OKTAY EROL

OKTAY EROL

03 Nisan 2024 Çarşamba

Cumhuriyet’in 100. yıl için…

Cumhuriyet’in 100. yıl için…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OKTAY EROL

Günlerdir hazırlıkları yapılan 100. Yıl kutlamaları için şu an sayılı gün, bir gün sonra sayılı saatler kalacak. Ancak dikkatimi çeken, özellikle sosyal medyada, ayrıca “iktidara” yakın olan isimlerde bir garip izlenim egemen! Güçleri yetse “cumhuriyet kutlamalarını” ortadan kaldıracaklar, güçleri yetse “cumhuriyetin kazanımlarını” hiçe sayarak “kutlamayı/ anma” biçiminde değiştirecekler, güçleri yetse “Atatürk” adını kazımaya çalıştıkları gibi “cumhuriyet”in içini boşaltacaklar!
Anlamakta zorlandığım konu şu: Cumhuriyet’in 100. Yılı’nın kutlaması, 29 Ekimin tarihsel bir dönüm noktası olarak düşünülmesi “neden” bu denli zorlarına gider, neden duyduklarında “fesli hoca” gibi düşünceler ortaya atarlar? Cumhuriyetle birlikte ülkede modern düşünce sürecinin başlaması, birçok önemli devrimlerin gerçekleşmesi, yüz yıl önce “bağımsızlık” anlayışının yaygınlaşması, laiklik/ çağdaşlık/ demokrasi alanlarında adımlar atılması yanlış mı olmuştur?
***
Kutlamalar yapılacak ya; tarihte hiçbir zaman yol arkadaşlığımız olmadığı gibi, her kezinde karşımızda olanlarla işbirliğinde başta gelen Arapların, salt “din kardeşliği” dillere dolanarak İsrail-Filistin savaşının “kutlamaya” gölge yapılmasını düşünemiyorum! Öyle tarihten sayfalar anımsatmayacağım, daha şubatta ülkemizde yaşanan yüzyılın yıkımı depremde binlerce yurttaşımız canlarını yitirirken “umursamayanlar” için, “üç gün yas” tutturuldu bu yurdun yurttaşına, bir yandan da her gün sokakları taşan eylemler yapıldı; bunlar cumhuriyet kutlamalarına erteleme getirmemeliydi!
Önce şunun altını çizelim: insan canına kıyan kimse, çocuğa/ kadına/ silahsıza namlu doğrultan kimse “katliamcıdır/ katildir/ suçludur”! Ancak, bunlar cumhuriyet kutlamalarının yapılmasına “engel” de olmamalıydı! Halkın “öz malı” olan TRT “ertelemenin” başını çekti! Bu denli mi “ulusal bilinç” zorlarına gidiyor, gerçekten anlamıyorum! Elbette yaşamlarını yitirenler için üzül, onları “kim olursa/ olsun” an, inancına/ ırkına bakmaksızın “insan” oldukları için haklarını ara; ancak var olduğun/ taşıdığın “kimliğini” de unutma!
***
Cumhuriyet’in kazanımı neler mi olmuştur? Şunu yazmadan geçmeyelim; cumhuriyet bir yandan ülkemiz için “geleceğe yönelik bir vizyon” olduğu kadar, dünya ulusları için de bir örnek niteliği taşımaktadır!
İşin en anlaşılmaz olanı; bu ülkenin “en gelişmiş” ergilerinden yararlanmalarına karşın, “cumhuriyet kutlamalarına” karşı duyarsız kalanların çokluğu… Bırakın hepsini bir yana, “kutlamalara” gölge düşürenlerin taşıdığı özelliklerin başında “inanç” ağırlıklı olması düşündürücü… Cumhuriyet “inanca” nasıl bir zarar vermişti, herkesin anlayabilmesi için “nelerin” önüne geçmişti, insanları “karanlığa” itici hangi eylemleri gerçekleştirmişti de bu denli “duyarsızlık” bugünlere taşınmıştı?
***
Pazar günü, Cumhuriyet’in 100.yılı nedeniyle Adana’da düzenlenecek çeşitli etkinlikler olacak! Birçok kentten “benzer” açıklamalar gelirken, “iktidara” yakın olan belediyelerin birçoğundan “ses” çıkmıyor! Bağışlasınlar demeyeceğim; şu an var oldukları, üzerinde bulundukları “değerin” cumhuriyetin bir varsıllığı olduğunu unutuyor olmalılar! Yurttaşa, kadın/ erkek ayırmadan “söz söyleme” hakkı veren yapı taşlarının, cumhuriyetle var olduğunu unutuyorlar!
Bu yurdun/ yurttaşının “var olma”, kendini dünyaya kanıtlama gücünü de görmezden geliyorlar!