Kinoa, Ispanakgiller ( Chenopodiaceae ) familyasından, anavatanı Güney Amerika’nın And Dağları olan, glutensiz bir tahıldır. And Dağları’nın kurak ve çorak yamaçlarında yaşayan yerliler tarafından 7000 yıldır yetiştirildiği bilinmektedir. Dünya’da en çok Kinoa tarımı yapılan ülkeler Peru, Bolivya, Kolombiya, Şili, Arjantin ve Ekvador’dur.
Başta Güney Amerika olmak üzere ,Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde oldukça popüler olan kinoa, ülkemizde yeni yeni tanınmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ( FAO ), 2013 yılını “Uluslararası Kinoa Yılı” ilan etmiştir.
DİKKAT ! Ülkemize yeni giren her ürün gibi, kinoa yetiştiriciliğine karar vermeden önce sözleşmeli yetiştiricilik ve/veya satış imkanları hakkında detaylı bilgi edinmeden karar vermemenizi öneriyoruz.
Bilimsel İsmi : Chenopodium quinoa
Deniz seviyesinden başlayarak 4000 m rakıma kadar yetiştirilmesi mümkündür. Her rakıma uygun çeşitleri bulunmaktadır. Yağışlı, ılıman, sıcak ve kurak, soğuk ve kurak olmak üzere hemen her iklime adapte olabilir. Kendine döllenen bir bitkidir.
Toprak seçiciliği yüksek bir bitki değildir. Genel olarak tınlı, geçirgenliği yüksek, organik madde açısından zengin toprakları sever. Kurak ve çorak ( tuzlu ) topraklarda yetişebilir. 4.5 – 9.0 pH aralığındaki topraklarda yetiştirilebilir. Ağır killi topraklar, yetiştiricilik için tavsiye edilmez.
Kinoanın 200’ün üzerinde tescilli çeşidi bulunmaktadır. Son yıllarda, melezleme yöntemi kullanılarak saponin (kinoaya acılık veren bir maddedir) içermeyen çeşitler geliştirilmeye başlanmıştır. Türkiye iklimine en uygun çeşitler, yetiştiricilik süresi kısa olan kinoa çeşitleridir. Kısa gün çeşitleri, dane tutum riski az olan ve daha kolay yetiştirilen çeşitlerdir.
Ekilen kinoadan elde edilen tohumluklar kullanılabilir. Günümüzde ülkemizde sertifikalı tohumluk üretimi yapılmamaktadır.
Ortalama toprak ısısının 5-7 dereceye ulaştığı Mart ve Nisan ayları ekim uygun uygundur. Daha soğuk ve yüksek bölgelerde Mayıs ayının başlarında ekim yapılabilir. Ekim zamanının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, çiçeklenme zamanında bölgedeki hava sıcaklığının 35 °C’yi geçmeyecek şekilde planlanmasıdır.
Klasik Mibzerle Ekim : Tohumlar gübreyle karıştırılır ve mibzerin gübre bölmesine konur. Dekara 500 – 1200 gram tohum tohum gelecek şekilde ayarlanır.
Havalı Hassas Mibzerle Ekim : Kinoanın tohum boyutlarına uygun gözlere tohumlar konularak sıra arası 45 cm, sıra üzeri 8 – 12 cm olacak şekilde ayarlannır. Bu yöntemde de dekara 500 – 1200 gram kadar tohum gerekir.
Tüm yetiştiriciliklerde olduğu gibi gübre uygulamasına karar vermeden önce mutlaka toprak analizi yapmak gerekir. Analiz sonuçlarına göre bir gübreleme programı hazırlanır. Genel olarak ekim öncesi çiftlik gübresi verilir. Azotlu gübreler hem verimi hem de protein oranını arttırır. Azotun sülfat formunda kullanımı daha faydalıdır. İdeal şartlarda dekara 5 – 15 kg azot ve 5 – 8 kg fosfor tavsiye edilmektedir.
Yıl içerisindeki yağış dağılımı iyi olduğu bölgelerde genellikle sulama gerekmez. İmkan varsa, 1 – 2 sulama yapılması halinde belirgin bir verim artışı sağlanır.
Türkiye’de henüz kinoada ruhsatlı yabancı ot ilacı bulunmamaktadır. Sık ekim, etkili bir mücadele yöntemidir. Bunu yanında, yabancı ot mücadelesinde çapalama ve toprak işleme yöntemleri de kullanılmaktadır. Ekim sırasında bu durum gözetilerek sıra arası mesafe verilmelidir.
Genel itibariyle hastalık ve zararlılara dayanıklı bir bitkidir. Ispanak ve şeker pancarı yetiştiriciliğinde görülen bazı hastalık ve zararlılar, kinoa yetiştiriciliğinde de görülmektedir. Kuşlar da kinoa yetiştiriciliğinde problem olabilmektedir.
Kinoada Görülen Başlıca Hastalıklar ve etmenleri
Kinoada Mildiyö
Kinoada Görülen Başlıca Zararlılar
DİKKAT! Tüm yetiştiriciliklerde geçerli olmak üzere, gerek hastalık, gerek zararlı, gerekse yabancı otlara karşı pestisit kullanmak gerekebilir. Bu durumda mutlaka yetkili Ziraat Mühendisleri tarafından reçete edilmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı‘ndan ruhsatlı pestisitler kullanılmalıdır. Pestisitler mutlaka,
Kinoa bitkisi, ekimden yaklaşık 60 – 90 gün sonra hasada gelir. Çiçeklenme döneminde, 35 °C’nin üzerindeki yüksek sıcaklıklar risk taşıdığından,Türkiye’de kısa gün çeşitleri yetiştirilir.
Küçük arazilerde hasat orak kullanılarak elle yapılmaktadır. Bitki, makineli hasada da uygundur. Klasik biçerdöverlerle hasadı rahatlıkla yapılabilir. Özellikle sulu şartlarda ve yağışlı geçen yıllarda sezonlarda bütün bitkiler aynı anda hasat olgunluğuna gelmeyebilir. Bu durumda kalan bitkilerin de hasat olgunluğuna gelmesi beklenir. Hasada gelen bitkilerin boyu 50 – 300 cm arasında değişir.
Türkiye’de, normal koşullarda ortalama verim, dekar başına 150 -400 kg aralığında değişir. Sulu koşullarda yapılan denemelerde, dekardan 650 kg ürün sağlanmıştır. Dünya’da dekara 950 kg’a kadar ulaşan verimler kayda geçmiştir.
İçerik | Miktarı | Günlük Değer % |
Kalori | 120 kcal | % 6 |
Karbonhidrat | 21.3 g | % 7.1 |
Lif | 2.8 g | % 11.2 |
Protein | 4.4 g | % 8.8 |
Yağ | 1.9 g | % 3 |
Kolesterol | 0.0 mg | % 0.0 |
Vitamin A | 5 IU | % 0.1 |
Vitamin C | 0.0 mg | % 0.0 |
Potasyum | 172 mg | % 4.9 |
Kalsiyum | 17 mg | % 1.7 |
Demir | 1.5 mg | % 8.3 |
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.