Milli Mücadele’mizin Başkomutanı, Cumhuriyet’imizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümünde saygı ve şükranla yâd ediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk; milletimizin istiklal mücadelesinde milli birlik ve beraberliği tesis ederek cephede kahramanca mücadele eden büyük bir komutan, vatan toprağında yeni bir gelecek inşa eden büyük bir devlet adamı, sadece milletimizin değil bütün insanlığın saygısını kazanmış ve tarih hafızasına derin izler bırakmış büyük bir liderdir.
Bugün şühedanın kanlarıyla sulanmış bu topraklarda hür ve bağımsız bir şekilde yaşayabiliyorsak, kendi irademizle geleceğimizi tayin edebiliyorsak bunu Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Onun vefatından 86 yıl sonra, komşu coğrafyalardaki milletlerin durumu gözler önündeyken; bağımsızlığın ekmek ve su gibi aziz olduğunu, hür ve insan onuruna yakışır bir biçimde yaşamanın nasıl bir nimet olduğunu bir kere daha hep birlikte müşahede ediyoruz.
Ömrünün büyük kısmını cephelerde vatan müdafaasında geçiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece savaş kazanarak bu milletin bağımsızlık destanını yazmakla kalmamış aynı zamanda eğitimden hukuka, tarımdan sanayiye kadar geniş bir yelpazede reformlar gerçekleştirmiştir. Bilimi ve aklı rehber edinen bir toplum, onun en büyük hedefiydi. Bu amaçla yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük bir dönüşüm ve büyüme süreci başlatmış ve toplumun bütün bireylerine çağdaş dünyanın kapılarını aralamıştır.
Her 10 Kasım, bizler için yalnızca bir anma günü değil aynı zamanda onun ilke ve ideallerini yeniden hatırlama, gelecek nesillere bu değerleri aktarma günüdür. Atatürk’ü anmak, aziz hatırasını yaşatmak demek; onun “muasır medeniyet seviyesine ulaşma” hedefini gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışmak demektir. Bilimin, aklın ve çağdaş değerlerin izinde yürüyerek ülkemizi aydınlık yarınlara taşıma görevini üstlenmek demektir.
Bugün ülkemiz, dünyada hak ettiği konuma ulaşmak için Türkiye Yüzyılı’nda emin adımlarla yol alıyor. Bu yolculukta aziz vatanımız için gece gündüz demeden çalışmaya ve mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu anlayışla büyüyen, gelişen Türkiye Cumhuriyeti; genç nesillerin omuzlarında kuşaktan kuşağa taşınarak ebediyete kadar var olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve kurtuluş mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.