Egzersiz alerjisi nedir?

Egzersiz alerjisi nedir?

ABONE OL
Ocak 4, 2024 13:55
Egzersiz alerjisi nedir?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son yıllarda giderek yaygınlaşan alerjik hastalıkların yeni yeni tanınan türlerinden biri de egzersiz alerjisidir. Egzersiz alerjisi, ciltteki hafif kızarma ve kabartılardan karın ağrısı, bulantı ve kusmaya, astım krizinden anaflaksiye kadar çok farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Jogging (yavaş koşu), tenis, futbol, bisiklet, kayak ve hatta aerobik gibi birçok spor egzersiz türü alerjiye neden olabilmektedir.

RİSK FAKTÖRLERİ

Yemek yedikten veya bir ilaç alındıktan sonra yapılan egzersizlerde alerji ihtimali daha fazladır. Bu yiyecek, kişinin evvelden beri alerjik olduğu bilinen bir madde olabileceği gibi, herhangi bir besin maddesi de olabilir. Egzersiz alerjisine neden olabilen yiyeceklerin başlıcaları, karides, istiridye.. gibi deniz hayvanları, şeftali, üzüm, kereviz, elmadır. İlaçlar içinde aspirin, ağrı kesiciler, romatizma ilaçları ile bazı antibiyotiklerin riski daha fazladır.

Yine egzersizden önce alkol veya kafein (kola, kahve, çikolata…) alınmış olması ve egzersizin fazla sıcak ve nemli ya da çok soğuk ve kirli havada yapılmış olması da riskli bulunmuştur. Bazı kişilerde yağmur altında yapılan egzersizler suçlanmıştır. Adet dönemindeki hanımlarda da egzersiz alerjisi ihtimali daha fazladır. Egzersiz alerjisi riskinin en düşük olduğu spor yüzmedir.

BELİRTİLERİ

Egzersiz alerjisi tipik olarak bazı öncü belirtilerle başlar. Bunlar, yaygın sıcaklık ve kaşıntı hissi, yorgunluk ve ciddin kızarmasıdır. Daha sonra ürtiker (kurdeşen) diye isimlendirilen, 1-2 cm boyutlarında kaşıntılı kabarıklar ortaya çıkar. Cilt altı dokusunun şişmesi özellikle yüzde, avuç içi ve ayak tabanında belirgindir. Birçok hastada tansiyon düşüklüğü ile beraber şuur ile ilgili bozukluklar da görülür. Karında kramp şeklinde ağrılar ile bulantı ve kusma da meydana gelir. Baş ağrısı hem çok sık rastlanan ve hem de üç gün kadar devam eden en inatçı belirtilerdendir. Egzersiz alerjisinin belirtileri genellikle 2 saat içinde azalmaya başlar, fakat bazen 12 saat sürdüğü de olur.

EGZERSİZ ALERJİSİNİN ÖNLENMESİ

Egzersizle ilgili olarak sadece deri belirtileri gösteren hastaların, efordan önce antihistaminik ilaç almalarının yararı olabilir, ancak bunların her zaman tam etkili olması beklenmemelidir.

Egzersizden 4 saat öncesine kadar yemek yenilmemeli ve hiçbir ilaç da alınmamalıdır.

Ağır egzersizden önce, ısınma hareketleri yapılmalıdır.

Çok sıcak ve nemli ya da soğuk ve kirli havada egzersizden kaçınılmalıdır. Soğuk havada yapılacak egzersizlerde ağız ve burnun bir maske ile kapatılması işe yarayabilir.

Ağır egzersizler birden kesilmemeli, vücudun soğuması için egzersiz 10-15 dakika içinde yavaş yavaş bitirilmelidir.

Egzersiz alerjisi olan kişiler yalnız başlarına egzersiz yapmamalıdır.

Egzersiz alerjisi olanlar, egzersizden 10-15 dakika önce nefes açıcı spreylerinden kullanmalıdır.

Egzersiz sırasında öncü belirtiler ortaya çıkar çıkmaz egzersize son verilmeli ve derhal nefes açıcı spreyler alınmalıdır.

Alerjinin en korkulanı: Anaflaksi

Alerjinin en korkulan, en ağır ve tehlikeli şekli olan anaflaksi, vücudun tümünü ilgilendiren yaygın alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişir. Anaflaksi, alerjik şok ismiyle de bilinir; erken tanınıp acil olarak tedavi edilmediğinde kişiyi şok ya da ölüme kadar götürebilir. Gazetelerde okuduğumuz ‘Penisilin iğnesi yapıldı, yaşamını yitirdi’ veya ‘Arı sokmasından öldü…’ gibi olayların nedeni hep anaflaksidir. Ülkemizde her yıl ortalama olarak 100 kişinin anaflaksiden dolayı yaşamlarını yitirdikleri söylenebilir.

Anaflaksinin sebepleri

Anaflaksiye sebep olabilen pek çok madde vardır:

İlaçlar (penisilin, sefalosporin ve diğer antibiyotikler; aspirin, ağrı kesici ve romatizma ilaçları, lokal anestezikler, röntgen çekilirken kullanılan kontrast maddeler…)

Serumlar ve aşılar

Kan ve kan ürünleri

Yiyecekler (Yumurta, süt, domates, fıstık, deniz ürünleri…)

Yiyeceklere konan katkı maddeleri

Bozulmayı önleyici maddeler (Sülfitler)

Renklendiriciler (Tartrazin)

Tat vericiler (Glutamat)

Fiziksel etkenler: Egzersiz, soğuk

Çeşitli maddeler: Lateks, sperm

Anaflaksinin belirtileri

Anaflaksi, kişinin duyarlılığına ve alınan alerjenin miktarına göre değişik tablolara neden olur. Başta deri, alt ve üst solunum yolları, dolaşım ve sindirim sistemi olmak üzere pek çok organ sistemine ait belirtiler ortaya çıkar.

