DOLAR 19,1074 0.09%
EURO 20,7258 0.48%
ALTIN 1.208,590,66
BIST %
BITCOIN 5164820,86%
Adana
17°

HAFİF YAĞMUR

19:27

AKŞAM'A KALAN SÜRE

ZAHİDE UÇAR

ZAHİDE UÇAR

26 Şubat 2023 Pazar

SESİN YÜKSEK ÇIKIYOR

SESİN YÜKSEK ÇIKIYOR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

Çok geniş bir alanda çok ağır bir deprem yaşadık. Hükümet ancak 4. Gün şehir merkezlerine ulaşabildi. Türk Milletinin gönül seferberliği olmasa depremzedelerimiz tam anlamıyla yalnızdı. İnsanlarımız canlı canlı betona gömüldü. Depremin sonuçlarını daha tam manasıyla görmedik.

Yıkılan evlerinin altından çıkartılan Fulya isimli bir genç kızımız dört cümle ile anlattı depremi. Paylaşımında diyor ki;

Size Hatay’da yaşadığım felaketin özetini kısaca aktarayım. Ses varken ekip yoktu.. Ekip varken ekipman yoktu.. Ekipman varken ses yoktu..

 

İnsanlarımız;

Cahil ve çıkarcı ahlaksız siyasetçinin, cahilliğin, sünepeliğin, hırsız ve ahlaksız müteahhidin, mesleğine ihanet eden ahlaksız şantiye şefi ve imza atan mühendislerin betonları altında kaldı.

Aslında VİCDANI olmayan yaratıkların vicdansızlıklarının altında kaldı.

 

Deprem bölgesinde insanlarımız canlarıyla uğraşırken bir de yağma ile soyuldu. Kayıp çocuklarımız bulunamıyor. Bazı çocuklarımızın tarikat yurduna bırakıldığı söyleniyor.

 

AKP Genel Başkanı ve Fedaisi ;

“Çadır yok, hükümet yok, tuvalet yok” diyenleri  tehdit ediyor.  Bizler gibi eleştirenleri not ediyorlarmış(!).. Etmezseniz hatırım kalır. Sizlere uzun uzun cevap vermeye gerek yok. Cevabım AKP Genel Başkanının 2009 yılında Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e yönelttiği suçlama ile cevap veriyorum:

 

Sesin Yüksek Çıkıyor

“Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın. Biliyorum ki, sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin.”

 

Zahide UÇAR(24. 02. 2023)

NOT: Doğru söyleyenleri not ediyorlarmış(!).. Günü gelince hesap soracaklarmış ya? Sizler bunları bırakın da, 30 ciltlik ansiklopedi misali kaydedilen suçlarınızı düşünün. Ege adalarını Yunanistan’a hediye ettiniz. Müebbet hapis suçu… T.C. Devletini beka sorunuyla karşı karşıya bırakacak uygulamalarınızın hesabı var.. Kozmik oda sırlarının düşman ülkeye verilmesi ve devletin bine yakın istihbarat elemanının şehit edilmesinin hesabını düşünün… Yağma, talan, rüşvet… Anayasayı onlarca kez ihlal… Binlerce suç… Sizler oturup not edilen bu suçların altından nasıl kalkacaksınız, onu düşünün.

Devamını Oku

DEPREM

DEPREM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çok büyük yıkımla gelen büyük bir depremle karşı karşıya kaldık. Geniş bir coğrafya ve kış… Soğukta göçük altında çıkartılmayı bekleyen insanlarımız var. Akşama kadar hiç ulaşılmamış olan illerimiz var. Yardım isteyen çığlıklar yürek yakıyor.

1999 Marmara depreminden sonra deprem vergisi kondu. Belli yıl sonunda kalkacaktı. Hükümet vergiyi sürekli hale getirdi. Geçmişte deprem vergilerinin nasıl değerlendirildiği sorulduğunda, yol yaptık dediler.

Depremde yıkılan, Diyarbakır’dan Hatay’a, Mersin’e kadar bu coğrafya ABD tarafından nasıl adlandırılıyordu? BOP içinde yer alan coğrafyadır bu coğrafya. Komplo teorisi diyebilirsiniz ama;

ABD savaş gemisi, kocaman bir ABD bayrağı ile Marmara’ya demirledi. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre İstanbul’da bulunan konsolosluklarını kapattı. Konsolosluklar kapandıktan bir hafta içinde biz çok büyük bir depremle karşı karşıya kaldık. Ve hafızam beni 2002 yılına götürdü.

ABD’nin Nevada eyaletinde 24 Temmuz 2002 yılında “Milennium Challenge-2002” adı ile devasa bir tatbikat yaptı. Tatbikata birçok NATO ülkesi davet edildi ama Türkiye davet edilmedi.

