Çoğul gebelik; “özel bir armağandır!”

Çoğul gebelik; “özel bir armağandır!”

ABONE OL
Kasım 29, 2023 13:30
Çoğul gebelik; “özel bir armağandır!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çoğul gebelik denince gözümüzde canlanan tablo; sokakta ilerleyen bir ikiz puseti, tüm ilgiyi çeken, gören herkesi içten gülümseten çerçevelik bir fotoğraf karesi… Anne ve baba için ise böylesine zorlu bir görevi başarıyla gerçekleştiriyor olmanın haklı gururu…

“İkizler özeldir, çifte mutluluktur, tarih boyunca kişilere verilmiş bir armağandır” diyen Bahçeci Kliniği Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Burçak Erzik, “Çoğul gebelikler riskli gebeliklerdir. Biz kadın doğum uzmanları, özellikle gebeliğin her aşamasını dikkatli takip etmek ve anne baba adaylarımızı doğru yönlendirmek zorundayız. Günümüzde modern obstetrik ve yeni doğan bakım koşulları sayesinde, her bebeğin ayrı birer birey olarak dikkatli izlemi ile sağlıklı gebelikler mümkündür ve sağlıklı bebekler dünyaya gelecektir” diyor ve merak edilen soruları cevaplıyor:

Çoğul gebelikler toplumda ne sıklıkta görülür?

Çoğul gebelikler tüm doğumların %1-2’sini oluşturur. İkiz doğumlar 80 doğumda bir, üçüzler 7500’de bir, dördüzler ise 650.000’de bir görülür. Son 25 yıl içerisinde ikiz gebeliklerde % 65, üçüz ve üstü gebeliklerde ise % 500 oranında artış görülmektedir. Bugün tüp bebek tedavilerinde ana hedef; en yüksek oranda eve bebek götürme şansına sahip olmak için tekil gebelik elde etmektir. Ancak transfer edilen embriyo sayısıyla doğru orantılı olması nedeniyle çoğul gebelikler de kaçınılmazdır. Çoğul gebelik oranı % 30-35’dir, bunun da % 85’ini ikiz gebelikler oluşturur.

Çoğul gebelikler nasıl oluşur?

Tek yumurta ikizleri yani monozigot ikizler tek bir yumurta ve tek bir sperm tarafından oluşan embriyonun bölünmesiyle gerçekleşir. Doğal ikiz gebeliklerin 3’te 1’inde görülür. İkizler aynı cinsiyet ve fiziksel özelliklere sahiptir. Tüp bebek tedavilerinde embriyo üzerinde uygulanan bazı manıpülatif işlemler tek yumurta ikizi görülme sıklığını da artırmaktadır.

Ayrı yumurta ikizleri yani dizigotik ikizler iki ayrı yumurtanın iki ayrı sperm ile döllenmesinden oluşur. İkizler farklı cinsiyetlere sahip olabilirler, fiziksel özellikleri sadece kardeş kadar benzerdir. Dizigotik ikizler tüp bebek ve yumurtlamayı uyarıcı tedavilere bağlı olarak toplumda % 40 oranında artmıştır. İkizlerin % 45’i erkek-erkek, % 30’u kız-kız, % 25’i kız-erkek cinsiyetlere sahiptirler.

Çoğul gebeliğe yol açan faktörler?

• Tüp bebek tedavileri ve yumurtlamayı uyarıcı tedaviler
• İlerlemiş anne yaşı
• Genetik yatkınlık; anne tarafından çekinik karakterle geçişli, ikiz olarak doğan bir kadının ikiz doğurma şansı 10 kat artmaktadır
• Boy ve ağırlık arttıkça ikiz gebelik görülme sıklığıda artar.
• Doğum kontrol hapı kullanımını takiben oluşan gebelikler

Çoğul gebelik tanısı ne zaman nasıl konur?

Gebeliğin 6-8. haftalarında yapılan ultrasonografik değerlendirmeyle çoğul gebelik tanısını koyabiliriz. Tüp bebek tedavileri sonucu oluşan gebeliklerde yüksek Beta HCG kan düzeyleri çoğul gebeliği işaret edebileceği gibi hem erken dönemde oluşabilecek embriyonel kayıplar hem de kan düzeylerindeki farklılıklar nedeniyle ultrasonografi kontrolünü beklemek gerekmektedir.

