MEKİN ŞAHİN
”İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu, bebeklerin ulusu yok. Başlarını tutuşları aynı, bakarken gözlerinde aynı merak. Ağlarken seslerinin tonu aynı. Bebekler insanlığımızın çiçeği, güllerin en hası, en goncası. Kimi sarışın bir ışık parçası, kimi kapkara bir üzüm tanesi. Babalar, çıkarmayın onları akıldan. Analar, koruyun bebeklerinizi. Susturun susturun söyletmeyin savaştan, yıkımdan söz ederse biri. Bırakalım sevdayla büyüsünler serpilip gelişsinler bir fidan gibi. Senin benim hiç kimsenin değil bütün bir yeryüzünündür onlar.
Bütün insanlığın gözbebeği. İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu bebeklerin ulusu yok. Bebekler, çiçeği insanlığımızın. Ve geleceğimizin biricik umudu.!!”
……………………………………………………
YARINI OLMAYANIN ..
Ufkun sadece egonsa; kendini kendi ruhuna teslim edersin. Ne düşünme yeteneğin kalır, ne de zorluklara direnirsin.
Ürkersin
Korkarsın
Gölgene bakmaya cesaretin kalmaz.
Kukla olur; ipleri başka ellerde olan kimliksiz biri olarak yaşarsın.
Dışı aslan
İçi korkuya yenik düşen içi boş kartona dönersin.
Sevgiyle kuracağın ilişkiyi sevdalarla buluştur ki dostluğun hiçte kolay olmadığını gör.
Çünkü yarını olmayanın anlatacağı hiç bir hikayesi olmaz!
……………………………………………………
Hani çağdaş dünya!
Askere gideriz, yeterli asker olmak için silahlı eğitimi Kırıkkale silahlarla yaparız. Ülkemizin önemli günlerini, kağnılarla mermi ve gerekli alet ve edevat taşıdığımız anlatarak kutlarız. Tarihimizi anlatırız, dönemin sosyal ekonomik, teknoloji ve üretiminden hiç bahsetmeyin. Hep kahramanlık dolu savaşlardan bahsederiz. Festival yaparız, sadece o bölgenin yetiştirdiği sanatçı, yazar, şairlerinden bahsederiz. Geleceğe dönük bir atılım yok. Geçmişte boğuluruz.
Unuttuğumuz şey geçmişe takılarak geleceğe yelken açılamayacağı. Yıllarca Altın Koza festivali yapıyoruz. Öne çıkan anlatım: Yılmaz Güney Yaşar Kemal Orhan Kemal Ve….. Devam ediyor. Sonra film gösterileri ve ödül dağıtımı. Ulusal dahi olamıyoruz. Adana genelini dahi kapsayamıyoruz. Elbette geçmişimize sahip çıkacağız. Onların yaratıcı rollerini unutmayacağız. Onlardan elde edeceğimiz rolleri devam ettirecek; sanatçı, yazar, şair vb.lerinin önünü açacağız. Onlara sahip çıkacağız. Teşfik edeceğiz. Ödüllendireceğiz. İlimizin, ülkemizin ve dünyamızın yeni koşullarında toplumsal vicdanı dile getiren yapıtların, eserlerin ve mısraların varlığıyla çağdaş dünyaya katkı sunacağız. Ama maalesef altın Koza festivali başladığından beri bu yönde atılımı olmadı. Sadece bir avuç alanda Adana’nın bir köşesine hapis edildi. Umarım ki ”Adana gibi başkan” dendiğinde bıyık altından gülen Adana büyük şehir belediye başkanı eksikliği görür ve Altın Koza festivalini çağdaş dünyaya merhaba diyecek nitelikte yeniden düzenler. Yeni Yaşar Kemal’ler, Orhan Kemal’ler, Yılmaz Güney’ler; Türkiye’ye kazandırılır.
………………………………………………………………………………………………………………………..
BEBEKLERİ KORUKİ GELECEĞİN OLSUN. FESTİVALLERLE ÜRETKİ KÜLTÜREL BİRİKİMİN YARINA IŞIK VE YOL OLSUN!