OKTAY EROL
Yaşamının büyük bir bölümü CHP çatısı altında geçmiş, İstanbul gibi bir metropolde CHP’nin il başkanı olmuş, sonrasında milletvekili “liste” sıralamasında “uygun” yer bulmuş, Genel Başkan Sekreteri görevinde bulunmuş, ancak son yıllarda partinin merkez yönetimi “mülteci” konumuna layık görecek denli işlevsizleştirmiş… Gürsel Tekin’den söz ediyorum…
Seçim sonrasında sıkça açıklamalar yapıyor, her yaptığı açıklama birbirinden ilginç…
Diyor ki: Daha çok önseçim diyenler ne yazık ki önseçimden kaçınıyor. Ne yazık ki yıllardır kendi illerinde değişimin, dönüşümün D’sini yaşama geçirmiş değiller. Kendi illerinde, mahallelerinde partiye üye yapacak durumları yok. Önseçim olsa hiçbiri siyasete giremezdi!
CHP’de, dün de/ bugün de “yönetenlerin” ortaya koyduğu sorunsuzluğun/ bencilliğin ürünü bunlar!
***
Hep şunu söylemiyor muyuz? Tabana yetki vermezseniz, seçim aldığınız bölgelerde “örnek” oluşturacak “kucaklayıcılığı” göstermezseniz, seçmeni “ya çocuğuna ya da yakınına iş istiyor; bıktık” diyerek çıkmazın içinde bırakırsanız, il/ ilçe örgütlerinden tutun, delege belirlemede bile akıl almaz “renk oyunlarına” giderseniz, seçmenin sorularını “parti içinde muhalefet yapmak doğru değil” sözleriyle terslerseniz, üstelik kimi zaman seçmenin “tıpış tıpış” oy vermek zorunda olduğunu belirtip “o kadar bana oy verdiğine pişmansan, bundan sonra oy vermezsin; olur biter” derseniz…
Bugün olduğu gibi; yirmi yıllık partinin onda biri kadar üye sayınız olur, seçim sandıklarının başına “bir kişi” veremeyecek duruma gelir, seçimden sonra da oyuncağını yitirmiş çocuk/ borsada zarar etmiş dargelirli/ geçinemeyen emekli/ “iktidara” oy veren bir çoğunun seçim sonrasında dizini paraladığı gibi dövünürsünüz!
Bunca yaşanan “olgunlaşmış” koşullar karşısında gösterdiğiniz “başarısızlığa” ne gerekçe gösterirseniz gösterin; inandıramazsınız!
***
Adana’yı düşünüyorum: Anakent Belediyesi ile merkez ilçeler Çukurova, Seyhan Belediyelerinin yapılacak olan seçimde sonucun “ne” olacağı şimdiden görev başında olanları düşündürdüğü kanısındayım! Eğer düşünmüyorlar, yaşanan dört yıllık sürede “yaptıklarını” unutuyorlar, “tabanla” aralarına çektikleri duvarı akıllarına getiremiyorlar, ona göre de çalışma yapmayı gerekli görmüyorlarsa; geçmiş olsun derim!
Artık bu seçimde; her fırsatta kol kanat gerdikleri, baş uçlarında yer verdikleri İYİP’liler için “bizi desteklemeselerdi kazanamazdık” diyemeyecekler örneğin, ya da “açıktan” destek vermelerine karşın bir türlü “HDP’liler de bizi destekledi” diyememe utangaçlığını da gösteremeyecekler örneğin!
Demek ki “tabana” ses verme, dönme, gönlünü alma günü bu günler…
***
CHP’li Tekin’e katılıyorum… Ne yazık ki, yönetim dışında olanlar “önseçim, tabanın sesi” gibi olguları ısrarla gündeme taşımalarına karşın, yönetimi “ele” aldıklarında “önseçim” istemlerinden uzaklaşıyorlar! Zamanında “liste” belirleme yetkisi olduğu dönemlerde “her tür” anti-demokratik kararların altına imza attıklarını, “tabanın” sesini dinlemediklerini unutuyorlar!
Evet, önce “benzemezlerle” yola çıkmanın, “tabandan” uzaklaşmanın “yanlışlığını” anlayın; “tabanla” kucaklaşmanın yolunu arayın! Titreyin, kendinize gelin!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.