admin

admin

02 Mayıs 2024 Perşembe

Kötü aile çocuğu olmak

Kötü aile çocuğu olmak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsanların büyük bir bölümü dinin sadece ibadetlerden oluştuğu gibi bir yanılgıya sahiptir. Oysa gerçek din, ibadetlerin yanısıra, insan yaşamının her anını kapsar ve böylece insanlara Kuran doğrultusunda bir bakış açısı ve güzel ahlak kazandırır.

Dinine bağlı, samimi bir Müslüman Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak için hayatının her anında Kuran’da tarif edilen üstün ahlakı yaşamaya gayret eder.

Hiçbir zaman ve hiçbir ortamda dürüstlüğünden, samimiyetinden, itidalli tavırlarından, saygı ve sevgi dolu yapısından, kısacası güzel ahlakından ödün vermez. İşte bu nedenle de Kuran ahlakına sahip insanlardan oluşan topluluklarda, her insanın özlem duyduğu bu üstün özellikler yaşanır.

Örneğin Kuran ahlakına uygun yaşam süren bir ailede, günümüz ailelerinde yaşanan sorunların hiçbiri yaşanmaz. Günümüzde, anne ve babaya itaatsiz, doğru ile yanlışı birbirinden ayıramayan, saldırgan çocuklara ve çocuklarına doğru ile yanlışı anlatma gereği duymayan, onları başıboş bırakan, kendi aralarında dahi geçimsiz olan anne babalara çok sık rastlanır. Bu evlerde, sevgi, saygı, merhamet ve şefkat yerine kavga ve hakaret hakimdir. Oysa Kuran ahlakı yaşandığında, anne babaya itaat eden, hatta Allah’ın emri gereği onlara “öf” bile demeyen, doğru ve yanlışı daha küçük yaşlarından itibaren ayırt edebilen, vicdanını kullanarak kötülüklerden uzak duran çocuklar yetişir. Çocuklarını din ahlakı ile yetiştirerek devlete ve millete hayırlı insanlar olmaları için çaba harcayan, kendi aralarında da sevgi ve saygıyı yaşayan, davranışları ve konuşmaları ile çocuklarına örnek olan anne babalar ortaya çıkar. Kısacası sevgi, saygı ve dayanışma içinde birbirine bağlı aileler oluşur.

Aile ise bir devletin en temel birimidir. Aile yapısı güçlü olan bir milletin devlet yapısı da çok güçlü olur. Ancak aile yapısı çökmüş, manevi değerlerini kaybetmiş, bireyleri arasında sevgi, saygı, birlik ve beraberlik, vefa duyguları körelmiş bir devletin güçlü olması mümkün değildir. Özellikle dinsiz bir toplumun hedef alındığı bazı ülkelerde bu manevi çöküş çok büyük bir hız kazanır ve ahlaki dejenerasyon toplumun her kademesinde kendini gösterir. Bu gibi toplumlarda hayat, sadece karşılıklı maddi çıkarlar üzerine kuruludur.

Birbirlerine çok yakın aile bireyleri arasında dahi sevgi, kardeşlik, dayanışma, fedakarlık ve sadakat duyguları gibi manevi duygular köreldiğinde, artık o milletin varlığını devam ettirebilmesi çok zor olur. Çünkü bu dejenerasyon yalnızca aile ortamlarında yaşanmakla kalmaz, toplumun tüm kesimlerine yayılır. Okullarda, arkadaş toplantılarında sevgi ve saygı yerine, haset, ikiyüzlülük, alay, dedikodu gibi kötü tavırlar ortaya çıkar. İşyerlerinde de tüm sistem çıkar ilişkileri üzerine kurulu olur. Kimse kimsenin hakkını korumaz, adalet aranmaz, mazlumlara karşı şefkat ve merhamet duyulmaz. Kısacası böyle bir milletin bireylerinin birarada huzur ve barış içinde yaşamaları imkansız hale gelir.

Dinin getirdiği Kuran ahlakını yaşayan toplumlarda ise, devletine, milletine faydalı bir vatandaş, ailesini seven, koruyup gözeten bir evlat, ahlakıyla örnek olan bir arkadaş gibi insan modelleriyle karşılaşılır. Bunu tersi ahlaklara rastlanmaz. Böyle sağlam bünyedeki bir milletin ömrü uzun, yaşantısı huzurlu, birlik ruhu da çok güçlü olur. Allah, Kuran’da, bir milletin birlik içinde ve güçlü olmasının sırrını şöyle bildirmiştir:

Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)

Aile yapısı güçlü olan bir milletin devlet yapısı da çok güçlü olur. Ancak aile yapısı çökmüş, manevi değerlerini kaybetmiş, bireyleri arasında sevgi, saygı, birlik ve beraberlik, vefa duyguları körelmiş bir devletin güçlü olması mümkün değildir

Dinin getirdiği Kuran ahlakını yaşayan toplumlarda, devletine, milletine faydalı bir vatandaş, ailesini seven, koruyup gözeten bir evlat, ahlakıyla örnek olan bir arkadaş gibi insan modelleriyle karşılaşılır.

Allah korkusu, dünya hayatında müminin en büyük dayanağıdır. Çünkü Allah korkusu insanı, her anında Allah’ın istediği gibi davranmaya, O’nu razı etmek için çalışmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya sevk eder.

Kötü aile çocuğu olmak

0

BEĞENDİM

ABONE OL