OKTAY EROL
“Büyümede olduğu gibi, gelir dağılımında da “somut” verilerin yurttaşın eline/ gözüne/ boğazına dokunması gerekiyor; başkası “oyamadan” başka bir anlam taşımıyor!” Bugün yaşanan bu! Bunu da ne gökten birileri indirdi, ne de dışarıdan oluklarla “taşıma suyla” getirildi! Bunun sorumlusu, kendini “muhalefet” sanıp, yanlışların bedelini “muhalefete” kesmeye çalışan “iktidar”! Buna inanan da var!
“Büyüyoruz” deniyor, sayıları üçü/ beşi geçmeyen katman bayram ediyor! “Düze çıkıyoruz” deniyor, “diyenin” etrafında kimler varsa/ onlar sevinç çığlıkları atıyor! “Uçuyoruz” deniyor, kendi adıma söylemem gerekirse; şu ana dek “kuş gibi” uçana daha tanık olmadım ben, baş başa görüştüğüm “iktidara” yakın olan bildiklerim de gidişten kaygılı, konu tebeşir tozuysa/ oralarla işim olmadı şu ana dek!
***
Etrafınıza bakınca neleri görürsünüz; siz söyleyin! Yüzleri asılmış biçimde evden çıkanları görürsünüz, biraz sonra karışılacakları manzaradan dolayı yüz mimikleri oynayanları görürsünüz, sabahın daha yedi/ sekizinde ya dolmuşta/ ya otobüste arka sıralardan öne uzatılan söz söyleyenleri görürsünüz, işyerinde gün içi yapacağı ödemeden dolayı oradan/ oraya yürüyenleri görürsünüz, trafikte sürücülerin birbirine el/ kol sallayışını görürsünüz…
Siz son zamanlarda bunun tersini ya da size eşduyu (empati) besleyene tanık oldunuz mu? Yolda yürürken omzuna çarptığınız kişinin “gülümsediğini” gördünüz mü, yoksa omuzdan dönerek/ siz de dönmüş olsanız dişlerini göstererek “sert bakışa” mı tanık oldunuz? Onu bir yana bırakın, günlük uğramak zorunda olduğunuz evinize yakın zincir markette, ürün üzerinde gördüğünüz “yeni” eder karşısında, “yapacak bir şey yok” dedirten gerekçeleri hiç düşündünüz mü?
***
Eğer “iktidar”, her gün bir yenisi yaşatılan “kaygıları” görmezden gelerek, sanki “bu sorunlar” yokmuş, insanlar açlıkla sınanmıyormuş, yakınları saltanat içinde yaşamıyormuş, gemide herkes aynı koşuldaymış, sorunu çözmekle görevli olanlar üstlerine düşeni yapıyormuş gibi algı oluşturmayı sürdürmeyi alışkanlık yapar, buna da “inanacak” bir katman bulursa “asıl” sorun o zaman başlar!
Şimdi “iktidarın” yeni söylemi “enflasyonu dize getireceğiz!” Enflasyonu da, eğitimi de, sağlığı da, üretimi de, insanların erinç içerisinde yaşamasını da, kaygıların ortadan kaldırılmasının da çözecek sizsiniz; bundan kimsenin kuşkusu yok! Ancak yirmi yılı aşkın süredir iş başında olduğunuzu da unutmayın! Büyümede de, gelir dağılımda da ne yapacaksanız yapın artık, insanların doyacak/ düşünecek/ dayanacak yerleri “eldekini tüketeli” çok oldu; yurttaşa gün gösterin artık!