Adana Seyhan’daki promosyon anlaşmaları, öğretmenler arasında ciddi tartışmalara yol açıyor.2023 Ağustos ayında yetkili sendikanın Ziraat Bankası’yla yaptığı 12.700 TL’lik promosyon anlaşması, birçok öğretmen tarafından “yetersiz” ve “zorla kabul ettirilen” bir anlaşma olarak eleştirilmişti. Bugün aynı sendikanın, Türkiye İş Bankası’yla yaptığı 75.000 TL’lik promosyon anlaşmasını bir “başarı” olarak duyurması, tepkilerin artmasına neden oldu.
Eğitim Gücü Sen Adana İl Başkanı Fırat Aksu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Öğretmenlerimizin bu konudaki tepkisi son derece haklıdır. Kısa bir süre önce öğretmenlere dayatılan 12.700 TL’lik promosyon anlaşması, bugün geldiğimiz noktada tamamen bir kayıp olarak ortada durmaktadır. Yetkili sendikanın bu durumu görmezden gelmesi kabul edilemez.” ifadelerini kullandı. deneme bonusu
Neden 2023 Ağustos ayında 12.700 TL’lik promosyon anlaşması imzalandı? Ve 6 ay sonra promosyon ödemesine göz yumuldu? Yetkili sendika ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü neden buna göz yumdu?
Bugün 75.000 TL mümkünken, o gün neden bu rakama ulaşılamadı?
Mağdur edilen öğretmenlerin durumu nasıl telafi edilecek?
Bu sorular, öğretmenler arasında da yankı buldu. Bazı öğretmenler, önceki anlaşma sırasında yapılan açıklamaları eleştirerek, “O dönemde banka şartları değişmez dediler. Şimdi 75.000 TL’yi açıklayınca bütün başarıyı kendilerine yazıyorlar. Öğretmeni bu kadar yanıltmak doğru mu?” yorumunda bulundu.
Eğitim Gücü Sen’in açıklamaları, öğretmenler arasında tartışmayı daha da alevlendirdi. Aksu, sendikaların öncelikli olarak önceki anlaşmanın feshi için adım atmaları gerektiğini belirterek, “Eğer önceki anlaşma feshedilirse, öğretmenlerimizin ekonomik mağduriyeti bir nebze giderilecektir. Ancak sendika bu konuda sorumluluk almazsa, bu durum öğretmenler nezdinde asla unutulmayacaktır.” dedi.
Öte yandan, yetkili sendikanın bu konuda herhangi bir açıklama yapmaması dikkat çekiyor. Bazı sendika üyeleri ise, bu durumu öğretmenlere “ayrıntıları açıklanmayan başarı hikâyeleri” şeklinde aktarıyor. Ancak, öğretmenlerin bu yaklaşımlara güven duymadığı ve gerçek bir çözüm beklediği görülüyor.