TÜRKEŞ MANGA
KozanBilgi.Net İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
23 Haziran 2016 tarihinde okurlarımdan Kozan Halk Eğitim Merkezinde açılan meslek kurslarında para alındığını ve para ödemeyenlerin kurslara alınmadığını belirten şikayetler üzerine “Halk Eğitim Kurslarına Ücret Ödemeyin. Çünkü HEM Kursları Ücretsizdir!” başlıklı bir yazı yazdım.
Arayan kursiyerler E-Posta iletilerinde durumlarının çok zor durumda olduğunu belirtirken bir meslek sahibi olabilmek için özellikle KPSS sınavlarının ardından sertifikanın zorunluluğunu belirttiler. Evet bir çok durumu iyi olmayan dar gelirli ailelerin çocukları benden yardım istiyorlardı.
Halk Eğitim Merkezinde uzun sure eğitici olarak görev yaptığım için kurslar yönetmeliğini çok iyi biliyorum. Bu konuda öğrencilerden alınan kurs ücretlerinin yasal olmadığını fakat durumu yalnızca iyi olanların eğer kendileri gönüllü olarak isterlerse bağış yapabilirler maddesine istinaden her kesten zorla bağış adı altında para aldıklarını öğrendim. Sert bir dille kınayarak kursiyer öğrencilerin kayıt olurken ve belgelerini alırken ücret ödememeleri gerektiğini belirttim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerini kurarken parası olan ya da olmayan şeklinde ayırt ederek değil, tüm vatandaşlarımızın bir meslek sahibi olabilmeleri yolunda önderlik ederek ücretsiz meslek kurslarını bu amaçla açmıştır.
Benim bu açıklamamdan sonra maalesef bazı kesimler tarafından bir vatan haini ilan edilmediğim kaldı. Ben niye karışıyor muşum?
Kardeşim bu çocuklar kimler? Nereden geliyorlar? Aileleri ceplerine harçlıklarını koyabilmek için ne durumdalar bunları öncelikle anlamamız gerekiyor. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, Kozan’da yada ülkemizin her hangi bir ilçesinde, kasabasında yarın bu çocuklar aydınlık ve daha refah bir ülke için bir mesleğin başına geçecekler.
Eğer eğitim hizmetleri için para alınmaması gerekirken bir kurumda BAĞIŞ adı altında dilencilik yapılıyorsa ve para ödeyemeyen öğrenciler ikinci sınıf muameleye tabi tutuluyorsa burada suçu yalnızca okul müdürü ve yöneticilerinde aramak yetmez, mülki amirler, milli eğitim müdürleri özellikle gelişmeleri seyretmekten başka bir şey yapmayan iktidar partisinin ilçe başkanları da bu konuda kursiyer öğrencilere sahip çıkmadıkları için sorumludurlar.
Geçtiğimiz hafta yöneticisi olduğum KozanBilgi.Net’in whatsapp haber ihbar hattını arayan bazı bilgisayar kursu öğrencileri durumun hala devam ettiğini ve para vermek istemedikleri için kurs öğretmeni A.Ç. tarafından kaba bir uslupla sınıftan kovulduklarını ve bağış ücretini yatırmadıkları takdirde kursa alınmayacaklarını tehditvari bir şekilde söylediğini belirttiler.
Okul Müdürü Ali Özgüner’in yanına gitmişler. Özgüner’de ayni tehditi devam ettirip hatta devamını da getirerek “Bana bakın gerekirse pazartesi günü kursunuzu kapatırım” demiş.
Tam o sırada bayan kurs öğrencileri müdürün odasındayken telefonla müdür Ali Özgüner’i aradım. Ve Haziran ayında yazdığım yazımı da hatırlatarak yaptığı işin suç olduğunu Özgüner’e anlattım. Ali Özgüner kızların yanında konuşmak istemediği için sanırım “Türkeş Bey bir namaz kılacağım. On dakika müsade ederseniz telefonla size döneceğim” dedi.
Tam on dakika sonra Ali Özgüner beni aradı ve “Türkeş Bey, kızlar size yalan söylüyor, öyle bir şey kesinlikle yok tamamen iftira atıyorlar” dedi. Ben de Özgüner’e “Neden iftira atsınlar sizin ve öğretmenlerinizin söylemlerinizi zaten telefonlarına kayıt etmişler. Hatta sizin ben aradıktan sonra pazartesi kursu kapatacağınızı belirten sözlerinizi de paylaştılar. Sayın Özgüner bu gençlere karşı lütfen doğru ve samimi olun” dedim.
