Ülkemi, Kardeşimi, Yüreğir’imi, Anadolu’mu ve Dünya kardeşliğini barışla istiyorum…

Ülkemi, Kardeşimi, Yüreğir’imi, Anadolu’mu ve Dünya kardeşliğini barışla istiyorum…

ABONE OL
Ocak 2, 2024 19:24
Ülkemi, Kardeşimi, Yüreğir’imi, Anadolu’mu ve Dünya kardeşliğini barışla istiyorum…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEKİN ŞAHİN

”Ne hüzünler kurtarır seni, ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi. Ve ne de acının ses duvarında ki yorgun ve bıkkın bakışlar.”
Barış istiyorsan!
” Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını, düşürmüşse de ilkyazın tomurcuklarını fırtınalar. Hayat kendini yeniden yaratan bahardır.
Verecektir en olgun meyvelerini mutlaka, yeter ki hüzünler sarartmasın yüzünü.”
İnatla ve korkusuzca, fedakarca diren ki; ” yak sevdanın çırasını türkülerle. Barajını yıkan bir ırmak gibi katıl hayata, hüznün isyana dönsün artık.
Bitsin bezginliğin ölümcül suskunluğu, evde kalmış bir kadın değildir çünkü dünya!”’
Ülkeni istiyorsan?
” Suya düşen bir karanfilse yüreğin, bırak kendini ırmağın barış türküsüne gülüm. Vursun seni o taştan bu taşa;
o çağlayandan bu çağlayana.
Çünkü, Kavgadan uzak kalmışsan sevdadanda uzaksın demektir.
Boynu bükük durursan devinmez yüreğinin magması, çatlamaz sabrın kara taşı.”
Kardeşliğini Anadolu da istiyorsan!
” Bekle beni küçüğüm; umudu karartmadan sevinci yitirmeden bekle. Döneceğim birgün elbet.
Baharlar gelecek kırlara çıkacaksın, sakın yitirme neşeni. sadece, kırların sessizliğnde yüreğinin sesini dinle. orada bizler için küçücük bir yer ayır, ve bekle. Baharın değişen rengi şaşırtmasın seni, kuşların sesini Anadolu’nun yankılanan dağlarında dinle ve orada bekle bizi.
Sen türküler söyle, ırmağıyla yeşerecek Anadolu’da kardeşlik ve barış.”
Önümüze bir karar anı geliyor.
Zor ve ince ayarları olan karar anı. Görünen yüzü bir rüya gibi, görünmeyen yönü cehennem ateşi.
Sözün durduğu, sözün durdurulduğu; kol ile beyin arası bağla verilecek bir karar.
O sürece kadar önderlik ister. Örgütlenme ister.
Kararlılık ister!
O günü bugünden örgütlemek ister.
Dün sokaklar yine suskundu.
Evden çıkarken veda eden gözler, kendini akşam bekleyen gözlere bakardı.
O gözler teslim olmadı.
Örgütleyen, ölüme kurşun üzerine koşan; çakmak çakmak gözlerde kardeş oldular.
Şimdi Mustafa Kemali bir kez daha anlamak ve anlatmak zamanı.
Şimdi ırkın, inancın, siyasi düşüncen ne olursa olsun; ülkene ve halkına sahip çıkma zamanı.
Şimdi yerel iktidarı tırnağınla yakalayarak; ”ya istiklal ya ölüm” şiarıyla, kendi geleceğine sahip çıkarak kardeşliği ve barışı sahiplenme günü!
İşte önümüzde Yüreğir.
Demokrasi kavgasının beşiği. Alın terinin kenti. Yüreğir ovası tarım kenti.
Varoşlara teslim edilmiş.
Kırnap iple boğdukça boğuyorlar. Haydi birlikte sahip çıkalım.
Ülkemi, Kardeşimi, Yüreğir’imi, Anadolu’mu ve Dünya kardeşliğini barışla istiyorum…
Ben hazırım!
Biz hazırız!
Ya SİZ?

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP