Buğday, insan beslenmesinde kullanılan kültür bitkileri arasında yetiştiriciliği en fazla yapılan bitkidir. Bunun nedeni buğday bitkisinin geniş bir adaptasyon yeteneğine sahip olmasıdır. Dünyada en eski zamanlardan beri yetiştiriciliği yapılan bitki, Graminaceae familyasına ait Triticium cinsi bir ottur. Besin içeriği, işlenme kolaylığı ve depolanmasının kolay olması nedeni ile yaklaşık olarak 50 ülkenin temel besin kaynağı durumundadır. Başak, sap ve kök olmak üzere üç kısma sahiptir. Kökler bitkinin topraktan gerekli besin maddelerinin alınmasına, sap kökler yardımıyla alınan besin elementlerinin başaklara iletilmesine ve aynı zamanda bitkinin dik durmasına yarar. Buğday başakları ortalama 5-10 cm uzunluğunda olurlar.
Yetiştirme döneminin ilk devrelerinde bol nemli hava ve düşük sıcaklık istemektedir. Özellikle çimlenme ve kardeşlenme devrelerinde optimum sıcaklık 5-10 derece olup optimum nem oranı ise %60 civarındadır. Bitki sapa kalkma devresine geldiğinde ise ortalama 10-15 derece sıcaklık ve %65 nispi nem ister.
Buğday bitkisi toprak istekleri bakımından seçici bir bitki değildir. Fakat derin, killi, tınlı-killi, humus oranı yüksek topraklarda çok daha iyi verim vermektedir. Makarnalık buğday çeşidi ekmeklik buğday çeşidine göre toprak istekleri bakımından daha az seçicidir. Bu yüzden bitki besin elementlerince fakir olan topraklarda makarnalık buğday çeşidi, bitki besin elementlerince ve organik maddece zengin topraklarda ise ekmeklik buğday çeşidi yetiştiriciliği yapmak uygundur.
Buğday yetiştiriciliğinde iyi verim almak ve kaliteli ürün yetiştirmek için toprak işlemeye büyük önem gösterilmelidir. Tarlaya ekimi yapılan tohumun iyi bir şekilde çimlenebilmesi için tohum yatağının uygun şekilde hazırlanmış olması gerekmektedir. Tohum yatağı hazırlığında, toprak organik maddesinin korunması ve ekonomik bir yetiştiricilik yapılabilmesi için azaltılmış toprak işlemesi yapmak gerekmektedir. Bu yöntem, hasadı yapılmış mısır saplarının parçalayıcı ile parçalanmasının ardından derin sürüm yapılarak toprağa organik madde kazandırılmasıyla gerçekleştirilir. Eğer tarla çok fazla nem içeriyorsa asla pulluk ile sürüm yapılmamalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde diğer tarım üretimlerinde olduğu gibi gübreleme öncesi toprak analizi yaptırılmalı ve bu analiz sonuçlarına göre uygun gübreleme yapılmalıdır.
Fosforlu gübreler ekim sırasında yada ekim öncesi toprağa uygulanmalıdır. Azotlu gübreleme, toprağa uygulanan azotun yıkanarak derinlere gitmemesi için üç seferde yapılmalıdır. Azotlu gübrenin ilk uygulaması ekimden önce veya ekimle birlikte 20-20-0 kompoze gübrelerden biri kullanılarak dekara 20-25 kg olacak şekilde, ikinci uygulaması Şubat ayının sonlarına doğru üre formunda dönüme 8-10 kg gelecek şekilde ve üçüncü uygulaması ise Mart ayı sonlarında amonyum nitrat formunda dönüme 16-20 kg gelecek şekilde serpme olarak uygulanmalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde fosforlu, potaslı, çinkolu, kalsiyumlu ve kükürtlü gübrelerin ekimden evvel toprağa verilmesi, bitkilerin büyüme ve gelişme sürecinde besin elementi ihtiyacını karşılamasını sağlamış olacaktır. Yapılan yetiştirme tekniği araştırmalarına göre, yıllık 600 mm yağış alan bölgelerde dönümden alınacak dane verim hedefi olarak kuruda yani doğal yağış koşullarında dönümden 500 kg olduğunda dönüm başına 14 kg saf azot ve sulu tarım koşullarında ise dönüm başına 700 kg ve daha fazla ürün alındığında dönüm başına 16 kg saf azot ve yine dönüm başına 4-5 kg arası saf fosfor uygulaması yeterli olacaktır. Buğday veriminin ve kalitesinin artması için azotlu gübre uygulamaları üç seferde toprağa uygulanmalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde kaliteli ve yüksek verimde ürün elde edebilmek için sertifikalı tohum kullanımı büyük önem taşımaktadır. Tarlaya ekilen tohum bölge şartlarına uygun, daha önce ekileceği bölgede denenmiş, değirmencilerin istediği, tescilli veya üretim izinli, verim potansiyeli ve sürüm hızı yüksek, tanaleri dolgun, hastalık barındırmayan, gerekli ilaçlamaları yapılmış olmalıdır.
