MEKİN ŞAHİN
Her örgüt parti değil. Her parti bir örgüttür. Parti örgütünü diğer örgütlerden farklı kılan özelliği var. Parti ideolojik, siyasi ve örgütsel birliği olan, ortak dil ve demokratik merkeziyetçi çalışma tarzı olan örgüttür. Kararlarını tüzükte belirtilen kurumları kanalıyla alır ve uygular. Genel başkan, İl başkanı, İlçe başkanı parti örgütünün aldığı kararları toplumla bütünleştiren önderdir.
Parti örgütünün hedefi Devlet yönetmek, halka hizmettir. Ülkenin tüm yurttaşı, üretim alanları, eğitim, sağlık, tüketim, hukuk, adalet ve insan yaşamının tüm evreleridir.
Diğer örgütler bir mesleğin, bir sınıfın, tek düze bir gurubun ekonomik, özlük ve akademik haklarını korumak, güçlü kılmak amacı taşır. İktidar olma derdi olmaz. Siyasi örgütlerin yan bahçesi olurlar. Kararları yönetim kurulu alır ve uygular. İdeolojik, Siyasi birliği yoktur.
Farklı düşünce sahibi olan her birey ortak çıkarlarını korumak adına bir çatı altında bulunurlar. Parti kısa, orta ve uzun hedeflerini ülkede gelişen somut verilerle programa dönüştürür. Uygulama tercihlerini kurullarında alacağı kararla uygulama sürecini başlatır.
Değişim ve dönüşümlerin irade dışında koşulları var. Literatüre göre objektif ve sübjektif durum değişim ve dönüşümün önünü açar ve sonuçlandırır. Türkiye’de 12 Eylül sonrası objektif koşullar hep var oldu. Olmayan siyasi irade.
Siyasi irade neden yok?
CHP isyanının feodal siyasete teslim olması! Tartışılması, sonuç çıkarılması, tespit edilen sıkıntıların giderilmesi ve halkın tüm kanallarına ulaşılması; siyasi iradenin niyetini güçlü kılar. CHP 1992 yılında yeniden açılması sokak ve varoşların isteği doğrultusunda açılmadı. SHP içinde ki çatışmanın yarattığı sonuçtan dolayı CHP yeniden açıldı.
Aradan birkaç yıl geçti. Güncel gelişmeler SHP yönetimini ters yüz etmesi, ‘’’SHP ve CHP fraksiyonlarını’’ birleşmek zorunda bıraktı. Birleşmeye rağmen ideoloji, siyasi ve örgütsel birlik; ortak dil zemininde çalışma tarzı başlatılamadı. İki fraksiyonun birleşerek yeniden halk karşısına çıkan CHP feodal siyaseti tercih etti.
Bir Avuç arkadaş gurubunun yönettiği CHP 31 yıl oldu, devleti yöneten gücü elde edemedi. Haklarını yemeyelim; kendi arkadaşları milletvekili oldu. Belediye başkanı oldu. İl genel meclis ve belediye meclis üyeleri oldu.
Ama ömrü Emperyalist güçlere ve onunla iş birliği yapan sağ siyasilerle mücadele verenleri sürekli oyunun dışına attılar. Halktan kopuk, sokakta, varoşta ve kırda olmayan CHP 1999 yılında baraj altında kaldı. 3 Kasım 2002 erken seçiminde meclise AKP ve CHP girdi.
CHP’ni yönetenler geçmişten ders çıkarmadı. Sol politikalar yerine, sağın çürümüş politikalarına kucak açarak; ideolojik, siyasi ve örgütsel birliği ortak dil üzerinde kurmaktan kaçtılar. Feodal siyaset öyle zehirledi ki, sağ seçmenden oy almak adına sağda misyonu bitmiş olanlar partiye çağrıldı. Üst düzey yönetici yapıldı. Yetmedi aday yapıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu ’da değişim diye geldi. Dahada ileri gitti. Faşizme karşı omuz omuza sloganı attı. Sonrada seçim otobüsünden Kurt işareti yaparak MHP taraftarına selam verdi. Bu tavırlar CHP’ni sol eksenden kopardı. Her ilçe binasında ‘’emek en yüce değer’’ ifadesi duvarlarda badana ya da sıva altında yok edildi. Daha ileriye gidildi. Tayyip Erdoğan karşısına, ondan daha ‘’İslamcı’’ olan Ekmeleddin Cumhurbaşkanı adayı yapıldı.
Örgüt tabanı yapılanlara isyan etti. İş işten geçmişti. Sol değerler tüketildi. Türkiye’de yaşanan 100 yıllık sorunların, acıların ve zulmün sorumlusu CHP gibi ‘’helallik’’ dönemi başlatıldı.
CHP’de yeni dönem başladı. Bir avuç arkadaş gurubu parti merkezini ele geçiriyor. Partiyi diledikleri gibi yönetiyor. Eleştiriye tahammülleri yok. Doğru kendilerinin doğrusu. Gerçekler işine gelmediğinde saldırgan tutumla; gerçeğin parti politikasını engelliyorlar.
Bu sürecin en kötü yanı amaca ulaşmak adına her şeyin mubah kabul edilmesi ve Türkiye’nin önemli mevzilerini yönetecek CHP kimlikli yurtsever kişilerin olmadığı algısının yaratılmış olmasıdır.