Anaflaksi, çok ani olarak ortaya çıkan bir durum olduğu için sadece doktorlar tarafından değil, herkesçe bilinmesi, tanınması ve ilk acil müdahalenin hemen yapılması, hastanın yaşamının kurtarılması bakımından çok önemlidir. Alerjenin alım yolu ve vücuda giriş hızı da anaflaksinin ağırlığını belirleyen önemli faktörlerdir. Mesela, penisilin iğnesi penisilin hapına göre çok daha ağır bir anaflaksiye yol açar!

Anaflaksi belirtileri, alerjenle karşılaşıldıktan hemen birkaç dakika sonra başlar, 15-20 dakikada zirveye çıkar ve 1 saat içinde de azalmaya yüz tutar. Anaflaksi, bazı kişilerde belirtiler tamamen kaybolduktan 8-24 saat sonra tekrarlayabilir. Bu nedenle, anaflaksi saptanan bir kişinin en azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması gerekir.

TEHLİKE SİNYALLERİ

Anaflakside, solunum ve dolaşım sistemini ilgilendiren belirtiler ciddi bir krizin işaretleridir.

Solunum sistemi belirtileri: Burunla ilgili olarak kaşıntı, su gibi akıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı… gibi belirtiler vardır. Ses tellerinin şişmesi (gırtlak ödemi), ses kısıklığı ve konuşma güçlüğü yaratabileceği gibi, bu darlığın çok fazla olması nefes alıp vermeyi güçleştirir, hatta tamamen imkansız kılar ve ölüme neden olur.

Bazı hastalarda ise astımlılarda olduğu gibi inatçı öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gelişir.

Dolaşım sistemi belirtileri: Çarpıntı, düzensiz ve hızlı kalp atışları, göğüs ağrısı, baş dönmesi.. vardır. Kan basıncının düşmeye başlaması ciddi bir anaflaksinin habercisidir. Yaşlı hastalar kalp krizi de geçirebilirler.

Sindirim sistemi belirtileri: Karında kramp tarzında ağrılar, bulantı, kusma, karında şişkinlik ve gerginlik, ishal ortaya çıkar.

Diğer belirtiler: Bu sistemlere ait belirtilerden başka birçok hastada, terleme, idrar kaçırma, baş ağrısı, şuur bozukluğu, halüsinasyon.. görülür.

Anaflakside ölüm: Anaflakside ölüm nedeni gırtlak ödemi veya inatçı tansiyon düşüklüğü veya kalp krizidir.

ANAFLAKSİ TEDAVİSİ

Anaflaksi çok acil bir durumdur. Kişiye hemen girişimde bulunulmadığı zaman kısa zamanda ölüme sebep olabilir. Bu sebeple, anaflaksi belirtileri saptanır saptanmaz bir taraftan en yakın doktor veya hastaneye ulaşılmaya çalışılırken, diğer taraftan yapılması gereken bazı işlemler vardır.

Alerjenin vücuda girdiği yer belli ise (Arı sokmasında olduğu gibi!), o bölgeye hemen turnike yapılarak zehirin kana karışması engellenir. Varsa, arının iğnesi çıkartılır.

Kişi sırtüstü yatırılır ve bacakları yukarı kaldırılır. Bu sayede beyin ve kalp gibi önemli organlara daha fazla kan gitmesi sağlanır.

Hasta sıcak tutulur.

Mümkünse oksijen verilir.

Anaflakside yaşam kurtarıcı ilaç ADRENALİN’dir. 1:1000’lik adrenalin, 0,3-0,5 ml dozunda 20 dakika arayla cilt altına zerk edilir.

Anaflaksi tedavisinde yararlanılan diğer ilaçlar kortizon ve antihistaminikler’dir. Astım krizi belirtileri olan hastalara bronş spazmını azaltan nefes açıcı ilaçlar da verilmelidir.

Kan basıncı düşük olan hastalara hem kan basıncını yükselten ilaçlar (vazopressörler) hem de damar yoluyla sıvı uygulanır.

Gırtlak ödemi nedeniyle asfiksi (boğulma) belirtileri gösteren hastalara nefes alabilmeleri için acil trakeostomi (ana nefes borusuna dışarıdan delik açılması) gerekir.

ANAFLAKSİDEN KORUNMA

Daha önce anaflaksi geçirmiş olanlar, durumlarını bildiren bir kart veya künye taşımalıdırlar.

Anaflaksi nedeniyle ölüm tehlikesi atlatanların yanlarında sürekli olarak adrenalin bulundurmaları gerekir. Bu kişilere adrenalini hangi durumda, nasıl uygulayacakları da öğretilmelidir.

Anaflaksiye neden olan etkenlerden (ilaç, yiyecek…) uzak kalınmalıdır.

Anaflaksi tanımlayan hastalara iğne şeklindeki ilaçlardan çok hap veya şurup verilmelidir.

Anaflaksi tanımlayan hastalara ß-bloker sınıfı ilaçlar verilmemelidir.

En azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması gerekir

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.