Dönüm başına ekilecek tohum miktarı tarlaya ekilecek tohumun çeşidine, çeşidin kardeşlenme kapasitesine, bin tane ağırlığına, çıkış gücüne ve tohumun saflığına göre değişiklik göstermektedir. Tüm bu parametreler dikkate alınarak atılacak tohum miktarı hesaplanmalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde tohumun ekim zamanını belirleyen en önemli faktör toprak sıcaklığıdır. Toprak sıcaklığı 8-10 derece olduğunda ekim yapılırsa bitkinin kök gelişmesi hızlı vve kök tacı da derin olur. Tohum ekiminin uygun zamanda yapılması bitkinin kurağa ve soğuğa karşı dayanıklılığın fazla olmasını sağlar. Erken ekimlerde kış dönemindeki soğuklar bitkiye zarar vereceği için sakıncalıdır.
Kışlık çeşitlerin ekimi toprağın 5-6 cm derinliğine yapılmalıdır. Ekimi yapılacak olan buğday tohumunun bin tane ağırlığına ve iriliğine bakarak bu derinliği 4-5 cm olarak değiştirmek mümkündür.
Üreticiler genellikle buğday ekiminde mibzer kullanmaktadırlar. Buğday ekim mibzerleri ark tabanına ekim yapan baskılı, düz ve kombine olabilmektedir. Bugün ülkemizde yerli üretim, her bölgeye ve toprak koşullarına uygun ekici ayak tipi alttan yaylı, balta veya diskli ekim makinaları bulabilmek mümkündür.
Aynı tarım arazisine üst üste aynı bitkinin dikilmesi toprağın besin elementleri açısından fakirleşmesine ve hastalıkların artmasına neden olmaktadır. Kök hastalıkları, ekin kurdu, buğday sineği gibi zararlılar ile mücadele ve topraktaki verimin korunması açsından mutlaka her yıl yada en az iki yılda bir ayçiçeği, macar fiği, kanola, kavun, karpuz, soya, fasulye, mısır gibi ürünlerle münavebe yapılmalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde yabancı otlarla kimyasal mücadele, yabancı otların 2-4 yapraklı döneminde yapılmalıdır. Bu durum dane verimini %20-30 oranında arttırmaktadır. Tarlada görülen yabancı otların dar veya geniş yapraklı olduğu tespit edilmeli ve tarlada bulunan yabancı ota uygun kimyasal ilaç seçilmelidir. Seçilen yabancı ot ilacı uygun dozda ve uygun şekilde tarlaya uygulanmalıdır. Uygulama rüzgarsız ve yağışsız havalarda yapılmalıdır. Aksi taktirde uygulanan ilaç hedefe istenilen miktarda ulaşmaz. Gereğinden fazla uygulanan yabancı ot ilaçları buğday bitkisine de zarar verebilir. Herbisit uygulaması yapılırken organik maddece fakir topraklarda çok daha fazla dikkatli olunmalıdır.
Buğday yetiştiriciliğinde yaprak gübresi uygulamaları, konuyla ilgili uzmanların tavsiyesi sonrasında besin maddesi eksikliği görülen bitkilere, ruhsatlı ve eksik bitki besin elementlerini karşılayacak ürünlerle yapılmalıdır. Uygulaması yapılacak olan yaprak gübreleri etikette yazılı olan talimatlara uygun olarak, uygun bir pülverizatör ile rüzgarsız günlerde ve akşam saatlerinde yapılmalıdır.
Sulama, Nisan ve Mayıs aylarının kurak geçtiği yıllarda, imkan olan bölgelerde, gebeleşme ve süt olum devrelerinde yağmurlama sulama sistemleriyle veya benzer bir şekilde yapılmalıdır. Kurak geçen yıllarda sulamanın yapılması, kuru koşullara göre %100 daha fazla verim sağlamaktadır. Bitkinin suya en fazla ihtiyacı olduğu dönem sapa kalkma ve süt olum dönemleridir.
Biçerdöver ile hasat, danedeki nem oranı %13-15 dolaylarına ulaştığında yapılır. Hasat, bitki tam olum dönemine geldiğinde yapılmaktadır. Bitki bu dönemde tamamıyla saman rengini almaktadır. Hasadın erken yapılması ürünün kurutulmasını gerektirmektedir. Hasadın geç yapılması ise hasat kayıplarını ciddi oranda arttırmaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.