OSMANLILARDA DÜŞÜNCE HAYATI
Osmanlılar, Anadolu’da siyasi birliğin sağlanması yanında düşünce birliğinin sağlanmasına da büyük önem vermişlerdir. Osmanlıların bütün sistemlerinin temel yapısını İslam hukuku, eski Türk geleneği ve yaşanılan bölgenin özellikleri birleşerek esas teşkil etmiştir.
Osmanlı klasik döneminde bilim, dini yönden algılanmış ve bu açıdan tanımlanmıştır. Bilimler Nakli (İslami Bilimler) ve Akli Bilimler diye iki kısma ayrılmıştır.
18. yüzyılın başından itibaren, batılılaşma ve çağdaşlaşma Osmanlı düşüncesinde yer etmiştir. Tanzimat’tan itibaren çağdaş toplumun özelliklerinden olan çeşitli düşünce akımlarının temelleri atılmıştır. Bu düşünce akımları ve önemli temsilcileri şunlardır:
İslamcılık (Panislamizm): Tüm Müslümanların bir çatı altında toplanmasını savunmuşlardır. II. Abdülhamit tarafından desteklenen bu akımın önemli temsilcileri İzmirli İsmail Hakkı, Ahmet Cevdet Paşa, Bursalı Tahir, Mehmet Akif Ersoy ve Şemsettin Günaltay’dır
Batıcılık: Her yönüyle batının örnek alınmasını savunmuşlardır. Abdullah Cevdet bu akımın en önemli temsilcisidir.
Osmanlıcılık: Din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin Osmanlı sınırları içinde yaşayan tüm insanların birlikteliğini savunmuşlardır. Namık Kemal ve Sabahattin Bey bu akımın temsilcileridir.
Turancılık (Türk Birliği): Tüm Türklerin bir çatı altında toplanmasını savunmuşlardır. Bu akımın en önemli temsilcisi İttihat ve Terakki Partisi idi.
Türkçülük: Misak-ı Milli sınırları içindeki Türklerin birlikteliğini savunmuşlardır Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu ve Fuat Köprülü bu akımın en önemli temsilcileridir. Atatürk, Türkçülük konusunda Ziya Gökalp’ten etkilenmiş ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bu temel üzerine oturtmuştur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.