Alacağın Temliki 

Alacağın Temliki 

ABONE OL
Kasım 29, 2023 09:19
Alacağın Temliki 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ALACAĞIN TEMLİKİ

I- KAVRAM

Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından başka bir kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının mamelekinden çıkarak yeni alacaklının mamelekine dahil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir.

Gerçekten, eğer alacaklı bir borcunu ödemek üzere alacağını temlik etmekteyse, bu temlik tediye maksadıyla yapılmış olur. Meselâ benim size karz akdinden dolayı 100 lira borcum, başka birisinden de satım akdi dolayısıyla 100 lira alacağım varsa, bu alacağımı size temlik etmek suretiyle size olan 100 liralık borcumu ödemiş olurum.

Eğer alacaklı, alacağını bir başkası vasıtasıyla tahsil ettirmek isterse, bu kimseye tahsil salâhiyeti verecek yerde alacağını ona temlik eder ki, bu halde alacağın temliki tahsil maksadıyla yapılmış olmaktadır.

Eğer alacaklı, mevcut bir borcu için teminat olmak üzere alacağını kendi alacaklısına rehnedeceği yerde ona temlik ederse, bu halde alacağın temliki teminat maksadıyla yapılmış olur.

II- TÜRLERİ

Alacağın temlikinin başlıca üç nev’i vardır:

A) Rızaî Temlik:

Rızaî temlik, alacağın temlik eden ile temellük eden arasında yapılan bir anlaşmayla temlik edilmesidir ki, Borçlar Kanunumuzun 162-172. maddelerinde düzenlenmiş olan temlik nev’i de budur.

B) Kanunî Temlik:

Kanunî temlik, alacağın muayyen vakıaların gerçekleşmesi üzerine kanundan ötürü bir başkasına temlik edilmesidir ki, bunun en tipik misalini ölüm vakıasının gerçekleşmesi halinde ölen kimseye (murise) ait alacakların kanundan ötürü mirasçılara intikâl etmesi teşkil eder. Burada alacaklar, rızaî temlikteki gibi bir hukukî muameleyle değil, kendiliğinden intikâl etmektedirler.

C) Kazaî Temlik:

Kazaî temlik ise, alacağın bir mahkeme hükmüyle temlik edilmesidir. Meselâ mirasçılar mirasın taksiminde anlaşamadıkları için mahkemeye başvurarak taksimin hâkim tarafından yapılmasını talep ettikleri takdirde hâkim, bu talep üzerine hisseleri teşkil edip mirasçılara tahsis eder. İşte hâkimin tahsis ettiği bu hisseler içinde bulunan alacaklar mirasçıya mahkeme hükmüyle intikâl etmiş olurlar.

III- ŞARTLARI

Alacağın temlikin hüküm ifade edebilmesi, bir takım şartların bulunmasına bağlıdır. Bu şartları üç noktada toplamak mümkündür:

A) Bir Alacağın Mevcut Olması:

Alacağın temlikin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir.

Kural olarak bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir. Hattâ alacağın hukukî muameleden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya doğrudan doğruya kanundan doğmuş olmasının da bir önemi yoktur.

Kural böyle olmakla beraber, bunun istisnaları da vardır. Gerçekten, bazı alacakların temlik edilemeyecekleri bizzat kanunda belirtilmiştir. Buna misâl olarak nişanın bozulması halinde kusursuz nişanlı lehine doğan manevî tazminat hakkını zikredebiliriz.

B) Anlaşma:

Alacağın temliki, mahiyeti itibariyle iki taraflı bir hukukî muamele, yani akittir; binaenaleyh temlik eden ile temellük edenin iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun suretle beyan etmeleriyle meydana gelebilir.

Kanunumuz alacağın temlikinin «yazılı» şekilde yapılmasını öngörmektedir. Bu itibarladır ki, bir muteberlik şekli olarak yazılı şekle uyulmadıkça alacağın temlikinin hiçbir hükmü yoktur. Mamafih temlik senedinde (temliknamede) sadece temlik edenin imzasının bulunması kâfi olup, ayrıca temellük edenin imzasının bulunmasına lüzum yoktur. Temlik senedine tarih konulması da şart değildir.

C) Temlik Edenin Tasarruf Salâhiyetinin Bulunması:

Alacağın temlikinin hüküm ifade edebilmesi için, temlik edenin bu alacak üzerinde tasarruf salâhiyetine sahip olması da lâzımdır. Kural olarak alacak hakkı sahibinin, alacağı üzerinde tasarruf salâhiyeti vardır. Mamafih bazı hallerde, meselâ iflâsta masaya dahil olan alacakları üzerinde alacaklının (müflisin) tasarruf salâhiyeti yoktur. Diğer taraftan, bir alacak üzerinde sahibinden başka kimselerin, meselâ kanunî veya akdî mümessillerin de tasarruf salâhiyetleri olabilir. İşte, alacağın temliki ancak alacak üzerinde tasarruf salâhiyeti bulunan kimseler tarafından yapılabilir. Temlik edenin tasarruf salâhiyeti bulunmadığı takdirde, yapılmış olan temlik muteber olmaz; temlikin muteber hale gelebilmesi için, alacaklının icazet vermesi; yani temliki sonradan onaylaması gerekir.