2023 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde genel başkana rağmen iki belediye başkanının öne çıkartılması örnektir. Çünkü her iki belediye başkan MHP kökenlidir!
Algı bugünde devam ediyor. Çünkü Özgür Özel ve arkadaş grubu, CHP’ni 1992 tarihli yeni açılışındaki yönetim tarzını aynen devam ettiriyor. Parti kurumlarını işletmiyor. Parti politikalarını bu kurumlarda gerçek manada tartışarak karar almasını istemiyor.
Bir avuç arkadaş gurubuyla tartışarak, kişisel geleceklerine hangisi uygunsa o politika dillendiriliyor.
Üstelik hesapta vermiyorlar!
Özgür Özel dün Kemal Kılıçdaroğlu’nun meclisteki en güvendiği yol arkadaşıydı. Türkiye siyasetini dizayn eden güçler 2023 cumhurbaşkanlığı seçimini istediği gibi sonuçlandırdı. CHP’de yeni bir dönem başlattı.
Değişim ve dönüşüm diyerek Özgür Özel ve arkadaşlarını kurultayda seçilmesini sağladılar.
Yerel seçimler sağlıklı yönetilmedi. Ama halkın 2002 yılı itibarıyla yaşadıkları canına yetti. AKP-MHP ittifakına ders verdi. AKP-MHP ittifakından kurtulmak istediğini ilan etti.
Oyunu CHP adaylarına verdi. Secim sonuçları CHP adına çok iyi. Ancak sonrası çok kötü başladı.
Değişim ve dönüşümü isteyenler ne yaptı? ‘’Normalleşme’’ dedi. Saraya gittiler. ‘’Erken Seçim’’ gündemimizde yok’ ’dedi. Yere düşen, mecali bitmiş AKP-MHP ittifakına yeniden ayağa kalkma fırsatı verildi.
Tırnakları yer tutan AKP-MHP ittifakı kendilerine verilen görevi engelsiz yerine getiriyor. Erken seçime karar verme gücünü ellerine geçirdiler.
Top yekûn tüm muhalefete saldırıyor! Tam bu aşamada CHP genel başkanı gurup konuşmasında cumhur başkanı adayımızı 1.600.000 üyemizle ön seçimle belirleyeceğiz açıklaması yaptı.
Alınan kararı partinin en yetkili kurulu PM tarafından alındığı imajı yaratıldı. İkinci günü Gökhan Günay Uğur Dündar’la yaptığı söyleşide çok farklı seçim yöntemi açıkladı.
Sayın Özer; İmamoğlu ve Yavaş’la birlikte konuşarak karar aldık dedi. Sonrası Yavaşın aday tespitini erken olduğunu ve enerjinin parti dışı yarışa harcanmasını doğru bulduğunu açıkladı.
Yaptığımız araştırma sonunda; PM böyle bir karar almamış. Mansur bey ve Ekrem Bey; genel başkanla buluşarak böyle bir karar almamışlar.
Kim almış?
Sayın Özer ve bir grup arkadaşı! Görüldüğü üzere, CHP yönetimsel olarak değişime ve dönüşüme kapı aralamamış. Aksine eskisinden daha beter feodal siyaseti sıkıca uygulanıyor.
Seçim kaybına ne CHP dünyasının nede AKP-MHP faşizminden kurtulmak isteyen halkın tahammülü kalmadı.
CHP bir türlü parti olamıyor.
Her kimle karar alınıyorsa alınıyor. Türkiye’yi kontrol etmek isteyenler CHP’ni Truva atı olarak kullanıyor. ‘’Normalleşme’’ denemeydi. Sınıftan geçti.
Şimdi Türkiye’yi kontrol edecek yeni senaryo hayata geçiriliyor. CHP’de bu senaryonun misyon yükleniyor.
Ya Mansur Ya İmamoğlu!
Aldığım bilgiler ışığında bir iddiayı gündeme atıyorum!
CHP yönetimi ‘’Normalleşme’’ yönlendirilmesinde olduğu gibi görevini yerine getirirse; CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş, AKP’ni cumhurbaşkanı adayı Hakan Fidan olacak!
Devlet aklı deyip duruyorlar ya!
Devlet aklı senaryoyu böyle yazmış. Oyunu bu şekilde oynatmak istiyor.
Oyun bozulmalı. Oyunu bozmanın yolu CHP politikalarını belediye başkanları ve onlara biat edenler belirlememeli.
CHP Politikaları yukarıdan aşağı örgütün kurumları tarafından netleştirilmeli ve uygulanmalı.
CHP illaki belediye başkanlarından aday istiyorsa, partide nice belediye başkanları var.
Vahap Seçer var. Zeydan Karalar var. Özlem Çerçioğlu var. Ahmet Akın var. Cemil Tugay var. Filiz Gencan Akın var.
‘’Bir Kardeşime’’ neden o soruyu sorduğumu anladın mı? Bir kez daha Ekmeleddin, Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu sonuçlarını yaşamayalım!
Ben bu düşüncelerimi aynen e-posta üzerinden sayın genel başkana iletiyorum. Sonuç yok. Tek desteğimiz halkımız.
Halkımız kanalıyla doğru politik tavrı hatırlatmak, yanlışı uyarmak için yazıyorum!
Yazmaya devam edeceğim.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.