ŞÜKRÜ IŞIK
Yıl 1993 etkin, ehil ve akil bir abimiz ziyareti sırasında uzunca bir yorum yapmıştı, özetlersem;
“2000 yılına doğru ülke gerilim ortamlarına sokulacak, bunun neticesinde üzerine İslam gömleği giymiş bir ABD partisi kurulacak ve tek başına iktidara gelecek. En az 15-20 yıl iktidarda kalacak, anayasayı değiştirecek çoğunluğu yakalayacak, radikal kararlar ve uygulamalar yapacak. Bu süreç sonunda çok yıpranacak olursa yerine sosyal demokrat Amerikancı bir parti iktidara getirilecek ve İslamcı partinin bıraktığı yerden icraatlara devam edecek.
80 ihtilalinden bu yana Evren, Özal, Çiller ile devam eden ABD kontrolü daha etkin olarak devam edecek. Neticede Ortadoğu’da hayal bile edemeyeceğin değişiklikler olacak”
Aradan 6-7 yıl geçti, Batı Çalışma Gurubu, başörtüsü sorunu, kombassan, Yimpaş vs holdinglerin fişlenmesi, Sincan’da tankların yürütülmesi, 28 Şubat gerilimi, post modern darbe çıkışı ve akabindeki gelişmeler…
IMF’li Kemal Derviş’in acı reçetesi ile enflasyon canavarı alt edilmiş, ülke ekonomisi rayına girmişken Devlet Bahçeli bilinmez nedenli çıkışı ile ülke seçime gitmek zorunda kaldı.
Netice 2002 yılında AKP büyük bir sürpriz yaparak iktidara geliverdi. Tüm partiler baraj altında kaldı ve Meclis AKP ve CHP’li iki partiye kaldı.
Böylece bana 1993 te anlatılan senaryo fiilen hayatımıza girmiş oldu.
Arap baharı, BOP eş başkanlığı, Suriye iç savaşı, 36. Paralel, PYG-YPG Kuzey Suriye’de konuşlanma derken adım adım yeniden haritalar çizilen bir Ortadoğu’ya dörtnala gidiyoruz.
Seçilmişlerden olduğunu düşündüğüm Ekrem İmamoğlu, ANAP kökenli bir Karadeniz uşağı olmasına rağmen tercihini CHP için kullandı ve Önce Beylikdüzü sonra İstanbul büyükşehir belediye başkanı oldu. Beylikdüzün’de CHP’nin oylarını % 30’lardan % 51’lere çıkardı. Büyükşehirde yenilenen seçimde %54 oy alarak Erdoğan’a rağmen başarı imajı oluşturdu. Kanal İstanbul projesine karşı dik duruş gösteriyor. Ekrem İmamoğlu bu ve benzeri nedenlerle “Recep Tayyip Erdoğan iktidarından kurtuluş reçetesi” gibi sunulmaktadır. Merkez sağ ile diyalog kurabilmesi, Kuran okuması vs., Milliyetçi söylemleri kullanabilmesi gibi nedenlerle CHP üzerindeki algıyı kırıp CHP’yi sol imajından çıkarıp Atatürk Milliyetçisi eksenine oturtma dolayısıyla % 35 değil bütüne hitap etme imkanını sağlıyor.
Türk siyasetinde kartları yeniden karılıyor, kutuplaşmanın olmadığı, Sağ sol yerine Milli birlik, Ulusal Birlik diyen, Atatürk ilke ve inkılaplarında bir araya gelebilen, Her türlü emperyalizme karşı olan kısmın adres arayışına Ekrem İmamoğlu ışık oluyor.
Her türlü entrikaya rağmen bu seçimin galibi olacak, dolayısıyla 2028 de doğal cumhurbaşkanı adayı olacak, o seçimi de kazanacak… Biz Erdoğan’dan kurtulduk diye sevineceğiz…
Ama Evren, Özal, Çiller, Erdoğan halkasına İmamoğlu’nun eklendiğini bilmeyeceğiz…
Umuyorum yanılıyorumdur!