MEKİN ŞAHİN
Aman Allah’ım ısrarla hata devam ediyor. Dünde aynı ısrarı sürdürenler sağ seçmenin oyunu alacak aday çıkmalı yaygarası yaptılar.
Dedikleri oldu.
Sonuç sıfır. Elde var sıfır!
Oysa bugün tartışılan şey sorun tespit edilerek çözümün konuşulması gerekir.
Kişileri tanrı gücüne taşıyorlar.
Sanki kişi aday yapıldığında seçimi kazanacak, elindeki asaylaTürkiye’ye gece yarısı dokunduğunda, sabah bir bakarız dertler bitmiş, halk cennette gözünü açmış.
Mutluluk kelebekleri gökyüzünün maviliklerinde uçuşuyor. Gazeteci olabilir, haber yaparsın. Yazar olarak makale yazabilirsin. Prof kariyerinde bilim adamı olur soyut analizler yapabilirsin.
TV ve gazete köşelerini kullanarak şöhretli konuşmacı olur her alana girerek ‘’bilgelik’’ taslarsın.
Ama hiçbiriniz ülkenin sorununa çözüm getiren yeterliliğe sahip olamazsanız.
Siyasi argümana sahip değilsiniz. Parti yönetmiyor ve İlçe, İl ya da parti genel başkanı değilsiniz.
Sizler TV ve gazetelerde ücret karşılığı mesleğinin gereklerini yerine getiren kişilik ya da kimliklersiniz.
Dün Turgut Özal’ı, dün Tansu Çilleri, dün Kemal Kılıçdaroğlu’nu, dün Recep Tayyip Erdoğan’ı göklere sığdıramadınız.
Uyguladıkları politikaların olumsuzluğunu eleştirmediniz.
Ulan ılımlı İslam’ı gözümüzün içine baka baka getiren R.Tayyip avenesine, birlikte yol yürüdükleri CİA ajanı Fettullah Gülen karşısında ‘’ hoca efendi’ ’kibarlığıyla düğme iliklediniz. AKP ve Erdoğan 3 Y(Yolsuzluğu, Yasakları, Yoksulluk) kökünü kazıyacağım dediğinde; Erdoğan’ı demokrasi savaşçısı ilan ettiniz! Kısaca ne dedinizse tersi oldu. Bütün keyfiyet ve öngörüsüz yönetim tarzına rağmen şimdi CHP revaçta!
31 Mart 2024 tarihi sonrası İmamoğlu ile yatıyor, Mansur Yavaşla kalkıyoruz. İki belediye başkanına haksızlık ediliyor.
Her ikisini yazılarınızla, yorumlarınızla AKP-MHP faşizminin önüne atıyorsunuz.
İmamoğlu tabiri caizse ‘’şu hizmeti yapacağım’’ diyor. Jet hızıyla soruşturma başlatıyorlar.
Tüm soruşturma hazırlığında ‘’siyaset yasağı’’ var. Ortada suç yok. Ama soruşturma var.
Diktatörleri halk desteği olan siyasetçi korkutur!
Sizin devasa güç yaptığınız Ekrem İmamoğlu; CHP’ni temsil eden İstanbul büyük Şehir Belediye Başkanıdır.
Siz onu nice Ekremler yetiştiren CHP’nin üstüne çıkarıyorsunuz. Güya İmamoğlu’na destek verdiğinizi sanıyor ve faşizme karşı verilecek mücadeleyi kişisel zemine çekiyorsunuz.
Yaptığınız sadece goy goyculuk! Yaptığınızla Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yaşamını tehlikeye atığınızın farkında değilsiniz.
Cumhurbaşkanı ve hükümet politikalarının muhatabı partidir. CHP’dir! Özgür Özel’dir. İstanbul’da il başkanı Özgür Çelik, Ankara’da il başkanı Ümit Erkol’dur. Adana’da il başkanı Anıl Tanburoğlu’dur.
Hiçbir yerde genel siyasetin muhatabı belediye başkanı olmaz..
Onların görevi seçildikleri makamda illerine hizmet vermek.
Şayet hizmetleri ve kişiliklerine, yöneticiliklerine saldırı olursa işte o vakit karşı saldırı hakları doğar. Gereğini yaparlar.
CHP dünyasında parti, hükümet belediye baskanı üçgeninde ciddi boşluk var.
Örgütü yönetenler her birimde en büyük amir olduklarını hatırlar ve hatırlatirsa sıkıntı daha ilk anda sona erer. Boşluk olmaz.
Yerine getirmediğine partisine ayar vermek isteyen ortaya çıkar, kendini partiler üstü yapmaya kalkar.
Devleti yöneten parti bu fırsatı yakalar ve lehine kullanır.
CHP acilen bu çelişkiyi ortadan kaldırmalıdır! Sonra tepeden tırnağa tüm örgüt, bu ülkede kim olursa olsun hukuksuz ve adaletsizlikle karşı karşıysa ona sahip çıkar. Sokak sokak mücadele başlatır.
Kendimize şu soruyu soralım.
CHP ve CHP adaylarına halk neden oy vermelidir?
Tersten soralım: 1.CHP nasıl devlet yönetim biçimi arzuluyor. Faşizmi değiştirecek mı, Yoksa literatür dışı içi boş güçlendirilmiş parlamenter yönetim mi diyor.Tüm bunları ret ederek, hedef demokratik halk cumhuriyetmi. 2.CHP mevcut üretim sisteminden yanamı yoksa yeni üretim sistemi kurmayı ve koordine etmek istiyormu? Üretim sistemini tüm alanlarda özel sektöre ve uluslararası sermaye güçlerine teslime devammı, Yoksa üretimi koordine ederek, devlet ve kamu sektörünü üretimin önemli gücü, üretimin ana ekseni yapacakmı? 3. Sosyal devlet algısını yok ederek sağlık, eğitim, tüketim, barınma ve alım gücünü eriten iki yüzlü politikaya devam mı edecek; yoksa sosyal devlet algısını tüm bu alanlarda olmazsa olmaz yaparak yasa, kural, yönetmelik ve ahlaki değerlere kavuşan canlı organizma mı yapacak.
4. Türkiye halkını sadaka yöntemlerle yönetmeye devam mı edeceksin yoksa balık tutmayı öğreterek onurluca yaşamasını inşamı edecek. 5. Sokak ve varoşları süründürülen Türkiye olmaya devam mı edecek, yoksa kaynakların yerinde değer bulacağı kırsal dönüşüm projesiyle; Mustafa Kemal’in idealindeki Türkiye Cumhuriyeti’ni bir kez daha halkıyla yeniden kuracakmı! 6. Tüm değişim ve dönüşümleri, demokratik yönetimle sağlayacak demokratik anayasa hazırlayarak halkın onayıyla Türkiye devletini ve Türkiye halkını hukuka uyan, adaletli yönetime teslim edecek mi! Bu iddiaları olmayan CHP’ne halk neden oy versin!
Bu iddiaların yanından geçmeyen cumhurbaşkanı adayını neden seçsin! Sayın Özgür Özel’in görevi bu iddiaları yaratan ve yaşatan CHP’ni inşa etmektir.
Türkiye’yi koruyacaksa, CHP’ni koruyacaksa, Başta kendi olmak üzere tüm CHP yönetimlerini koruyacaksa, İlk genel seçimlerde aday olacak cumhurbaşkanı aday adaylarını ve milletvekili aday adaylarını koruyacaksa; CHP güneşinin koordinatlarını acile gözden geçirerek dümeni doğru rotaya çevirmelidir! Şimdi hazırlık yapılma zamanıdır.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.