MEKİN ŞAHİN
Doğanın değişmez yasaları var. Dış müdahale olmadan, yasalar ağır aksak ilerler. İki örnek vereyim. ” Her şey birbirine bağlı ve birbirini etkiler.” Halk aynı sonucu yaşamıyla ilintiler.” Üzüm üzüme bakarak olgunlaşır.”
“Doğada her şey değişir ve dönüşür”. Halk aynı sonucu yaşamında ilintiler. “Aynı ağacın, aynı gölgesinde her gün oturamazsın.”
Doğanın dünü, bugünü ve yarını nasıl farklı olacaksa, insan ve insan yaşamının dünü, bugünü ve yarını farklı olur.
Cumhuriyetin kuruluş süreciyle, bugün süreç aynı olmaz. O gün çıkan liderle bugün çıkacak liderde aynı olmaz. Birbiriyle kıyaslanmaz…
Her farkın nedeni var.
Sonucu var.
Koşullarını yaratan ve yaşatan eylemleri var.
Doğumun sancılı olması; toplumsal manada değişim ve dönüşümü zorlar. Devrim zor olur.
Devrim nedir? Var olanın tüm yönleriyle nitelikli değişim ve dönüşümüne devrim denir. Devrim bir günde olmaz. Değişim ve dönüşümü isteyenlerin devrim yapma gücüne erişmesi ve o gücün niyetine destek verecek somut koşulların tümüyle olgunlaşması gereklidir. İki ana eksen bütünleştiğinde devrim kaçınılmaz olur.
1914 sonrası Osmanlı topraklarında değişim ve dönüşüm kaçınılmaz oldu. Devrimi yapacak güç Anadolu’nun işgaliyle olgunlaştı. Halkı yönetecek güce ve örgütlü konuma kavuştu. Osmanlı devleti ulusal kurtuluş savaşıyla yok oldu, yerine üretim ve tüketim süreci farklı olan Türkiye cumhuriyeti devleti kuruldu.
Feodalizm yerine kapitalist üretim sistemi; yeni devletin ana sistemi yapıldı.
Devlet yönetim biçimi değişik tarihlerde değişti. Son Anayasa değişimiyle, oligarşi yönetimi yerine faşist yönetim biçimi sistemi yeni devlet yönetimi oldu. Adaletsiz, hukuksuz, sömürünün katmerleştiği, özgürlüğün bitirildiği ve ülkenin bağımsızlığının eriyerek uçuruma sürüklendiği dönemi yaşıyoruz.
Ancak halk bu biçimde yönetilmek istemiyor. İnsanca yaşama yelken açacak değişim ve dönüşüm istiyor.
Değişim ve dönüşümün objektif koşulları var.
Bu koşulların gerekliliğini yerine getirecek niyet ve örgütlü parti yok. Koşulla niyet örtüşerek mücadelenin ana ekseni olmadan; devrim yapılamaz. Aksine halkın güveni binlerce elek gözünde kaybolur.
Bu niyetle devrim yapmak çok zor.
Sosyalist sol 12 Eylül askeri darbesi sonrası toparlanamadı. Marjinal ve fraksiyon nitelikle mücadele etmeyi sürdürüyor. Halktan kopuk ve örgütsüz konumlarıyla devrim yapma ergine sahip değiller.
Sosyal demokrat sol 12 Eylül askeri darbesi sonrası çok parçalı çıktığı yolda, ağırlıklı CHP etrafında toplanmış durumda. Yalnız bu toplanma doğru önderlik, doğru çözüm ve ortak örgütlü mücadeleden kaynaklanmıyor. Çaresiz ve adaletsiz yaşamın yaptığı mahalle baskısıyla sağlanıyor. Buna rağmen değişim ve dönüşüm niyeti ve becerisi olmayan CHP yönetimi; objektif şartlara rağmen devrim yapmaktan çok uzak. Güncel peşrevle halk desteği elde etmeyi mücadele sanıyor.
Ortada gidilecek yol yok!
CHP’nin objektif koşulları analiz ederek; değişim ve dönüşüm derdi olmadığından yakın zamanda Türkiye’de devrim yapmak çok zor!
Önümüzde iki yolun varlığı görülebiliyor.
1.yol : CHP dışında sosyolojik tanıma uygun aşağıdan yukarıya örgütlü yeni parti yaratarak; Türkiye halkının demokratik cumhuriyetini; adalet ve hukuka bağlı demokratik devlet yönetimi kurmak.
2.yol: CHP içinde kalarak partiyi sol değerlerle buluşturan, tabanın söz ve karar sahibi olduğu, yurtsever kadroların halkla buluştuğu, halkın iktidar mücadelesini demokratik cumhuriyetle taçlandırmak.
Her iki yolun sonunda; değişim ve dönüşümün önü açılır. Devrim kaçınılmaz olur!
Sayın genel başkan değişime giden kapının anahtarı elinizde. Peşrevlesen değerlendirme ve konuşma yerine; çözüm projeleri yarat ve Türkiye kamuoyuna ilan et.
Yarattığın projeleri yaşam geçirecek nitelikli ve ahlaklı kadrolarla halkın karşısına çıkarak; devrim türkülerini dağlarda, gök yüzünde ve yer yüzünde yankısının kesintisiz sürmesini sağla.
İşte o vakit Türkiye halkı CHP’nin yaşatmak için var olduğunu öğrenecektir!
İşte o vakit devrimin ayak sesleri notaların suskunluğunu bitiren sele dönüşerek, tam bağımsız Türkiye’nin doruğuna çıkacaktır! Haydi Egeli seni kuşatan emperyalist odakların gücünü yık ve Mustafa Kemal rehberliğinde yoluna devam et!
Yoksa 81 il başkanının suni desteğiyle yolunuz çok uzun sürmez.
Size ve arkadaşlarınıza bir dost uyarısı.