Amaç sokak hayvanları mı, algı mı?

Amaç sokak hayvanları mı, algı mı?

ABONE OL
Temmuz 22, 2024 11:45
Amaç sokak hayvanları mı, algı mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OKTAY EROL

Amaç sokak hayvanları mı, algı mı?

Nasıl oldu böyle; yıllardır “hayvansever” gönüllüler sokak hayvanlarının sorunlarını dile getiriyordu, “iktidar” en küçük bir “ses” çıkarmazken birdenbire/ “bir çırpıda” karar verildi! Tarımla uğraşmakta zorlanan üreticiler var, eğitimini tamamlayamayan öğrenciler var, yüzyılın yıkımı depremden etkilenen insanların beklentileri var, sağlıkta beklenen çıkmazlar var, emekliler var, asgari ücretliler var, “geçinemiyor” diye çığlık yükseltenler var… Tümü bir yana bırakıldı, halkın yaşadığı zorluklar rafa kaldırıldı, kimisi de dosya altına alındı, ancak sokak hayvanları için karar verildi; ötenazi!

Ötanazi, belleğimizde “umutsuz durumda olan hastaların acılarını dindirmek için yaşamlarını tıbbi yollarla son vermesi” diye yer etmişti! Ama öğrendik ki, “bir kişinin ya da bir hayvanın yaşamını, yaşamlarının dayanılamayacak durumda olarak algılanması nedeniyle, acısız ya da çok az acıtan bir ölümcül enjeksiyon yaparak, kişiyi yaşam destek ünitesinden ayırarak sonlandırmaktır” olarak da tanımlanıyormuş! Şimdi, sokak hayvanlarından bazısı için “bu yöntem” uygulanması isteniyor!

***

Her geçen gün “artan” grup olmuş sokak hayvanlarına rastlanıyor! Kimi zaman insanlara karşı “saldırgan” olanları görülüyor! Ama daha çok da “sokak hayvanlarına” karşı kinlenen/ sopalarla döven/ araçla ezen/ herhangi bir organını kesen/ hayvan sevenle kavga eden/ yiyecek verene göz dağı veren hiç eksilmiyor!

Herhangi bir “hayvan” insana neden saldırır, neden “insana” zarar vermek ister konuşulma gereği duyulmuyor! Aç mı bırakıldı, yaşam alanları mı ellerinden alındı, yavrularını besleyemedi mi, biraz önce dövüldü mü, yavrusuna zarar mı verildi… Onun da bir canlı olduğu, yaşamını sürdürebilmek için bazı zorunlu gereksinimleri bulunduğu, yavrusunu beslemek gibi içgüdüsel bir bağlılık taşıdığı düşünülme gereği duyulmadı!

***

Daha önce de belirtilmiştim ama, birilerinin umursadığını görmedim, yinelemek istiyorum: insanların kırsal bölgelerden, köylerden göç edip kentlere/ anakentlere gelmesinin nedeni nedir? Yanıtını ben vereyim; kırsalda geçim sağlayacak olanakların daralması, tarımla uğraşılarak gelecek sağlanamaması… Siz tutun köy okullarını kapatın, köylünün kazanç sağlayacağı ürünleri özendirici girişimde bulunmayın, köylünün hasadını yaptığı ürüne verdiğiniz taban fiyat yaşama tutunmalarına yeterli olmasın; ne olacaktı sanıyorsunuz? Köylü ekecek, masraflarını karşılayamayacak, aradaki “tüccarın” daha çok kazanmasına göz yumulacak, köylü zarar etse de hem toprağını ekmeyi, hem de köyde yaşamını sürdürmeyi bırakmayacak!

Öyle olmadı işte! Kırsal bölgelerde yaşayanların önce çocukları köyleri terk etti, ardından köylüler tarımı… Böyle de kalmadı! Köylerde her evin önünde hem bekçilik, hem yoldaşlık yapan köpekler vardı! Köylüyle tarlaya gider, sorasının yanında karnını doyurur, birlikte eve dönerlerdi! Köylü köyü terk etmek zorunda kalınca, köyde doyamayan köpekler de kentlerin kıyı mahallerinde varlıklarını gösterdi önce! Ardından bugünkü manzaralar ortaya çıktı!

***

Şimdi “sanayileşmek” adı altında dağardaki ormanı katledip ağaçları kesenler, koca dağları cıscıbıdak bırakanlar “oranın” bazı canlıların “yaşam alanı” olduğunu unutuyor! Tıpkı üretici için kırsal bölgenin “yaşam alanı” olduğu göz ardı edildiği gibi… Bugün kırsalda büyüyen çocukların okulları yok, kentlere gelmedikçe okuma şansları da yok! İş biriyle de bitmiyor! Tarımı yok ediyorsunuz, üreticiyi ekim yapamaz durma getiriyorsunuz, köylerin boşalmasına neden oluyorsunuz, köylüyle birlikte köyde yaşayanların da kentlere göç etmesine neden oluyorsunuz, sonra da yaptığınız yanlışın bedelini sokak hayvanlarına yükleyerek “ötenizi” uygulanmasının gerekliliğini savunuyorsunuz!

Gerçekten bu sorunun “böyle” çözüleceğini mi düşünüyorsunuz, yoksa yurttaşın onlarca “çıkmazda” duran sorunlarını gündemden düşürmeye mi çalışıyorsunuz? Ya da birçoğu Chp’nin elinde olan yerel yönetimleri hayvanseverlerle karşı karşıya getirme “algısı” mı yoksa? Haydi, “yok böyle bir şey” deyin!

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP