ONUNCU KÖY YAZISI

ABONE OL

News

Ocak 23, 2024 11:26

BEĞENDİM

ABONE OL

News

ŞÜKRÜ IŞIK

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ya, beni dokuz köyden kovduracak bir yazı olacak bu.

Bu seçim sonucu ne olursa olsun ülkede kısmi bir dalgalanma yapar ve arkasından gelen 4 yıl seçimsiz geçecek aylar başlar.
AKP-MHP bu seçimde başarılı olsa da olmasa da Türkiye yine dış politika girdabı, üretimsizlik açmazı, gelir dengesi adaletsizliği, medya algı operasyonları arasında kaybolur gider. Bir başka ifade ile kendine BOP eş başkanı rolü biçilen ekip olmaya devam eder.
2028 genel seçimler öncesi AKP ve MHP büyük bir ihtimalle pili bitmiş, yıpranmış, başarısızlığın altında kalmış, belki de genel başkanları değişmiş, köklü değişiklikler olmuş bir konumda olacak.
Bunu öngören ve Milliyetçi Muhafazakâr kitleyi kendi doğal tabanı gören Meral Akşener rota değiştirdi, bu seçimi basamak yapıp 2028 hedefli uzun soluklu bir maratona doğru yol haritası çizdi. Milliyetçi Muhafazakâr seçmen için alternatif parti olmaya hazırlıyor kendini… O nedenle altılı masa ortaklarına vurmaktan çekinmezken Cumhur ittifakı tabanına da şirin gözükecek söylemlerde bulunabiliyor.

Aynı şekilde 2028 yılına göz dikmiş, aynı tabana talip birçok parti ve oluşum var. BBP, Milli Yol Partisi, Zafer Partisi, Ata Partisi vs gibi kurulu, atıl durumda ama tetikte bekleyen partilerin haricin de Yavuz Ağıralioğlu gibi ve ismi bende saklı bir profesör gibi birden fazla kişi ya da oluşum da parti kurma hazırlığında…
Hepsinin ortak hedefi 2028’de iktidar ortağı olarak pili biteceği var sayılan MHP TABANINA SAHİP OLMAK

Keza, 2028 yılına kadar iktidar yıpranmışlığı ile AKP’nin pili tamamen biter umudundaki;
Fatih Erbakan açıktan deklere ederek 2028’de Milli Görüş ve muhafazakâr taban benim olacak politikası izliyor ve bu rahatlıkla yüksek perdeden politika yapıyor.
Temel Karamollaoğlu ve partisi Saadet Partisi buna benzer hazırlıkta, tetikte bekliyor.
Gelecek Partisi ve lideri Ahmet Davutoğlu aynı hesap içerisinde…

Recep Tayyip Erdoğan ise özellikle İstanbul, Ankara’yı istese de bu seçimden sonra 4 yıl seçimsizlik süresinin rahatlığı içerisinde.
Dünya’daki olası gelişmelerin 4 yıl içerisinde iktidarın başarısızlığı dâhil her şeyi unutturacağı, algı operasyonları ile çok rahat kontrol ettiği % 50’yi kontrol edebileceğini düşünüyor ve bunun rahatlığını yaşıyor.

Netice olarak, genel tabiri ile ülke seçmenin % 65’lerini kapsadığı söylenen Merkez Sağ oylara hitap eden partilerin genel durumu böyle…
Çok partili sistemin ilk sınavı olan 1946’dan bu yana ülkeyi yöneten bu kesim bakalım bundan sonraki dönemde ne yapacak!
Görelim Mevla Neyler….