MEKİN ŞAHİN
Bilgi çağı yaşamın gerçeklerinin gizlenemediği çağ. İnsanlık tarihini analiz ettiğimizde; klan yaşamından ulus birliğine yürüyüş evrelerinin varlığını buluruz. Bilgi çağı yeni bir dönemi başlatıyor. Sınırlar içine kapanan insan yaşamı yerine, insanın dünya ve diğer evrenlere ulaşacağı dönemleri kapsayacak. Bu nedenle 20. yüzyılda biriken tüm sorunların çözümsüz kalan kısmı, daha şiddetli biçimde bilgi çağına taşındı. 20. yüzyılda dünyaya mal olan Kürt sorunu, 21. yüzyıla daha şiddetli gündeme taşınmıştır. Kürtlerin tarihinde uzun süren devlet geleneği olmadı. En uzun olanı Med’lerdir. İki buçuk yıl 1945 sonrası İran’da kurulan Mahabat Kürt cumhuriyeti. Kısaca Kürtler göçebe yaşamlarında ve yerleşik yaşamlarında kendilerine ait olmayan devletler içinde yaşamışlar. En uzun birlikte yaşadığı devletler Türk devletleri olmuştur. Kürtler 20. yüzyılda beş coğrafya üzerinde yaşadılar. Ermenistan, Irak, Suriye, İran ve Türkiye.
Bu coğrafyalarda Türkiye dışındaki ülkelerde daha toplu ve yerleşik yaşarken, Türkiyenin her bölgesinde; Anadolu ve Trakya’da yaşamaktalar. Türklerle çok ciddi sosyal, siyasal ve ekonomik ilişkileri var.
Türkiye’de Kürt sorunu dünya gündemine 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrası taşındı.
Apocu olarak çıkan sonra PKK adıyla varlığını sürdüren örgüt, yaptığı saldırı ve sivil, asker, polis ölümleriyle; Anadolu, Ortadoğu, orta Asya ve uzak doğuda egemenlik projeleri olan güçlerin dikkatini çekti. Emperyalist odaklarla ilişki kurdu.
BOP’sinin hedeflerinin biride eski ipek yolu üzerindeki coğrafyada ABD ve ittifakları adına jandarmalık yapacak güçlü devletler yaratmak. Israil.
Büyük Ermenistan.
Büyük Kürdistan! 1945 sonrası kurulan Israil, siyonist hedefleriyle, Ermenilerin Doğuanadolu ve Çukurova coğrafyasına dönük hedefleriyle, Özellikle PKK’nın beş ülke üzerine kurmak istediği büyük Kürdistan hedefiyle; BOP projesiyle örtüşmesi ABD ve ittifaklarının aradığı fırsatı yaratmıştır.
Körfez savaşıyla kuzey Irakta, Arap baharıyla Suriye’de büyük Kürdistan sürecinin iki saç ayağı kuruldu. Sıra İran’da. Sonra Türkiye.
İran çok farklı kültürleri olan ülke. Ülke nufusunun % 30-35’ini oluşturan farslar şii İslam gerici İslam cumhuriyetiyle İran halklarını yönetiyor. Ancak molla yönetimin insanlar üzerindeki baskısı yönetime karşı tepkilerin artmasını sağladı.
Emperyalist güçler İranın bu koşullarını bildiği için bir müdehaleyle İran’ı parçalayarak hedefine ulaşmak istiyor.
Türkiye süreci diğer coğrafyadan çok farklı. 12 Eylül 1980 darbesi öncesi çok sınırlı alanda olan PKK, darbe sonrası yaptığı eylem ve saldırılarla Türkiye ve dünyada izlenir bir duruma geldi.
Ancak yıllarca sürdürdüğü, kabul edilemez katliamlara rağmen Türk ve Kürt halkı arasında düşmanlık yaratamadı.
Savaş çıkartamadı.
Binlerce kişi öldü. Şehit ve gaziler oldu. Dağa çıkarılan Kürt çocukları öldü.
ABD ve ittifaklarının her tür lojistik ve propaganda desteğine rağmen sonuç alamadılar.
Sonuçta iki kardeş halk sağduyuyla inadına kardeşçe ve barış içinde yaşama arzularını güçlendirdi. Selçuklu devleti döneminden itibaren birlikte yaşayan Kürtler Osmanlı devletinde kendi feodal yönetimlerini güçlendirdiler. Cumhuriyetle kurulmasıyla farklı kültürlerle yaratılan Anadolu kültürünün önemli saç ayağı oldu.
Yaşamlarına yeni ivmeler kazandırdı.
Devletin dönem dönem yönetim hatalarından kaynaklı sıkıntı, acı ve adaletsizliği, Anadolu halkı eş değerde yaşıyor.
Günümüzde yaşamın tüm alanlarında aynı koşullar devam ediyor. Kısaca Türkiye cumhuriyeti topraklarında iç içe girmiş olan halkların sorunlarının çözümü demokratik talepler içinde yer almaktadır. Ne yaşanıyorsa birlikte yaşıyorlar. Anadolu halkı bu gerçeğin bilinciyle çözümde bir, diri ve omuz omuza verilecek örgütlü mücadeleden geçeceğini görüyor.
Türkiye’de Kürtler kendi kültürlerini özgürce yaşamak istiyor. Engellerin ortadan kaldırilsın istiyorlar. Anayasal eşit yurttaşlığıyla Türkiye cumhuriyeti devletinde birlikte yaşama bilincindedir. ABD ve ittifaklarının dolaylı yada dolaysız tüm çabalarına rağmen Türkiye yurttaşları kardeşçe ve barış içinde birlikte yaşama arzusunun güçlenmesi, BOP çabalarını başka coğrafyalara yöneltti.
Gazzenin işgali, Lübnan saldırısı, İran ve Suriye’ye yapılan hava saldırıları; BOP’un hedefine yol açma çabalarıdır. Türk Kürt kardeştir!
Bütün oyunlara rağmen kardeşçe ve barış içinde birlikte yaşama arzularını korudular.
Devlet Bahçeli çağrı yaptı. Türkiye’de mevcut siyasi örgütler ve yazar, çizer, aydın şaşkın. Genel başkanlar sağlıklı değerlendirme yapamıyor.
Türkiye gerçeğine uyan yaklaşım yerine ırkçı ve korku içinde sözler sarf ediliyor.
Çagrı yapan Bahçeli!
Devlet Bahçeli 2002 yılında neden erken seçim istediyse, 2015 genel seçim sonucuna göre AKP meclis çoğunluğunu kaybettiğinde 1 Kasım 2015 seçimlerinin önünü neden açtıysa; Öcalan’a yaptığı çağrıyı da o nedenle yaptı.
Yaptırıldı!
Dün söylediğinin tersini sürekli söyleyen ve ırkçı, düşmanca tavırları kesintisiz sürdüren birinin Öcalan ve DEM’e yaptığı çağrının kendi iradesi olmadığı açık ortadadır.
Bir kez daha ABD ve ittifakları istedi, Bahçeli görevini yerine getirdi. Yakında kokusu çıkar!
Son söz: Türkiye bölünemez. Parçalanamaz. Objektif şartlar uygun değildir. Türk, Kürt Kardeştir! Türkiye devleti ekonomik, sosyal, siyasi ve demokratik talepleri yerine getirerek, demokratik bir cumhuriyet yönetimini acilen inşa etmelidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.