Balyoz mağduru Albay Mustafa Önsel bu tatbikatın ne anlama geldiğini açıklayan bir yazı kaleme aldı. Yazısında;

“Tatbikatta hedef ülke iki kıtada konuşlu bir ülkedir. Bu anlamda bir takım deniz yollarını kontrol etmektedir. Akdeniz’de bir ada ülkesiyle sorunludur. Hedef ülkede azınlık unsurlar da yaşamaktadır(!)

Senaryo hedef ülkede meydana gelen çok yıkıcı bir depremle başlar. Depremle eş zamanlı olarak uluslar arası bir mahkeme, ülkenin sınırlarıyla ilgili ve çıkarlarına ters bir karar verir. Bu arada da sorun olan ada ülkeyle ilgili uluslar arası güçler hedef ülkeye çözüm önerir.

Zor durumda olan siyasiler öneriyi kabul etmek zorunda kalır(!) Bunun üzerine askerler yönetime el koyduktan sonra ada ülkeyi ablukaya alırlar. Bunun üzerine ABD askerleri 96 saat içerisinde söz konusu ülkeye müdahale eder (İŞGAL).”

2002 yılında yapılan bu tatbikatın Türkiye’yi işgal planı olduğu bu kadar açıkken, yaşadığımız bu yıkıcı depremden önce ABD savaş gemisinin Marmara’ya demirlemesi ne anlama geliyor?

Üstelik İstanbul depreminden de çok sık bahsedildiği bir dönemde…

Evet, acılarımız var. Hem de çok büyük. Binlerce can göçük altında bekliyor. Yüreğimiz yanıyor ama bu depremi fırsata dönüştürmeye kalkma ihtimali de göz ardı edilemez.

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra diyorum ki;

Depremle yıkılan il ve ilçelerimizin nüfusunun boşalması çok büyük facialara neden olur. Suriye’nin Kuzeyi boşaltılınca ne olduğunu biliyoruz. Bölge insanının evsizlik ve yıkım nedeniyle yaşadığı yerleri terk etmesi, ülkemiz için çok ağır güvenlik sorunu yaratacaktır. Bu gerçeği göz önünde tutarak önümüzdeki günlerde yaralı aileler ile kardeş aile kampanyası başlatabiliriz. İnsanlarımızın yaraları yerinde sarılmalı, yerinde kalmaları sağlanmalıdır. Bunun için de milletçe el ele vermeliyiz.

Milletçe kenetlenmeliyiz. Yaralarımızı birlikte sarmalı, acıları sarmalayarak azaltmalıyız.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza şifa dilerken, göçük altında bekleyen canların bir an önce kurtarılmasını diliyorum.

Başımız sağ olsun Türkiye’m.

Zahide UÇAR (06. 02. 2023)

Devamını Oku

DEMOKRASİ Mİ?

DEMOKRASİ Mİ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İktidar ve muhalefet demokrasiden bahsediyor ya, beni bir gülmek alıyor… Bozuk malını satan üç kağıtçı tüccar gibi. Bakalım bunlar hangi demokrasiye inanıyor(!)?

12 Eylül 1980 öncesi milletvekili adayı olmak için partiye milyonlar yatırılmazdı. Partiler bir ilden vekil adayı gösterirken o ilin hassasiyetlerine önem verirdi. O ilde sevilen doktor, mühendis, ünite amiri varsa, partiler teklif götürürdü. Tabii, bazılarının maaşlı memur olması nedeniyle, seçim çalışmasında gerekli olan harcamaları parti yapardı. Parti genel başkanlarının 10-15 kontenjan vekili olurdu. O da çok normaldir.

12 Eylül sonrası Evren hükümetinde görev alan Özal, ABD’den garanti alıp parti kurdu. Siyasete parayı bu şahıs bulaştırdı. “Ben paralı adamı severim” sözünü de mezarında ters dönesi tombik söyledi.

Tarikatların önünü açan da bu şahıstır. Bu şahıs da bir nevi din tüccarıydı. Milletin sandık-sepetinde ne varsa bankerlik oyunuyla iç ettirdi. Sözüm ona, ekonomiye para  sokmuş oldu.Bütün üç kağıtçılar banker oldu. %70’e varan faiz vaat ettiler.Bedava mezar bulsa yatma zaafı olan milletimin insanları, evini, arabasını, ziynetlerini satıp bankerlere yatırdı. Faizler birkaç ay ödendi. Tabi ki o bankerler lüks hayatlar sürüp battı.  İşte, tarikat şeyhlerinin “iyi bir nakşi şeyhiydi” dediği tombik buydu. Faiz dinde büyük günahlar içinde olup yasaklanmış, kimin umurunda? Hep aynı sahtekarlık… Bu tombiğin öldürüldüğü hikayesini tarikatlarda pişirdiler. Malum, şeyh söyleyince, belgeye, delile gerek yoktur. Şeyhler her şeyi görür ya(!)? Ne söylese doğrudur(!)…

Bu ara nağmeden sonra öze dönersek;

Eskiden bir padişah varmış. Şimdi her parti başkanı oldu padişah. Vekil adayları masa başında parti başkanı hazırlıyor ve seçmene dikte ediyor. AKP’yi zaten saymıyorum. Orada bir şeyh ve müritleri var. Şeyhleri hepsi adına düşünüp yapıyor. Vekil sanılan müritler düşünerek kendini yormuyor(!)..  Mürit düşünmez, biat eder. Biat etmekle kalmıyorlar, ayakkabı bile yalıyorlar.

Parti başkanlarının masa başında hazırladığı vekil listesi seçmene sunulur. Seçmen istemediği adaya Genel Başkan istedi diye KERHEN oy verir. Bu üç kağıtçılığın adı da olur DE-MOK-RASİ!..

En demokratik parti(!) YCHP’yi ele alalım. Atatürk’e kefere diyen Bekaroğlu kadın kotasından vekil yapıldı. CHP SEÇMENİYLE Bekaroğlu’nun yolu bile kesişmez. Tamamı ile dış kaynaklı proje olduğunu düşündüğüm sahte diplomalı Merve Kavakçı’nın eski eşi Cihangir İslam’ı CHP’ye almak seçmene hakarettir. Bu isimler, “tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz” sözünün dayatmasıdır. Dayatma adaylar iki isimden ibaret değil tabii ki…

Seçmen nabzını yoklayarak aday göstermek için, seçmene saygıyı ilk sıraya almak ve demokrasiyi içselleştirmek gerekir.

İYİ Parti ve diğerleri de, en çok para vereni aday yapıyor. Tabii, o kadar para yatıran aday, parasını vekilliği sürecinde tahsil edeceğini düşünüyor.

Siyasetin paraya evrildiği bir ülkede demokrasi yoktur. Halk yoktur!  

Partilerin seçmenleri bu seçim öncesi dayatma aday istemediğini il başkanlıklarına ve parti genel merkezlerine ileterek baskı yapmalıdır.

Liderin adayı lidere, milletin adayı millete hizmet eder gerçeğini hiç unutmayalım.

Oyumuza her anlamda sahip çıkmak, her sorumlu seçmenin vatandaşlık hakkı ve görevidir.  

Zahide UÇAR (04.02 2023)

Devamını Oku

AKP Genel Başkanı ERDOĞAN Millete Kına Yakıyor

AKP Genel Başkanı ERDOĞAN Millete Kına Yakıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Seçim Rüşveti kına

AKP Genel Başkanı para basma makinesinin ağzını açtı. Seçim rüşveti dağıtıyor. Bitirdikleri çiftçiyi, TÜİK’in sanal verileriyle ezdikleri ve umursamadıkları kesimi birden hatırlayıverdiler. Banka gişelerinden çektiğimiz maaşlarımızı dumanı üstünde, gıcır gıcır yeni basım 200’lüklerden alıyoruz.

AKP İKTİDARINDA, rüşvet, yağma, soygun ve talan normalleşti … Türk Milletini haraca keserek yolcu garantili havaalanı, köprü, hastane yaptılar. Gitmediğimiz hastane, uçmadığımız hava alanı, geçmediğimiz köprüye para ödüyoruz.

Cumhuriyet tarihinde ilk defa siyasi bir parti aleni bir biçimde fakirden alıp zengine veriyor. Bütün dip yapmış, aşiret aklını aşamamış ülkelerde milletin %80’i fakir, %15-20 gibi bir kesim aşırı zengindir. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi. .

AKP izlediği ekonomik politikalarla ezdiği, umutsuzluğa sürüklediği kesime seçim rüşveti dağıtıyor.

Seçilirse;

Üretimi bitiren, kağıdı bile dışarıdan dolarla alan bir aklın, ekonomi derdi olmaz. Biz 20 yıldır şunu öğrendik. AKP siyasetinin, kendi iktidarını ve koltuklarını korumanın dışında bir derdi olmaz. Çiftçiden bakkala, öğretmenden doktora, kadınlara en ağır biçimde hakaret eden zihniyet, kendinden başka kimseyi sevmez, SE-VE-MEZ!

Cezalara af, asgari ücret rüşveti(ki, seçim rüşveti dağıtmasına rağmen emekliye verdiği zam sadaka mahiyetinde)gibi rüşvete acı acı gülüyorum.  Türk halkı bu rüşvete kanarsa, seçim sonrası felakete hazır olsun. Seçim sonrası mutfaklar alev alev yanacak. Bu gün yaşadığımız ekonomik krizi, yoksullaşmayı bile mumla arayacağız.

AKP’nim dağıttığı rüşvet, kurban etmeye hazırlandıkları Türk Milletine koç-koyun misali yaktıkları bir kınadır. Sakın boynunuzu uzatma gaflet ve delaletine düşmeyin.

