzere demokrasi güçlerine yeniden yapıyorlar. Tarih bir kez daha hak arayacak yurtsever, önder arıyor.
Dün yaptıklarını unutanları anlat! Anlatacağın manifesto önce Türkiye’yi sonra dünyayı dalga dalga ayağa kaldırsın!