İBRAHİM FAİK BAYAV
Ashabü’n-nar ve ashabü’l-cennet (ya da iyi insanlar ve kötü insanlar) konusu dar açıdan tevil edilirken, bu iki grubun dünyanın her ülkesinde olabileceği ve benzer sonuç getireceği belirtildi. Geniş açıdan tevil etmek istediğimizde, Araf Suresi’nin 48 ve sonrası ayetlerinde bulunduğumuz zamana işaretini fark ediyoruz. Bakalım:
46’ncı ayette şu kelime var: ”Ve hüm yatmeun”. وَ هُمْ يَطْمَعونَ Yani, onlar tamah ediyorlar.
Ayetteki ‘hüm / onlar’ zamiri, tamah edenler kimler ise onları gösterir.
Bulunduğumuz zamanda ‘tamah’ edenler kimler ise, isim veya grup olarak anılmasalar da ONLAR zamiriyle anılacaktır.
‘Yatmeun’ fiilindeki ‘tamah’ nedir?
Tamah, ifrat derecede istektir. Hırstır.
Fertleri veya grubu veya toplumu cehenneme götürecek yol TAMAH ile açılır.
Bazı fertlerin tamaha yönelmesi, sosyal bozulmayı yavaş yavaş göstermeye başlar. Toplumda ya da ülkede grup veya örgüt oluşması bunun neticesidir.
Araf Suresi’nin 51’ci ayetinde şu cümle var:
”Ellezine ittehazü dinehüm lehven ve laıben. Ve ğarrathüm el-hayatü‘d-dünya”. Yani ayet diyor ki; ”Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinenlerdir, dünya hayatına aldananlardır”.
Ayetin bu cümlesinde birbirini tamamlaması gereken iki mesele var:
a) Onların dinleri; b) Onların o anki yaşayışları.
Şu soru zihne gelir: Onların dinleri nedir? Mealciler ”dinehüm lehven ve laıben” kelimesini nasıl anlayıp Türkçeye çeviriyorlar? Onlar, dinlerini mi oyun ve eğlenceye çevirmişler?.. Yoksa oyun ve eğlenceyi kendilerine din mi edinmişler?
Maalesef, mealciler bu kelimeye anlaşılır ifade bulmada kararsız kalmışlar. Mesela, Hamdi Yazır’ın bu kelime için orijinal meali ile yeni meali aynı anlamda değil.
Din; دينٌ sistemdir. Yukarıdan aşağıya erkek ve kadın her ferdin sorumluluğu bu sistem içinde belirlenmiştir. Sisteme uyum oranında HAYATÜ’D-DÜNYA’da huzur ve refah genişler.
Dünyanın hiç bir ülkesinde, hiç bir zamanda DİN olmadan sosyal düzen oluşamaz.
Ayeti yaşadığımız zaman için anlamaya çalışıyoruz.
‘Dinehüm’ دينَهُمْ kelimesi, ilerideki zamanda, bazı toplumlarda veya ülkelerde, bir din olacağına işaret ediyor. Lakin, lakaytlık dinin işlemezliğini ortaya çıkaracaktır. Bu safhada şerli grup ve örgütler oluşumu başlar.
Lehven ve leıben; لَهْوًا وَ لَعِبًا ferdin veya toplumun hoşuna giden şeydir; oynama ve eğlenme isteğidir.
İnsanların, şen olmaya ihtiyacı vardır. Oynamak da isterler; eğlenmek de isterler. Lakin, oynamanın ve eğlenmenin içine ‘din’ katıldığında, o din örselenmeye başlar.
İttehazü dinehüm lehven ve leıben; اِتَّخَذوا دينَهُمْ لَهْوًا وَ لَعِبًا Bu kelime ile, fertlerin veya toplumun var olan dini, yani sistemi, önemsizleştirme durumuna işaret ediliyor. Bu, tamah olayının neticesidir. Din, sorumlulukları belirten sistem olmaktan çıkar, eğlenme adı altında rezaletin, kepazeliğin… İleri safhada zayıf insanları ezmenin, sömürmenin aracı haline gelir. Artık cehennme götürecek yol açılmıştır. Mesela; ‘sebilillah’ kelimesinin açıklamasında, bazı yasaklamalar olacağı belirtildi. Bu kural, iktidara gelenlerin keyfine göre bizden başka herkese yasak” şeklinde uygulanır.
”Ve ğarrathüm el-hayatü‘d-dünya” وَ غَرَّتْهُمُ الْحَيوةُ الدّنْيا kelimesi, açılmış o cehennem yoluna düşecek kişileri, acıklı biçimde anıyor: Din dışı (sistem dışı) yaşamları onları aldatacak, diyor.
Günümüzde, Türkiye’de, olaylar nasıl gelişiyor, fark ediliyor mu?
İbrahim Faik Bayav
(24.06.2024 09:30)