Kuruluşunun 100. yılını kutladığımız Cumhuriyet’imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kurtuluş ilhamı veren, emperyalist işgale karşı ilk ateş emrinin verildiği güzel Adana’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılını büyük bir onur ve gururla kutluyorum.
Adana, kurtuluş yolunda verilen silahlı mücadele yanında, fikrî anlamdaki gayretlerin önemli merkezlerinden olmuştur. Bu bağlamda 5 Ağustos 1920 tarihinde Pozantı ilçemizde gerçekleştirilen ve Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Meclis Başkanı sıfatıyla katıldığı Pozantı Kongresi’nde alınan kararlar bütün Çukurova ve çevresinin işgalden kurtulmasında çok etkili olmuştur.
Adana’mızın kurtuluşu, bağımsız Türkiye’nin temellerinin atıldığı Millî Mücadele Dönemi’nde ortaya çıkan direniş ruhunun ve milletimizin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığının simgesi, Cumhuriyet’e giden sürecin önemli kilometre taşlarından biridir. Adana halkının gösterdiği kahramanlık ve fedakârlık, Türk milletinin bağımsızlık tutkusunu tüm dünyaya göstermiştir. Bu nedenle 5 Ocak 1922, gurur veren bir tarih sayfası olarak milletimizin hafızasında her zaman yerini koruyacaktır.
Kahraman ecdadımızdan yâdigar kalan, en değerli hazinemiz olan kutsal vatan toprakları üzerinde; şehitlerimizin ve gazilerimizin asil kanlarıyla sulanmayan, yavrusunu vatana kurban eden analarımızın gözyaşlarıyla ıslanmayan bir yer, neredeyse yok gibidir.
Tarihimiz bizim kahraman ecdadımızın emanetlerine sıkı sıkıya bağlı olmamızı, vatanımızın birlik ve bütünlüğünü korumak için her alanda hizmet etmemiz gerektiğini bize sık sık hatırlatır. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki büyük bir inancın, azmin, fedakârlığın ve yeniden dirilişin sembolü olan Adana’mızın Kurtuluşu; hepimize çok önemli görev ve sorumluluklar yüklüyor. Bu coğrafyada bir asır önce nelerin, neden yaşandığını, neden İstiklal Mücadelesi’nin verildiğini ve nihayetinde zaferin nasıl elde edildiğini bütün yönleriyle derinlemesine okumak, zaferin arka planındaki yüksek inanç, millî şuur ve ruhu anlamak zorundayız. Uğruna millî mücadele verdiğimiz değerleri diri tutarak nesillerimize anlatmak da bu anlamda bizim en önemli görevlerimizden biridir.
İnanıyorum ki milletçe birlik ve beraberlik içinde elde ettiğimiz başarı ve zaferler, geleceğin lider ülkelerinden biri olma yolundaki kararlı mücadelemizin de rehberi olacaktır. Dünyada ve çevremizde olup bitenleri hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz. Devletimiz ve milletimiz bütünleşmiş bir anlayışla hareket ettiği müddetçe yeni zaferlere, yeni başarılara yine hep birlikte yürüyeceğiz. Milletimiz tarih boyunca hür yaşamış ve bundan asla ödün vermemiştir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da bağımsız yaşayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Adana’mızın kurtuluş mücadelesinde tüm benlikleriyle yer alan Tufan Paşa’yı, Saim Bey’i, Müftü Kasım Hoca’yı, Fekeli Gizik Duran’ı, Ramazanoğlu Suphi Paşa’yı, Yüreğir müfreze komutanlarından Molla Nasrullah’ı, Millî Kuvvetler Komutanı Sinan Tekelioğlu’nu, Cemil Nardalı’nı, Ahmet Remzi Yüreğir’i, ilk kadın şehidimiz Rahime Hatun’u, Gülekli Hatice’yi, Kara Fatma’yı, İbo Osman’ı ve bu toprakları bizlere vatan kılan tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, tüm hemşehrilerimin Kurtuluş Günü’nü kutluyorum.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.