Doğaya dönüp bugüne dek değerini çok da bilemediğimiz o güzelim bitkilerle tanışmaya bugün hindiba ile devam ediyoruz!
Görünce hemen herkesin tanıdığı, birçoğunun “Aa onun adı hindiba mıymış?” dediği hindiba, faydalarını görünce sofralarınızdan eksik etmek istemeyeceğiniz bir bitkiye dönüşecek.
Özellikle çocukluğunu doğayla iç içe geçirmiş herkesin hafızasında yer eden hindiba nedir birlikte tanıyalım, onu nasıl kullanabiliriz, faydalarından nasıl yararlanabiliriz, sağlığa olumsuz bir etkisi var mıdır hep birlikte öğrenelim. Sözün kısası, hindiba bitkisini tüm yönleriyle tanımanın tam zamanı şimdi, buyurun başlayalım!
Hindiba, bileşikgiller olarak da anılan papatyagiller ailesinin sevimli bir üyesi. Biz onu daha çok çocukken üflemeye doyamadığımız tüylü yapıdaki haliyle tanıyoruz ama kendisi türüne bağlı olarak değişen sarı, mavi, beyazımsı renklerdeki çiçekleriyle de biliniyor.
Halk arasında radika, paraşüt çiçeği, güneyik, arslandişi, karakavuk, acıgünek, gelingöbeği, keklikotu gibi farklı isimlerle de anılan hindiba bitkisini en çok da Ege mutfağında sıkça kullanılan “radika” ismiyle duyuyoruz. Antik çağlardan bu yana doğal bir şifa kaynağı olarak görülen hindiba, faydaları ve kullanım şekilleriyle de şaşırtıyor. Zira kendisinin hem çiçekleri, hem yaprakları, hem sapları hem de kökleri bol bol değerlendiriliyor.
Peki insanlar neden onu kökünden çiçeğine, her zerresiyle değerlendiriyor derseniz, tabii ki faydaları nedeniyle. Buyurunuz, hindibanın faydalarını birlikte keşfedelim şimdi.
Hindiba yukarıda da söylediğimiz gibi hem çiçekleri, hep kökleri, hep yaprakları hem de sapları değerlendirilebilen bir bitki. Taze taze aldığınız hindiba ile çok pratik bir şekilde yeşilliklerle dolu bir salata hazırlayabilirsiniz mesela. Dilerseniz aktarlardan dört mevsim kolayca ulaşabileceğiniz kurutulmuş yaprak, çiçek ve kökleriyle çayını da demleyebilir, afiyetle içebilirsiniz. Kurutulup öğütülmüş halini baharat olarak ya da kahve yapımında da kullananlar olduğunu söylemeden geçmek olmaz.
Son olarak hindiba çayını demledikten sonra oda sıcaklığına gelmesini bekleyip duş yaparken saçlarınız ve cildiniz için de kullanabilir, ondan harici olarak da destek alabilirsiniz.
Hindiba bitkisinin faydalarını görünce aklınızda hemen “Hindiba nasıl yetiştirilir?” sorusu oluşmuş olabilir, özellikle bahçecilikle ilgiliyseniz. Genel olarak doğada kendiliğinden yetiştiğini bildiğimiz, hatta farklı türleri de düşünüldüğünde dünyanın hemen her yerinde yetiştirilebilen bu bitki, sağlığa olan olumlu etkileri nedeniyle ekimi her geçen gün artan bitkilerden. Onu kendi elleriyle yetiştirmek isteyenler ise şu noktalara dikkat etmeli.
Hindiba bitkisini yakından tanıdık, tüm olumlu özelliklerini birlikte keşfetttik. Peki bu kadar mı? Tabii ki hayır. Bu bitkinin olası zararlarından da herkes haberdar olmalı.
Öncelikle alerjik bir bünyesi olanların, özellikle de kadife çiçeği, papatya gibi bitkilere alerjisi olanların tüketmesi önerilmiyor. Aynı şekilde hamilelik dönemlerindeki kadınlara da hindiba önerilmiyor.
Düzenli olarak bir ilaç kullananların, kronik/ciddi bir rahatsızlığı bulunanların da doktorlarına danışmadan asla ama asla tüketmemesi gerekiyor.
Aynı şekilde hindiba bitkisini aşırı tüketmekten de kaçınmak gerekiyor. Aşırı tüketimi durumunda ishal, mide ekşimesi, mide bulantısı gibi yan etkilerin görülmesine neden olabiliyor, aman diyelim.
Siz siz olun, hindiba da dahil olmak üzere herhangi bir bitkiyi tedavi amaçlı olarak kullanmayın. Doktorunuza danışmadan hareket etmeyin. Unutmayın ki bitkiler, yiyecekler sağlığı ancak destekleyici etkiler gösterebilirler, hiçbiri tek başına tedavi edici olarak görülmemelidir.