ALİ ÇOKYİĞİT
BOKS ANTRENÖRÜ
Her Gurbetçinin ve
Her ölümün hikayesi vardır…
Gurbette yaşamayan bilmez…
Bildiğiniz açık ceza evi..
Bir yıl hiç durmadan çalışır,
İzin paranızı biriktirir imkanınız varsa,
Senede 1 kere gidersiniz vatanınıza…
Çünkü yazın 4 kişilik bir ailenin uçak parası
Şanslıysanız minimum 3000€ tutar..
Birde harçlığın olacak yanında,
Bi 3000€ da O ..
Yani, sevdiklerini öpüp koklamanın bedeli
Minimum 6000€ …
Gurbette yaşayanlar mutluluklarını satın alır,
Söke söke alır öyle gelir Vatanına ..
Çünkü yaz oldu mu 2 misli artar herşeyin fiyatı.
Koskoca bir yılda vatan toprağına
Basabilmek için bedelini öder..
Ve sevdiklerini bir kere görür bir gurbetçi.
Kardeşlerini, annesini, babasını,
Arkadaşlarını o koca yılda bir kere
Öpüp koklar ama DOYAMAZ …
Türkiye’ye gitmene bir kaç ay kala
Geçmez o günler, bitmez..
Uçağa binince saatler ilerlemez.
Gittiğinde bitmesin, yavaş geçsin
Günler diye edersin dua’larını..
Gurbetten gelen misafirlerinizi izleyin uzaktan.
Geç yatarlar ama ne kadar
Geç yatarlarsa yatsınlar erken kalkarlar.
Ne kadar az uyursa o kadar çok
Kalmış gibi hissederler çünkü..
Yıllarca aynı sevinçle gider gelirler
Sevmeye doyamadıklarına,
Her sene ailelerinden ayrılırken
Bir yanı ölür gurbetçilerin..
Gelirken heyecandan, dönerken ömürlerinden
Hep bir yanları eksilir.
Geleceği zaman ailesi karşılar sevinçle,
Evde bayram havası olur..
Ama yolcu ederken cenaze evine döner orası…
Kimsenin yüzü gülmez, herkes ağlar.
O gitme diye bakan son bakışlara
Cevap veremeyip, çaresizce dönüp
Gidenlerdir gurbetçiler…
Böyle geçer bir gurbetçinin ömrü.
Sonra bir bakarsın birgün bir uçak iner!
Ailesi gelir, tabutunu teslim alır gurbetçinin
Gülerek heyecanla beklenen o misafir
Ağlanarak ağıtlarla karşılanır son kez…
Kimsesiz gibi.
Bir uçağın deposunda bir eşya gibi gelir,
Sevdiklerine ve ülkesine..
Kısaca gurbet yarı ölümdür…