20 Kasım 2024 Çarşamba
OKTAY EROL
Dar gelirliler ardından, şimdi de orta gelirlilerin de “konutu olsun” diye yapılan açıklama daha aradan bir hafta geçmeden kafaları karıştırdı, umut bekleyişinde olanları karamsarlığa itekledi!
Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda, yüzde onu peşin verilmek koşuluyla yirmi yılda/ yıllık piyasa koşullarına göre artış yapılarak dar gelirli ev sahibi yapılacaktı!
Bir hafta içerisinde kuraların çekileceği belirtiliyor, ancak belirtilen kentlerdeki konutların konuşlanacağı yerler daha belli değil! Bunlardan biri de Adana!
Yaklaşan seçim sürecini de göz önünde tutacak olursak; bu belirsizliğin, ya da bilinmezliğin kurada adı çıkıp da “ödeme yapmaya” başlayan dar gelirlilere nasıl kaygılar yaşatacaktır acaba; bilen var mı?
***
Şimdi geldik “orta gelirlileri” konut sahibi yapmak için açıklamalar yapan, “orta gelirlileri” sevindirdiklerini belirten “iktidarın” tutumuna…
Dar gelirliler için “konut edindirme” açıklamaları yapılınca, piyasadaki inşaat yüklenicilerinin “biz daha iyisini yaparız, daha ucuza veririz, yükselen gridiler nedeniyle zor durumdayız, stoktaki daireleri satamıyoruz” sözlerini sıkça duymaya başlamıştık!
Yabancıya yurttaşlık hakkı verilmesi koşuluyla şişen konut bedelleri yüzlerini güldürmüş de olsa, toplumsak tepkiler nedeniyle yabancıya kapılar daraltılınca satışlar duraksamasına karşın bedelde düşüşe gidilmeyince yüklenici zorlanmaya başlamıştı!
Dar ya da orta gelirli konut alamıyordu, gücü olan da “alıma” doymuştu, bu günlere gelindi!
***
Yapılan açıklamada ulusal sınırlar üç gruba ayrılmıştı, her gruba verilmesi beklenen kamu bankası kredisi birbirinden ayrıydı; örneğin Adana’nın bulunduğu gruba ikimilyon kredi verilecek, alıcı konut bedelinin yüzde onunu vermiş olacak, ödemesini de onbeş yıl içerisinde yapacak!
İlk duyduğumda “orta gelirlileri sevindirecek bir uygulama” diyenlerdenim! Ancak gerek piyasadaki gelişme gerekse o günden sonra yaşananlar hiç de “orta gelirlilere destek” gibi olmadığını gösteriyor!
Salgın sürecinde dar ile orta gelirlileri “sözde” sıkılmışlıktan kurtarmak için açılan “kamu bankaları kredi musluklarının” bir benzeri gibi; o denli çok benziyor ki…
Konut yüklenicileri, otomobil satıcıları, beyaz eşya üreticileri stoklarını bir güzel eritmişler, daha sonra ödemede zorlanacakları o gün bile bilenen dar/ orta gelir grupları borçlandırılmışlardı!
***
Dün bir inşaat firmasıyla görüştüm. On gün önceki bedelleri yüzde on/onbeş artırmalarına karşın yüzde onla veremeyeceklerini, verirlerse de bedeli yükselteceğini söyledi. Neden olarak da “en az” kredi kadar fatura yazması gerektiğinden kdv çıkacağını belirtti.
Bakan önceki gün “gözlerimiz fiyat artıranların üzerinde olacak” dedi; öyle inandırıcıydı ki, geçtiğimiz yıl için “kirada yüzde yirmibeş artırım” uygulamalarını öyle güzel gerçekleştirdiler ki; gözlerim yaşardı!