AKP para olsa, bu kadar rüşvet dağıtırken EYT’lileri sürekli ötelemez.  Öteliyor, çünkü para yok. 2-3 AY ÖTELEMEYİ KAR SAYIYOR.

Bu tuzağa düşmeyin!

Sizlere kına yakarak koltukları için kurban etmeye hazırlamalarına HAYIR deyin!

***         ***

SARI MUHALEFET

Sarı Muhalefet aday olamayacak Erdoğan aday olsun diyor. İleri sürdükleri bahane Türk Milletini ahmak yerine koymaktan başka bir şey değildir. Mağdur rolü oynamasına izin verilmeyecekmiş(!)..  Yani diyorlar ki;

“Milletvekili yemini ederken Anayasaya bağlı kalacağım diye ettiğimiz yemini çiğneyeceğiz. AKP Genel Başkanının Anayasayı paspas yapmasına olur vereceğiz. Cumhuriyeti satacağız!”

Anayasası ortadan kalkan bir devlet artık devlet olma niteliğini kaybetmiştir!

Muhalefet Türk Milletini, anayasasını ve geleceğini mollaya satmaya hazırlanıyor.

Davutoğlu ve Babacan’ı alarak bu hamleyi zaten gerçekleştirdiler. Beşli çeteye verilen garantili ihalelerin altında imzası olan Babacan ile Türk Milletinin geleceğini ipotek altına alan ve 10 Milyon Suriyeliyi ülkemize sokan Davutoğlu masaya monte edildi. Toplumda karşılıkları yok. Oyları yok. Bunlardan üç paralık oy alayım derken, çok daha fazla olan Atatürkçülerin oyunu kaybetmeyi göze alıyorlar..

Neden, niçin?

Cem Uzan’ın çok vahim bir iddiası var. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun çevresindeki insanlara, vekillere çantalar dolusu paraların gittiğini söylüyor. Doğrusu, AKP ve AKP’den beslenen işadamı kılıklı çetelerin karakterine uygun bir çalışma diye düşünüyorum…

Ümit Özdağ’ın da çok vahim bir iddiası var. Tek adam rejimi seçim sürecinde Akşener’in partiden bir isme seçimde Erdoğan’ın CB olması için çalışacaklarını söylediğini iddia ediyor.

Söylememiştir diyemiyorum. Çünkü Akşener seçim öncesinde; “Bir seçim kumpası olursa beni YSK’nın önünden ancak kazıyarak alabilirler” dedi. Seçim sonuçları açıklandığında, mühürsüz geçersiz oylar sayıldığında ortadan bir hafta kayboldu. Hatta sosyal medya üzerinden istifa etti. Akşener’e her türlü hakareti yapan Bahçeli; “Hanımefendiyi ikna edin, geri dönsün” dedi iyi mi? Sonra Akşener geri döndü.

Oyun içinde oyun….

Eski CHP Konya vekili avukat Atilla Kart ise; “ Mühürsüz oyların sayılarak Anayasanın çiğnendiğini, seçimin geçersiz olması gerektiğini söyleyerek konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Taşımak için müracaat ediyor. Davayı kim geri aldırmış dersiniz? Tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu… Göz göre göre Anayasanın ayaklar altına alınmasına göz yuman sarı muhalefet, dün Erdoğan ve rejim değişikliği lehine çalıştı ise, bugün neden çalışmasın? Bunların kulağına kim veya hangi devletin derin güçleri fısıldıyor diye sorma hakkımız var. Hangi gücün elemanlarından sufle alıyorsunuz?

AKP, Öcalan, HDP  ve altılı masa 1921Anayasasını baz alma konusunda hemfikirdir. 1921 Anayasası, T.C.Devleti kuruluşunu tamamlamadan geçici olarak yapılmış bir Anayasadır. 1921 Anayasasını baz almalarının nedeni, ülkeyi etnik bazda eyaletlere bölebilmek içindir. AKP eyalet sistemine geçişin alt yapısını Kalkınma Ajansları vasıtası ile hazırladı. CHP ve İYİ Partiden bu konuda tek cümle eleştiri duydunuz mu? Duymadınız. Çünkü bu ihanet projesi hepsinin ortak projesi olduğu için Türk Milletinden saklıyorlar.

Anlaşılan o ki, muhalefet Anayasayı çiğneyerek AKP Genel Başkanını tekrar CB seçtirecek. Meclis çoğunluğu sarı muhalefete, CB’lığı AKP’ye…

Böyle bir şer anlaşması var ise, ihtimal dahilinde bile olsa;

Muhalefet tabanı bu kumpasa DUR DEMELİDİR! Aksi takdirde, çok geç olacaktır. 

Zahide UÇAR(27. 01. 2023)

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.