News
News
OKTAY EROL
Asıl sınav şimdi başlıyor! Gerek medyada gördüğüm, gerekse tanık olduğum, her kezinde yadırgadığım söylemlerin başında, CHP’li anakent belediyelerle, bazı ilçe belediyelerinin parti tabanının gücünü unutup, “ittifak” söylemine sarılmalıydı! Şu an “benzemezlerin” dile getirdikleri açıklamalar gibi, “o sözlerin” hiç de gereği yoktu! Bugünleri zora sürükleyeceği öngörülebilmeliydi.
Yerel seçime “göz açıp kapayacak” denli ayların kaldığı şu günlerde, “benzemezlerin” tümünün bir araya gelmesiyle bile olanaksızlığı “gün gibi” ortadayken, “ya bize de belediye kazanılan kentlerden vereceksiniz, ya da kendi adayımızı çıkarırız” blöflerinin ard arda gündeme gelmesinin nedeni, zamanında bu günleri öngörmekten uzak olan belediyelerin açıklamalarıydı…
***
CHP adayının kazandığı onbir kentte, “benzemezlerin” kaç oyu var seçmenaşkına? “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler ya; İYİP’li Erkan Usta, bir televizyon izlencesinde bazı anakent belediyelerin İYİP’e bırakılması koşuluyla CHP ile işbirliği yapabileceklerini, söylemişti! Antalya, Manisa gibi anakentlerden söz ediliyordu! Adana’da, CHP için her dönmem “kesin” gözüyle bakılan Çukurova ilçesi de geçen isimler arasında…
Buralarda CHP adaylarının kazanma olasılıkları “hep” yüksek! Bu kentlerdeki varlıklarının CHP’ye dayalı olduğunu da unutuyor, görmekte zorlanıyor olmalılar! Eğer gerçekten içtenseler/ dürüstseler CHP’nin seçmeni olan, ancak bir türlü kazanma sorunu yaşadığı kentlerin tamamında “CHP’nin desteğini” istesinler, oralarda birlikte seçime gitsinler! O kentlerin adlarını kendileri çok iyi biliyor!
***
Akşener’in geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada “gelin tüm siyasi partiler her birimiz ayrı ayrı seçimlere girelim, biz varız, sizleri de bekleriz” diye bir tümcesi vardı. Hemen arkasından da “yerel özellikler, talepler doğrultusunda iş birliği olabilir, bütün siyasi partiler, Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli, sayın Kılıçdaroğlu haydi” sözlerini ekliyordu!
Bu sözlerden “anlam” çıkarmak o denli zor değil kanımca! Bir yandan “ayrı ayrı” seçime girmekten söz ediliyor, bir yandan da “tüm siyesilere” zeytin dalı uzatılıyor! CHP yönetimi bu “oynaklığı” anlamış olmalı! Daha çok da, her fırsatta “benzemezlerle” seçime gitmenin yollarını arayan, yine alanlarda “bakın yeniden birlikteyiz” diyebilmek için tetikte bekleyen belediyeler olmalı! Bana söz düşerse “sakının, CHP tabanını karşınızda bulursunuz” derim!
***
Kılıçdaroğlu’nun “bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin yerinin olmaması gerekirdi. Bu sofraya oturanlar, böyle oturdu. Kalkan da ancak bu nedenden kalkacaktı! Umudum, niçin bir araya geldiğimizin farkındalığıydı” sözlerini unutmamak gerek! Birlikte çıkılan yol boyunca olsun, sonrasında olsun; verilen sözler anımsanarak, sözlerle seçmenin karar verme algısı yönlendirildiği kanıksanarak “nezaketin” unutulmaması gerekirdi!
İYİP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, bir açıklamasında “İmamoğlu ve Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak önerdik, onlar ‘CHP belediye başkanları olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istiyoruz’ dediler. Onlar artık bizim için CHP’nin belediye başkanlarıdır” diyor! Birlikteliği kurgulayan bir parti başkanının, “ben adayım” demesi kadar anlayışla karşılanacak bir olgu var mı? Ya da başkan “adayım” derken, birlikteliğin içindeki herhangi birinin, “hayır, seni istemiyoruz, belediye başkanlarından biri aday olsun” deme “haddi” görülmüşü yaşanmış mı? CHP’li belediyelerin, bu sınavı kanıksaması yaşamsal bir olgudur; unutulmasın!
“Söz konusu Adana ile Karataş ise gerisi teferruat” mı?
Nüfusun üçte ikisinden söz ediyorum…
Dinlence dönüşü…
“Yurttaş olmak zor zanaat!”
CHP’de “yenilik” tüzükle…
“Asgari ücret kadar ikramiyeyi” itekleyen emekli…
CHP yönetiminin “değişimden” kaçınan tavrı…
Bugünkü örgüt yapısıyla limana çıkmak…
CHP seçmeni “gerekeni” yapacak!
Yerel yönetimlerin “inandırıcılıkta” etkisi/ 2
Yarından sonraki gün; çocuklar için…
“Açlığın sürsün” zammı!/ 2
Adayları “kim” belirleyecek?
“Harç” tutmayınca…/ 1
Korkuyu yenmenin tek yolu eğitim…