Kozan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ali Özgüner bu kez “Türkeş Bey, asıl sorun nedir biliyor musunuz? Bilgisayar öğretmenimiz A.Ç. hiç bir şey bilmiyor. Öğrenciler bir çok konuda daha iyi oldukları için hocaya soru soruyorlar. Hoca da bilemediği için rahatsız oluyor asıl sorun bu” deyince Özgüner’e “O zaman bu yaptığınız ayrı bir suç. Ağzınızla söylüyorsunuz öğretmeninizin bir şey bilmediğini ve ücret konusundan lafı buraya çeviriyorsunuz. Madem öyle neden gerekeni yapmıyorsunuz?” dedim. Özgüner “Zaten pazartesi günü kurs öğretmeninin görevine son verip başka bir okuldan kadrolu bilgisayar öğretmeni bakacağım, öğrencilerimizin kurslarını kesinlikle engellemek, kapatmak gibi bir düşüncem yok” dedi.
Konunun ve magdur edilem tüm öğrencilerin arkasında olduğumu Özgüner’e belirttikten sonra telefonu kapattım. Bir kaç gün sonra Kozan Belediye Başkanı Sayın Musa Öztürk’e Dağılcak’ta basın mensuplarına vermiş olduğu öğle yemeğinde konuyu aktardım. Başkan Öztürk “Öğrencilerimizin her zaman yanlarındayız. Gerekli başvurularını yapsınlar bize de söz hakkı geldiğinde gerekeni konuşacağız” dedi. Kozan Belediye Başkanı Sayın Musa Öztürk’ün gösterdiği bu hassasiyetten dolayı buradan kendilerine teşekkürlerimi de iletiyorum.
Ayni hassasiyeti AK Parti Kozan İlçe Başkanı Sayın Veli Gelebek’ten de bekliyordum. Bekliyordum ama Sayın Gelebek beklentimi boşa çıkardı ve ben Kozan’ımızın değerli evlatlarının, kıymetli öğrencilerinin iktidar partisinin ilçe başkanı olarak her türlü yanlarındayım diyemedi ve hatta nezaketen de olsa konu hakkında bir telefonla bile dönüş yapamadı.
Sayın Gelebek’le yaptığım görüşmede Okul Müdürü Ali Özgüner’in geldiği günlerde ilçe teşkilatı ve ilçe milli eğitim merkezi tarafından da istenmediği hatta baskılar sonucunda istifa dilekçesi vererek Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevinden istifa etmesine rağmen Sayın Gelebek’in Özgüner’i kolundan tutarak tekrar o kurumun başına kendilerinin tarafından getirildiğini söyledim ve şimdi her şeyi bir tarafa bırakıp Kozan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Binasının giriş kapısına bu bina halkın eğitim yuvasıdır. Burada eğitim alan tüm öğrencilerimiz bu kurslardan ücretsiz yararlanır ibaresini yazdırmalarını ve kafalarda dönen soru işaretlerini kaldırmaları gerektiğini söyledim.
Başkan Gelebek Cuma gününe kadar bana dönüş yapacağını belirtmesine rağmen yazımı yazdığım şu an Pazar gününün akşam saatleri olmasına rağmen Kozan’lı gençlerimizin, meslek sahibi olmak isteyenlerin yanlarında olduklarını söyleyemedi.
Özellikle hepsi bir birinden değerli çok kıymetli basın mensubu arkadaşlarım dahi Halk Eğitim Merkezinin öğrencilerden Deli Dumrul misali zorla para tırtıklandığını haykırmama rağmen, defalarca anlatmama rağmen mağdur olan binlerce çaresin gencimizi göremediler. Gören arkadaşlarım lütfen yayınladıkları sayfayı paylaşsın çerçeveletip asacağım.
Bir kaç gün once öğrenciler beni whatsapp’tan tekrar aradılar. Artık kurslara alındıklarını fakat ücret ödeyenlerle ödemeyenlere farklı davranıldığını, ayni sınıfta arkadaşlarına ders notları dağıtılırken kendilerine verilmediğini ve kin dolu gözlerle bakıldığını belirttiler.
Konu aslında bir kaç sayfada yazılıp anlatılacak bir konu değil. Fakat maalesef ilçemiz Kozan’da yaşanan bu eğitim dramı ülkemizin her tarafındaki Halk Eğitim Merkezlerinde siyasetçi düşüncelerle bir yere kapak atarım nasılsa diyerek AKP Milletvekili aday adaylığına soyunan ve hasbel kader müdür olmuş müdürler yüzünden bir haraç toplama mekanizması haline geldi.
Kardeşim, Devletimiz, size bina vermiş, sizleri müdür yapmış, müdür yardımcısı yapmış bu binayı yönetin diye. Öğretmenlere ders ücreti ödemiş öğrencilere eğitim versinler diye. Kuruma her türlü bilgisayarını, forotokopi makinesini, tepegözleri vs. göndermiş benim öğrencilerim ücretsiz kullansınlar diye. Siz daha neyin pazarlığını yapıyorsunuz.
Kozan’ı yöneten herkesi bu konuda sessiz kalmamaya davet ediyorum.
Not: İngilizce Kurslarından da 100 TL kayıt ücreti alınırken sıkı pazarlıklar sonucunda 50 TL’ye indirmişler.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.