IV- HÜKÜMLERİ

Alacağın temlikinin hükümlerini; temlik eden, temellük eden ve borçlu bakımından ayrı ayrı incelemek icap eder.

A) Temlik Eden İle Temellük Eden Arasındaki Münasebet:

Alacak, temlik edilmekle temlik edenin mamelekinden çıkarak temellük edenin mamelekine dahil olur; binaenaleyh temlik edenin «alacaklı» sıfatı da artık son bulur, onun yerini temellük eden alır.

Alacak ile birlikte alacağa bağlı olan «fer’i haklar» da kanundan ötürü temellük edene intikâl ederler. Bu itibarladır ki, alacak için gösterilmiş olan aynî ve şahsî teminatlardan, ezcümle rehin ve kefaletten artık temellük eden istifade eder. Keza faiz ve cezaî şart da temellük edene geçer. Aynı zamanda temlikten önce doğmuş olan faizler de asıl alacakla birlikte temlik edilmiş olurlar.

Temlik edenin temlik ettiği alacak dolayısıyla mes’uliyetini kanunumuz temlikin ivazlı veya ivazsız olmasına göre ayrı ayrı düzenlenmiştir.

Gerçekten, temlik ivazlı ise, yani alacak bir bedel karşılığında devredilmekte bulunuyorsa, temlik eden «temlik zamanında alacağın mevcut olduğunu» tekeffül eder. Böylece temlik zamanında borçlu karşısında böyle bir alacak mevcut değilse, temlik eden bundan mes’uldür. Temlik edenin bu mes’uliyetinin kapsamına sadece almış olduğu mukabil ivaz, faizler, temlik dolayısıyla yapılmış olan masraflar ve semeresiz kalmış dâva ve takip masrafları dahildir.

Temlik ivazsız ise, temlik eden temlik zamanında alacağın mevcudiyetinden mes’ul değildir. Temlik edenin bu halde dahi mes’ul olabilmesi için, onun bunu tekeffül etmiş bulunması lâzımdır.

Temlik ister ivazlı ister ivazsız olsun, temlik eden, «borçlunun ödeme kabiliyetinden» mes’ul değildir. Mamafih temlik eden, borçlunun ödeme kabiliyetinden de mes’ul olacağını ayrıca taahhüt edebilir.

B) Temlik Eden İle Borçlu Arasındaki Münasebet:

Alacak temlik edilmekle temlik edenin mamelekinden çıkar ve temlik edenin «alacaklı» sıfatı da son bulur. Böylece temlik eden, borçludan edimini ifa etmesini talep edemeyeceği gibi, borçlu tarafından vâki olan ifayı da kabul edemez. Borçlu, edimini bundan böyle «temellük edene», yani «yeni alacaklı»sını ifa etmekle mükelleftir. Ancak, alacağın temliki borçlunun muvafakatini gerektirmediğinden, borçlunun bu temlikten haberi bulunmayabilir. Temlikten habersiz olan borçlu, hüsnüniyetle borcunu temlik edene, yani eski alacaklısına ifa ederse, borcundan kurtulur.

Eğer borçlu, alacağın temlik edilmiş olduğundan haberdar edilmiş bulunuyorsa, borcunu ancak temellük edene ifa edebilir; temlik edene ifada bulunmuş olduğu takdirde, temellük eden karşı da ikinci bir ifada bulunmakla mükellef olur. Borçluya alacağın temlik edilmiş olduğunu temlik eden de, temellük eden de bildirebilir; bu ihbar herhangi bir şekle de bağlı değildir.

Alacağın kime ait olduğu ihtilâflı ise, diğer bir deyimle gerek temlik eden gerekse temellük eden sıfatıyla başkaları alacağın kendilerine ait olduğunu iddia ederek ifanın kendilerine yapılmasını isterlerse, borçlu her ikisine karşı da ifadan kaçınarak borcunu mahkemeye veya hâkimin göstereceği bir yere tevdi etmekle borcundan kurtulabilir.

C) Borçlu İle Temellük Eden Arasındaki Münasebet:
Temellük eden, borcun ifasını borçludan talep edebilir; ancak bunun için alacağı temellük ettiğini ispat etmesi gerekir ki, bunu da «temlikname»yi ibraz etmek suretiyle yapabilir.
Borçlu, temliki öğrendiği anda temlik edene karşı sahip olduğu def’i ve itirazları temellük edene karşı da ileri sürebilir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP