OKTAY EROL
“İktidarın” en büyük başarısı, gündemi değiştirmek! İnsanlar yaşamını nasıl sürdürüyor, artan temel ürün ederlerini ödeyebilmek için hangi yolları deniyor, süren yaman yaz sıcaklarına karşı nasıl önlemler alıyor, üretici büyüyen sulama sorunları karşısında hangi umar ardına düşüyor? Bunların “hiçbir” konuşulamıyor, çözüm yolları aranamıyor, “iktidar” kapısı çalınamıyor!
Ülkede her şeyin iyi gittiğine, “dünden” iyi yaşandığına inananlardan değişim! Dünkü yazıda da “özlem” duygularımı şöyle belirtmiştim: Bu yurdun topraklarında yetişebilen ürünlerin ekilmesi özendirilsin, yurttaş kendi topraklarında yetişen ürünlere döviz cinsinden bedel ödemesin, dış pazar olanakları açık kentlerin kara/ deniz/ hava ulaşım kanalları genişletilsin! İstemeyen, “iktidarın” emekçiye/ dargelirliye/ açlık sınırı altındaki aylığa tutsak olan yurttaşa uygun gördüğü yaşamı “hep” yaşasın!
***
“İktidarın, emekçiye/ dargelirliye/ açlık sınırı altındaki aylığa tutsak olan yurttaşa uygun gördüğü yaşam” ortada! Emekliye, aylık geçimine “uygun” görülen onikibinbeşyüz lira yapılabilmek için günlerce düşünüldü, kavga verildi, bilançolar kontrol edildi, bütçenin denkliği üzerine çalışıldı sözde! Sonuç, “açlık sınırının” yarısının üzerinde bir rakam! “Sizin için güzel, çağdaş, yaşanılır bir yaşam için uğraş veriyoruz” diyenlerin titremesi, kendilerine gelmesi gerekmiyor mu?
Ülkenin “önemli” tartışılan sorunlarına bakın! Chp’li belediyelerin SSK’ya olan borçları, sokak hayvanları kısırlaştırılsın mı/ uyutulsun mu, kadınlar “kızlık soyadlarını” alsın mı/ almasın mı? En son tanık oldunuz, sokak hayvanlarını ilgilendiren yasa sabaha karşı onaylandı; o saate dek üzerinde çalışmışlar, çaba harcamışlar, yumruklaşmışlar, uyumayıp özveride bulunarak yasayı çıkarmışlar! Gerçekten gözüm yaşardı! Yurttaşın doymasını/ iyi yaşamasını/ gereksinmelerini karşılamasını sağlamak için yapılan toplantıların “hiçbirinin” sabahlara dek sürdüğüne, uykusuz kaldıklarına tanık oldunuz mu? Sokak hayvanları için alınan karar “büyük olay” olarak tutanaklara geçecek!
***
SSK borçlarından dolayı CHP’li belediyeler üzerindeki baskılar sürerken, “dün” Mersin Anakent Belediyesi’ne “haciz kararı” geldiği duyuruldu! SSK’ya borcu olmayan belediye var mıdır bilmiyorum, ancak “iktidara” yakınlığı ile bilinen “iş insanlarının” borçlarının silindiği, kimi “iş insanlarının” üç/ dört yıldır “vergi matrahı” bildirmediği, buna karşın hiçbir lüks yaşamlarından da geri kalmadıkları, lüks otomobillerden/ dinlence yerlerinden uzak durmadıkları medyada yer aldı! Biri de çıkıp “bunların aslı yok, borçlarını silmedik, yıllardır vergi vermedikleri söylentileri yalan” demedi!
Bu halk “kimin için” çalışıyor, kimin için ülkenin büyük çoğunluğu açlıkla çarpışıyor, kimin için solusa da yaşamıyor; üç/ beş “iktidarın” ergisinden beslenen iş insanı için mi? Ekonominin altını/ üstüne getirin, marketlerde haftalık değişen fiyatlara karşı koymaktan uzak durun, insanları temel gereksinmelerini karşılayamaz duruma getirin, ekmek almakta zorlansın, belediyeler “ucuz ekmekle” bunu çözmeye çalışsın, “iktidar” da belediyelerin hizmetlerini baltalamak için SSK’yı “bir gün, apansız, borç için” kapısına dayasın!
***
Şimdi “iktidar” ile sözcülerinin konuştukları “belediye borçları” ile “sokak hayvanları”… Belediyelerin borçları nasıl oluştu, belediyeler “hizmet” verirken hangi zorlukları aşmaya çalışıyor, belediyelerin kentleri içerisinde gerçekleştirdikleri hangi “hizmetler” engellenmeye çalışılıyor, SSK’nın bu tutumu belediyelerde hangi “hizmetlerin” yapılmasına engel olacak…
“İktidarın” kolladığı iş insanlarından daha çok, belediyelerin var olmaları, “hizmetlerini” sürdürmeleri, önündeki engellerin kaldırılması, üzerinde sabahlara dek uykusuz kalınması/ uğraş verilmesi gerekmez mi? Haydi şimdi konuşun!