OKTAY EROL

OKTAY EROL

03 Nisan 2024 Çarşamba

Emekliyi düşünen yok; şaka gibi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Emekliyi düşünen yok; şaka gibi…

Emekliyi düşünen yok; şaka gibi…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OKTAY EROL

Mayıs seçimlerinin ardından, öncesine tamtamına karşıt bir anlayışla başlayan ekonomide ki gelişmeler, yine yurttaşın/ dargelirlinin/ emekçinin/ emeklinin yükleri daha da ağırlaştırılarak gerçekleşti! Önce dargelirlinin ekmeği azaltıldı, ardından alım gücü tırpanlandı, üretici “girdi” darboğazına biraz daha sürüklendi… Seçim öncesinde halka verilen “yaşamınızı iyileştireceğiz, doymanızı kolaylaştıracağız, enflasyon altında kimseyi ezdirmeyeceğiz” sözlerinin yerini, “dayanın, anlayış gösterin, batarsak birlikte batacağız” sözleri aldı!
Seçimin öncesinde onsekiz lira olan akaryakıtın fiyatı, sonrasında kırk liraya dayanmıştı! Bu zamlar gerekiyorsa, neden zamanında yapılmadığı, neden bastırıldığı, neden seçim sonrasına bırakıldığı ne soruldu, ne de anlatıldı! Bugün etrafınızda kimi görseniz “geçim kaygısından” söz ediyor, mevsim meyvelerinin/ sebzelerinin birçoğunun tadına bakamadığından söz ediyor, alım gücünün delice daralmasından söz ediyor! Duyan var mı; yok!
***
Şu an enflasyon yükününü en ağır biçimde yaşayan katmanın emekliler olduğunu düşünüyorum! Emeklinin yan geliri olmadığını, bir de kirada oturduğunu düşünebiliyor musunuz? “Yüzyılın yıkımı” diye anılan, binlerce can kaybına neden olan, yüzlercesinin aradan geçen “yarım yıla” karşın molozların arasından çıkarılamadığı anlatılırken, geride kalıp/ yaşamını sürdürmeye çalışanların yaşadıkları ortadayken “tüm/ her tür” insancıl yanlarını “demir kasalara” hapsedenlerin bir yandan arsa, bir yandan ev, bir yandan kira üzerinde kurguladıkları “haksız/ fahiş/ vicdansız” davranışlardan da en çok etkilenenler arasında emekliler var!
“İktidara” yakın olmayan televizyon kanallarında, sokakta, pazarda en çok konuşulan konu “emeklilerin aylıkları”! Bir de emeklinin evini/ gereksinmelerini sağlarken yaşadıklarını/ aysonunu getirebilmek için her şeyden ödün vermesi gerektiğini düşünebiliyor musunuz? Yaşamının “emeklilik” döneminde yokluk/ yoksulluk/ açlıkla sınanıyor olması “iktidardan” başka kimsenin suçu değil!
***
“İktidarın” hiçbir somut açıklama yapmadan, üstelik “biz hiçbir yurttaşımızı enflasyon altında ezdirmedik” diyerek, emekliye “yedibinbeşyüz lira ile geçin” demesi karşısında nelere sürüklendiğini bilmesi gerekmiyor mu? Emekliler aylardır geçinemediklerini evden sokağa çıkamadıklarını, iyi beslenemediklerini, temel gereksinmelere ulaşamadıklarını söylerken, her soruluşta “konunun farkındayız, gereken çalışmalar yapılacak” demekten başka yol bulamadıklarına tanık oluyoruz!
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “emeklilere” ilişkin bir soru üzerine, çalışma yürüttüklerini açıkladı. Garipsediğim bir yanıt! Bu yurdun var olabilmesi için yıllarca çalışmış, emekliliği “hak” etmiş emekçinin çığlıkları ya duyulmuyor, duyuluyorsa da umursanmıyor demek ki!
Bakan Şimşek açıklamasında “memurlarla müzakereler yapıldı, işçilerimizle de yılın başında bağlanmıştı. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme diye bir ilkemiz var. En düşük maaş alan emeklilerimizin durumunun iyileştirilmesine yönelik” diyor!
Neden bilmiyorum, son günlerde bazı konuşmalar bana “şaka gibi” gelmeye başladı! “Yılın başında” ne demek ki? Bir seçim yaşanmış! Temel gereksinmeleri bırakın, iki katını geçmeyen ürün kalmamış, ev kiraları üçe/ beşe katlanmış, emeklinin emeği yüzde altmış azalmış! “Yılın başında” memura, işçiye yapılan zammı anımsatıyor; ya o günden bu yana dargelirli yurttaşların sırtına yüklenen vergiler, zamlar, sahiplenilmeyen sorunlar, aylarca süren çalışmalar! Şaka gibi geliyor bana; şaka mı?