Hamilelikte hem anne hem bebeğin sağlığı için sürekli tıbbi kontrol, sağlıklı beslenme ve egzersiz şart. Bunlar sağlanırsa, anneler de, hamilelikleri sonrası aşırı kilo sorunu yaşamazlar
Hamilelik dönemi boyunca bilinçli beslenerek ve fiziksel açıdan aktif olarak hem kendinizin hem de bebeğinizin sağlığını koruyabilirsiniz.
Sağlıklı bir bebeğin doğumunu birçok faktör etkiler. Yaşınız ve genetik özelliklerinizi kontrol edemezsiniz, ancak sağlıklı beslenmek, alkol, sigara ve uygun olmayan ilaçlardan kaçınmak, düzenli hekim kontrolünde olmak size bağlıdır.
Önce besleyici diyet
İyi beslenen kadınlarda, gebelikte ve doğumda çok az komplikasyon görülmekte ve sağlıklı bebekler dünyaya getirmektedirler.
Önemli olan, bebek ihtiyacı olan besinleri alırken, sizin de rahat bir gebelik yaşamanız ve doğum ertesinde yağ kütleleri kalacak kadar çok kilo almamayı başarmanızdır.
Yapılan bir araştırma, hamilelik süresince 16 kilogramdan az kilo alan kadınlarda, bir yıldan sonra ortalama 1,4 kilogramın kalıcı olduğunu, 16 kilogramdan fazla ağırlaşan kadınlarda ise bir yıl sonra 5,5 kilogramın kalıcılaştığını ortaya çıkarmıştır.
Fetus da doğru beslenmeli
Hamilelikte düzgün, dengeli ve yeterli beslenmezseniz sizin sağlığınız da riske giriyor demektir.
Örneğin; yeteri kadar kalsiyum almazsanız, fetus bu ihtiyacını vücudunuzdan alır, bu da ileriki yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) olarak adlandırılan hastalığa yakalanma riskinizi artırır.
Ana rahminde yeterince beslenmeyen fetus da fiziksel ve zekâ gelişimi açısından geri ve/veya zayıf kalabilir. Genel olarak, beden kitle indeksi 20-25 arasındaki anneler en sağlıklı bebekleri doğurur. Hamilelikte kilo alsanız bile, şu an zayıf olunmasından dolayı bebeğin düşük kilolu olma ihtimali yine yüksektir.
Bebeği protein geliştirir
Gebelikte, siz ve plesanta, proteine gereksinim duyar. Bu nedenle, günlük fazladan 10 gram proteine ihtiyacınız vardır. En iyi protein kaynakları yumurta, et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir, fındık, ceviz ve kuru baklagillerdir.
Enerji için karbonhidrat almalısınız
Vücudun başlıca enerji kaynağı karbonhidratlar da, yeterli ve dengeli alınmalıdır. En iyi karbonhidrat kaynakları, ekmek, makarna, pirinç, mısır, tam tahıllı yiyecekler ve kuru baklagillerdir.
Mineralleri kesinlikle unutmayın
Gebelik süresince vücut en çok iki minerale gereksinim duyar: kalsiyum ve demir. Yeterli düzeyde tüketmiyorsanız, büyüyen bebeğiniz kemiklerinizdeki kalsiyumu, kanınızdaki demiri kullanır.
Gebelikte ‘preeklampsi’
Preeklampsi; gebeliğin 20. haftasından sonra gelişebilen yüksek tansiyon durumuna; ödem, hızlı kilo artışı ve idrarda protein kaybının eklenmesidir. Ağır preeklampsinin anne ve bebekte yaratabileceği riskler; sara benzeri kasılmalar, erken doğum, fetal kayıp, böbrek yetmezliği, intrauterin gelişme geriliği ve yaygın damar içi pıhtılaşmadır. Bu nedenle gebe kadının takibi çok önemlidir.
Tatlılar ve ekşiler
Aşeren gebenin, sağlığa zararlı olmayan maddeleri aşırıya kaçmadan yemesi gerekir. Gebelikte genellikle turşu, muz, karpuz, soğan gibi yiyeceklere karşı aşırı istek doğabilir. Uzun süren aşermeler ise genellikle psikolojik kaynaklıdır. Gebelikte aşerme hormonal değişikliklerden dolayı genelde ilk 3 ayda daha yoğundur.