İdeal doğum haftası ne zamandır?

Ortalama doğum haftası ikiz gebeliklerde 35., üçüz gebeliklerde ise 32. haftadır. Yenidoğan açısından risklerin en aza indirgenmesi ikizlerde 38., üçüzlerde ise 35. gebelik haftalarına ulaşıldığında gerçekleşir. Ortalama doğum ağırlığı tekil yenidoğanda 3350 gr, ikizlerde 2400 gr, üçüzlerde ise 1735 gr’dır. Bir başka deyişle ikizlerde hedef doğumda toplam ağırlığı 4500-5000 gr, üçüzlerde ise 5000-5800 gr arasında tutmaktır. İkiz gebeliklerde fetusların 1500 gr ve 32. gebelik haftasını geçmesi bizleri rahatlatan bir basamaktır.

Çoğul gebeliklerde yenidoğanı bekleyen riskler nelerdir?

• Prematurite – tekil gebelerin % 1.5’u, ikizlerin % 15’i, üçüzlerin ise %40’ı 33. gebelik haftası tamamlanmadan doğururlar. Bu da yenidoğan yoğun bakım ünitesi ihtiyacını tekil gebeliklere oranla ikizlerde 10, üçüzlerde ise 26 kat artırmaktadır.
• Düşük doğum ağırlıklı bebek – ikizlerin dörtte birinde, üçüzleri ise yarısında görülür.
• İkizden ikize geçiş sendromu – ikizlerden birinin alıcı birinin verici konumuna girmesi
• Serebral palsi – fetuslarda yetersiz oksijenizasyona bağlı kalıcı beyin hasarı

Çoğul gebeliklerde anne adayını bekleyen riskler nelerdir?

• Erken doğum, rahimağzı yetmezliği, sularının erken gelmesi
• Preeklampsi – yüksek kan basıncı, ödem, böbrek problemleri bulgularının birliği
• Plasental yerleşim problemleri – bebeklerden birinin eşinin rahim ağzı kanalının önünde olması
• Plasental abruptio – plasentanın doğumdan önce rahimden ayrılması
• Gebeliğe bağlı diyabet
• Kansızlık, idrar yolu enfeksiyonlarında artış

Gebeliğimizi başarıyla sonuçlandırmak için ne yapabiliriz?

Gebelik takibinde genel prensibimiz günlük ve iş hayatıyla ilgili kısıtlamalar getirmemek ve gebeliği doğal bir yaşam süreci olarak yaşamaktır. Ancak ikiz gebelerimize özellikle erken dönem kayıpları ve erken doğuma bağlı komplikasyonları nedeniyle genellikle kısıtlamalı bir yaşam şekli öneriyoruz. Tabii bu hiçbir zaman sürekli istirahat demek değildir. Tıbbi bir gerekçe olmadıkça günlük ve iş yaşamını hafifletilmiş bir tempoda geçirmeyi, yarım saatlik yürüyüş, yüzme gibi sporları öneriyoruz. Bu şekilde gebe hem ruhsal hem bedensel olarak rahatlar ve aşırı kilo alımı engellenir, uyku düzeninin devamı sağlanır. Günde 2.5-3 lt sıvı tüketilmeli, artmış demir ve kalsiyum ihtiyacı doğal besinlerle –et, süt ürünleri, koyu yeşil sebzeler- desteklenmelidir. Gebelere uygulanan standart vitamin ve demir dozajları çoğunlukla yeterlidir. Tekil bir gebeye oranla fazladan 300 kaloriye ihtiyaç vardır (1 bardak ekstra süt, 3 adet ekstra köfte gibi). Kaliteli beslenme, 11-15 kg arasında kilo artışı gebelikte istenmeyen preeklempsi, gebelik diyabeti gibi komplikasyonları önlemede de yardımcı olacaktır.

İdeal doğum şekli ne olmalıdır?

Üçüz ve üzeri çoğul gebeliklerde doğum şekli tartışmasız sezaryenle doğumdur. Her ne kadar ikiz gebeliklerde her iki bebeğin baş gelişi olarak pozisyon alması durumunda normal doğumun güvenle denenebileceğini kabul eden otoriteler olsa da klinik olarak bizim yaklaşımımız son ve en kritik aşamasına ulaşmış bu meşakatli gebeliklerde herhangi bir risk göze almadan doğumu sezaryenle gerçekleştirmektir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP