Kantaron yağı, bitkisel ürünler satan birçok aktarda kolaylıkla bulunabilecek olan besinlerden birisidir. Kantaron yağı, kırmızı kantaron yağı ve sarı kantaron yağı olarak iki farklı şekilde üretilmektedir. İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde vücut için son derece yararlı olan kantaron yağı, kantaron çiçekleri ile zeytinyağının birlikte işlenmesi sonucunda kullanıma hazır hale getirilir. Günümüzde birçok uzman tarafından oldukça değer atfedilen kantaron yağının faydaları yazımızın devamında açıklanacaktır.
Kantaron yağı, içerisinde yer alan antioksidanlar, hiperisin ve hiperforin bileşenleri sayesinde mikrop önleyici bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla içeriğinde kantaron yağı bulunan merhemler ya da diğer medikal ilaçlar bakterilerin vücutta üremesini engeller ve kişinin hastalanma ihtimalini düşürür. Mikropların üreme hızını düşürmesinin bir diğer faydalı yanı da kişinin daha kısa sürede iyileşmesinin yönünü açmasıdır. Yaralarda, yanıklarda ve hatta vajinal enfeksiyon gibi durumlarda dahi kantaron yağı içeren merhemleri kullanmanın oldukça faydalı olduğu bilinmektedir.
Kantaron yağı içerisinde saç sağlığını korumaya yardımcı olan birçok vitamin, mineral ve diğer bileşenleri barındırır. İçinde bulunan bileşenler sadece saçların sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda saçların daha canlı ve bakımlı görünmesine de yardımcı olur. Düzenli bir şekilde kantaron yağıyla bakım yapılan saçlarda kırık oluşumu eskiye kıyasla gözle görülür bir şekilde azalır, saçlar daha canlı bir görünüme sahip olur ve saç dökülmesi sorunu tamamen ortadan kaldırılmasa da hafifler.
Buna ek olarak kişinin saçları gürleşir ve parlak bir renge sahip olur. Ayrıca saç köklerinde ortaya çıkabilecek olan kepeklenme, pullanma ya da egzama gibi problemlerin çözümünde de kantaron yağı kullanılabilmektedir. Saç bakımı konusunda kantaron yağından maksimum etkiyi almak için duşa girmeden bir süre önce saç köklerine nazik bir şekilde masaj yapmak ve bu işlemi haftada birkaç gün tekrarlamak son derece faydalı olacaktır.
Kantaron yağı tıpkı bakterilerle savaştığı gibi, enfeksiyona yol açan mikroplara karşı da aynı etkiyi gösterir. Dolayısıyla sadece bakterilere karşı değil, aynı zamanda virüslere, mantarlara ve diğer mikroorganizmalara karşı da savaşarak vücut sağlığını korumaya yardımcı olur. Kantaron yağı sayesinde tedavi süreci kolaylaşan enfeksiyonların arasında deri enfeksiyonları, ayak mantarı, sivilceler ve uçuk (kalıcı bir tedavi yöntemi yoktur) bulunmaktadır.
Bunların yanı sıra, deri üzerinde ortaya çıkan yaraların ya da sivilcelerin iz bırakmadan ya da minimal bir iz bırakarak ortadan kaybolmasına da yardımcı olmaktadır. Kantaron yağı, sadece vücutta mevcut olan problemlerin tedavisi için değil, aynı zamanda düzenli olarak kullanıldığında önleyici bir tedavi yöntemi haline gelebilir. Dolayısıyla düzenli olarak deri üzerine uygulandığı durumlarda yeni enfeksiyonların ortaya çıkma ihtimalini azaltan bir etkiye sahiptir. Deri üzerine direkt yağ şeklinde uygulanabileceği gibi, aynı zamanda merhem ya da losyon şeklinde de uygulanabilir.
Kantaron yağı en sık cilt sağlığı alanında kullanılmaktadır. Bitkinin içerisinde bulunan bileşenler ve zeytinyağlı karışımı, hücrelerin yenilenmesi ve cildin dinç bir görünüme sahip olması konusunda oldukça faydalıdır. Ayrıca, yağın deri üzerine uygulanması da oldukça kolaydır. Ek bir karışım yapmaya ya da merhem gibi ürünler satın almaya gerek duymadan doğrudan deri üzerine uygulanabilir.
Düzenli bir şekilde uygulandığında hücrelerin yaşlanma hızını yavaşlatır, cilde daha gergin bir görünüm katar ve kırışıklıkları önler. Bununla birlikte, nemli yapısı sayesinde cildin nem dengesini kontrol eder ve cildin dışarıdan bakıldığında çok daha pürüzsüz görünmesini sağlar. Kantaron yağının cilde bir diğer faydası ise lekeleri yok etmesidir. Ayrıca sadece cilt üzerinde ortaya çıkabilecek minik lekeleri ortadan kaldırmakla kalmaz, aynı zamanda yanık izi, sivilce izi ve yara izi gibi zor geçen lekelerin kısa sürede ortadan kaybolmasına yardımcı olur.
Cilde eşit bir şekilde uygulandığında deri üzerindeki renk uyumsuzluklarını da azaltmaya yardımcı olur. Örneğin kol bölgesinin belirli kısımları güneşe daha fazla maruz kaldığı için diğer kısımlarına kıyasla daha farklı bir renge sahip olabilir. Kolun tamamına kantaron yağı uygulanırsa, bu renk farklılıkları daha az göze çarpacaktır. Yağı deriye uygulamak ise oldukça basittir. Yağ cilde döküldükten sonra bir süre (yaklaşık yarım saat) cildin emmesi beklenir ve ardından durulama işlemi yapılır.
Her ne kadar yaygın olarak pek bilinmese dahi, kantaron yağı sıklıkla mide ülseri ve şişkinlik gibi problemlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca kabızlık sorunu yaşayan ya da şiddetli gaz krampları hisseden kişilerde de kullanılabilmektedir. Bir diğer etkisi ise sindirimi kolaylaştırmasıdır. Yağın içerisinde bulunan bileşenler, midede bir bariyer oluşturur ve böylelikle mide asidinin yol açabileceği olumsuz etkileri hafifletir.
Kantaron, içeriğinde bulunan maddeler sayesinde vücutta yapılan kolajen ve elastin sentezini hızlandırır, vücutta ortaya çıkabilecek enflamasyonları azaltır ve yaraları iyileştirir. Kantaron yağının bu kapsamda oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Deri üzerinde ortaya çıkabilecek ciddi yanıklar, basit yaralanmalar ve hatta sezaryen yaralarında bile kullanılabilmektedir.
Buna ek olarak güneş yanıklarının tedavisinde de başarıyla kullanılmaktadır. Yaralar üzerine merhem, losyon ya da doğrudan uygulanabilecek olan kantaron yağı, yaraların hem tedavisinde hem de iz bırakmadan ortadan kaybolmasında son derece etkilidir.
Ciltte ortaya çıkabilecek sorunlara karşı birçok faydası olan sarı kantaron yağı, özellikle yaraların iyileşmesi, enfeksiyonların tedavisi ya da egzamanın önlenmesi gibi durumlarda kullanılmaktadır. Düzenli bir şekilde kullanıldığı zaman hem kişinin genel cilt sağlığında hem de cildinde ortaya çıkabilecek sorunlarda iyileşme görülür. Sarı kantaron yağı, cilde ek olarak aynı zamanda saç derisi üzerinde de kullanılabilir.
Saçlara kantaron yağını uygulamanın en uygun yolu duşa girmeden önceki son yarım saattir. Saçlar suyla temas etmeden 30 dakika önce bir miktar kantaron yağı uygun bir şekilde dökülür ve masaj yapmak suretiyle tüm saç derisine yedirilir. Ancak yağı üstünkörü bir şekilde saç derisine döküp bırakmak doğru değildir. Saç derisine birkaç dakika boyunca nazik bir şekilde masaj yapmak ve ardından bir süre beklemek gerekir.
Bir süre bekledikten sonra kişi duşa girebilir. Duş sırasında saçlar iyice durulanarak yağdan tamamen arındırılmalıdır. Sıklıkla deri üzerine uygulanan kantaron yağı, aynı zamanda ağızdan da alınabilir. Bu şekilde kullanıldığında genellikle kabızlık, aşırı gaz, şişkinlik ve benzeri sağlık problemlerini hafifletmek amaçlanır. Fakat kullanım miktarı konusunda dikkatli olmak gerekir. Fazla miktarda alınan kantaron yağı çeşitli alerjik reaksiyonlara ya da yan etkilere yol açabilir. İdeal kullanım miktarı 1 ila 2 çay kaşığıdır.
Sarı kantaron yağı bazı ilaçlarla olumsuz yönden etkileşime girebilir. Bu durumda kullanılan ilacın etkisi istenmeyen bir şekilde değişebilir ya da tamamen etkisiz bir hale gelebilir. Ayrıca nadiren de olsa bazı kişilerde vücudun çeşitli yerlerinde ağrı, geçmeyen yaralar, deride kızarıklık ya da tahriş gibi reaksiyonlar ve karıncalanma gibi semptomlar görülebilir. Dolayısıyla herhangi bir olumsuz semptom görüldüğü takdirde yağın kullanımı bırakılmalı ve uzman bir doktora danışılmalıdır. Düzenli ilaç kullanan kişilere ise kantaron yağını kullanmadan önce kendi doktorlarına danışıp onay almaları önerilir.
Sarı kantaron yağını elde etmenin birkaç farklı yolu bulunmaktadır. Öncelikle, sarı kantaron çiçeklerinin çiçeklenme dönemini bilmek gerekir. Her yıl Mayıs ile Eylül ayları arasını kapsayan süre zarfında topraktan yukarıya doğru yaklaşık 5 cm yükseklikte olacak şekilde çiçeklenen kantaron bitkileri üst kısımlarından toplanırlar.
Toplama işlemi gerçekleştirildikten sonra toplanan ürünlere maserasyon işlemi uygulamak gerekir. Maserasyon işleminden kastedilen şey ise; toplanan kantaron çiçeklerinin kendisine uyumlu bir çözücünün içerisinde bir süre boyunca bekletilmesidir. Söz konusu işlemin yapılması için çözücü olarak sıklıkla sızma zeytinyağı kullanılır. Bununla birlikte, pek sık tercih edilmese de normal zeytinyağı da kullanılabilir.
Doğru zamanda uygun bir şekilde toplanan taze ya da kurutulmuş kantaron çiçeklerinin, içerisine zeytinyağı ilave edilen bir kavanozun içinde belirli bir süre boyunca dinlendirilmesi gerekir. Burada genellikle 1 / 5’lik bir oran yakalanmaya çalışılır. Kavanozun içerisinde bekletilen çiçek ve yağ ikilisi düzenli olarak çalkalanır.
Bu sürecin mümkün olduğunca doğal bir şekilde olması çok daha makbuldür. Zira asıl amaç; sarı kantaron çiçeklerinin zeytinyağıyla doğal bir şekilde özdeşleşmesini sağlamaktır. Bu işlem genellikle 4 ila 6 hafta arasında bir sürede tamamlanmaktadır. Yeterli zaman geçtikten sonra karışım kontrol edilir. Eğer özdeşleşme işlemi tam olarak gerçekleşmediyse bir müddet daha beklenir. Daha sonra karışım bir tülbent yardımıyla süzülür ve kahverengi bir şişenin içerisine boşaltılarak saklanır.