OKTAY EROL
Yalnız günümüzün “z” kuşağının değil, benim kuşak bile oy verdiği partisinin “iktidar” olmasına tanık olmadı! Babam, parti ilçe örgütündeydi, adaylar gelir/ çalışmalarından söz ederdi, seçimlere günler kala gitmedik yerler bırakmazlardı, köyleri dolaşırlardı, seçim günü gece yarısında “eve” geldiğinde durumu anlardım!
Bugün değişti mi, hayır! Aylar öncesinden başlayan sloganlaşan sözlerin arasında yitip gitti insanlar! Bu kez olacağına inandırıldı! Bu kez, yetmiş yıllık yitirilişin ardından, kazanmanın önünde hiçbir engelin olmadığı söylendi! En önemlisi, cumhuriyetin yüzüncü yılı gibi de bir “özel durum” vardı!
Neler yapılmadı ki? Hadi bir “benzemezi” aldın/ gücünden güç vererek var olmasını sağladın da; o “iktidardan” kopanların “benzemezliğine” ne deyip hem kalkan oldun, hem ödün verdin, hem de “hak etmedikleri” bir varsıllığı sundun! Yetmiş yılı aşkın süredir zamanında babamın, şimdi benim, yarın çocuklarımızın yaşayacağı “umutsuzluğa” kürek çekmek değil de nedir bu?
***
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, CHP’nin tüzüğünü/ izlencesini kaldıracak “ağırlıkta” görmediğimi daha önce yazmıştım. Ancak, seçimin hemen sonrasında kullandığı bir söz oldukça gerçekçi, oldukça önem verilecek nitelikte. İmamoğlu, açıklamasında “değişmeyen tek şey değişim, der alanda/ her ortamda değişim, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç aska beklemeyeceğiz artık” diyor.
Söz aslında Heraklitos’un… Milattan önce beşinci yüzyılda Efes’te yaşamış, Sokrates öncesinin Yunan filozoflarından Heraklitos… İmamoğlu, ikibinbeşyüz yıllık bir sözü yineliyor bugün! “Değişim” dışında her şeyin değiştiğinden, toplumun/ gereksinmelerin/ düşüncelerin/ doğanın bile “dünden” farklılığını vurguluyor. İmamoğlu’nun belirttiği kişiler mi, düşünceler mi, yöntemler mi, ya da “sosyal demokrat” düşüncenin içinde yer aldığı utangaçlık/ yanında olanı unutmuşluk/ bencillik mi?
***
Şunun altını çizmekte yarar var! CHP’de göreve getirilen gerek il/ ilçe örgütleri, gerek milletvekilleri, gerekse yerel yönetimler “sosyal demokrat” düşüncenin önemini/ gerekliliğini ortaya koymak yerine, bir önceki/ var olan uygulamaları yinelemekle zaman yitirmeleri, verdikleri sözleri yerine getirmemeleri, tepki gösterdikleri yanlışları yaptıkları, en önemlisi/ birlikte uğraş verdiklerini yüz üstü bırakmaları nedeniyle daha ilk günden “tepki” oklarını üstlerine çekmekte!
İmamoğlu’nun, “değişimden” söz ederken bir Kemal Kılıçdaroğlu’nu yerinden almak, “yine” aynı eksikleri görmezden gelmekse “sonuç” yine bundan farklı olmayacaktır! İsimler ne denli değişmiş olsa da, “uygulamada/ insana bakışta” farklılıklar ortaya konulmadıkça “sonuç” bundan başka bir şey olmayacaktır!
Sürecek…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.