Yerel yönetimlerin “inandırıcılıkta” etkisi/ 1

Yerel yönetimlerin “inandırıcılıkta” etkisi/ 1

ABONE OL
Aralık 8, 2023 19:14
Yerel yönetimlerin “inandırıcılıkta” etkisi/ 1
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OKTAY EROL

Öğretmenin ödevi “öğretmektir”! Politikacının ödevi de “yaşananları tüm çıplaklığıyla yurttaşa anlatmak, sorunlara çözüm üreteceğine inandırmaktır!” Bir sınıftaki öğrencilerin yıl sonu başarısından daha çok, öğrencilere öğretmenin verdiğini önemserim; aldığı bilgiyle sorunları çözebiliyor mu, sarsıntılarda ayağa kalkmayı becerebiliyor mu, kaldıramayacağı yükün altında kalacağını anlayabiliyor mu, katkı sağlayacağı eylemlerin içine girebiliyor mu?

Politikacının da çok konuşanını/ gülümseyenini/ etrafa gül demetleri dağıtanını değil, sorunlara çözüm üretmedeki başarısını/ bunu yurttaşa anlatmasını/ inandırmasını önemli buluyorum! Öyle diyeceğini dolaştırmadan, bilinen köyün gizlemeye çalışmadan, en yalın biçimde/ en saydam/ en içten biçimde dile getirebiliyor mu?

Soru şu: Kılıçdaroğlu, onca sözler vermesine karşın gençlikten, emekliden, deprem bölgesinden, üreticiden, en kadınından, esnaftan, asgari ücretliden neden “beklenen” desteği alamadı?

***

İnandırıcılık, diyoruz ya… Kılıçdaroğlu’nun “en büyük avantajı” partisinin/ ittifakının kazanmış olduğu yerel yönetimlerdi! 14 Mayıs seçimi, aslında bu işin PİAR’ıydı! İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, diğerler kentlerde yaşayanlar yerel yönetimlerden hoşnut muydu, bu kentlerde destekten kaçınmayan yurttaşlara verilen sözler yerine getirilmiş miydi, ya da bunların yıllardır süren sorunlarına eğilim göstermişler miydi?

Bunu Adana’da sorun! Kocaman/ patlamaya hazır bir balon göreceksiniz! Siz, kendisine oy veren, ancak uygulamalarından hoşnut olmayan bir yurttaşa, sorduğu soru nedeniyle “bir sonraki seçimde oy vermezsin; olur biter” diyen bir anakent belediye başkanı biliyor musunuz? Ben biliyorum, bu seçimde de “özellikle” Sinan Oğan’a oy verdiğini söylediğinde yadırgamadım!

***

Burada bir şey daha var elbette! Genel Seçimler için oluşturulan “milletvekili aday listeleri…”

Kentlerdeki “örgüt” yetkileri ile, merkezdeki “kurmayların” bir araya gelerek oluşturdukları “listele”, yapının “ilk” özelliğini ortaya koyuyordu! Yine Adana, diyorum! Onlarca partilinin başvuru yapması neden gerekli görüldü anlamadım! Geçtiğimiz beş yıl içinde Burhanettin Bulut dışında olanların “önemli” bir atılımına tanık olmadım! İşlerinin peşindeydiler sanki! Yeniden onların “aday” gösterilmesi, araya da bir “benzemezlerden” koyulması partiliyi sarstı!

Bu partinin emekçisi olduğu için “toplumun imlisi” olan, çocukları “işsiz” kalan, çoğu kez gereksinmelerini sağlamakta zorlanan onlarca bildiğimin/ tanıdığımın “beklentilerini” ezdi/geçti! Ta baştan beri, Kuzey Adana’dan bir aday olsun listede, diyoruz! İnatla “olmasın” diye diretiyorlar! Şimdi doya doya baksınlar Kuzey Adana’nın ilçelerinin “oy listelerine”! istediklerince ilkyazın portakal çiçeği kokusunu içlerine çeksinler; ders almadıkları sürece yaptığı yanlışların sonucu insanlar hep üzülecek!

Sürecek…

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP