MEKİN ŞAHİN
Öncelik şunu belirteyim. 1924 yılında kurulan CHP ile 1992 yılında açılan CHP nitelik olarak birbirinden çok farklı. Benzerlik sadece isimler. İdeolojik, siyasi ve örgütsel bütünlük anlayışı zıt olan farklı iki örgütlenme. Buna rağmen CHP geleneği ülke dışında ve ülke içinde daima Türkiye düşmanlarının korkulu rüyası oldu. 31 Mart 2024 yerel seçim sonrası korkuyu her iki odak ciddi biçimde yaşıyor. CHP’nin halkla bütünleşme çalışmalarını engelleme yöntemleri kesintisiz sürdürülüyor. Özellikle CHP içinde kişisel popülizm sürecinin yarattığı figürler bu amaç için kullanılıyor. Türkiye’de ideolojik zemine oturtan iki gelenek var. Sol’da CHP, sağda MHP. Yelpazenin genişlemesi iki gelenek içinde çıkan farklılaşma sonucu oluştu. Sosyalist kadrolar CHP’li kadrolardan, milliyetçi muhafazakâr kadrolar MHP’li kadrolardan yayıldı. Müstesnalar olabilir. 12 Eylül askeri darbesiyle iki ideolojik odak kimliği eridi. Yok oldu. At izi, it izine karıştı.
Siyaset feodal eksen üzerine oturdu.
BOP için kurdurulan AKP yolun sonuna geldi. Türkiye’de parçalanma yaratamadı ama çok ciddi kırılma ve ötekileşme algısını güçlendirdi. Tıp mart kedisi gibi oyunu kurdu, tuzağa düşeni ülkenin düşmanı yapmaya kalktı. 2024 Ekim ayında TBMM açılışıyla başlatılan oyun, belediye başkanlarının görevden alınarak kayyum atamasıyla devam ediyor. AKP-MHP faşizmi bu oyunu sürekli kurdu. CHP’ni yönetenler oyuna her vakit düştü. Faşizmin siyaset yöntemi düşmanlık üzerine kuruludur. Bir düşman yaratırlar sonra halklı o düşman üzerinden yönlendirerek halk desteği kazanırlar. Açlıkla din ve ırk tercihinde, halk din ve ırk tercihini öne çıkarır. Türkiye’de ırk ve din bağı halk üzerinde güçlüdür. AKP-MHP cumhur yönetiminin bitiş düdüğü çalacağını gördüğü için bir kez daha ırk oyununu başlattılar. CHP birinci parti olma gücünü erken genel seçime taşımayarak, kurulan oyuna fırsat yarattı. Önce gevşet, sonra balyozu vur. Gelecek tepkinin genişliğini halka göstererek; cepheleşmiş düşman algısını gündeme oturt. Kim ne derse desin ilk rauntta başarı elde ettiler. CHP ve DEM özel çaba olmaksızın iradeleriyle nerede ve nasıl ortak tavır alırdı? Tabi ki kent uzlaşısı olan kentlerde. Esenyurt en uygun kentti. Ahmet Özer’i görevden alarak kayyum atayarak fitil ateşlendi. Çünkü Ahmet Özer kent uzlaşı algısıyla CHP’de belediye başkan adayı oldu. Seçimi kazandı. Görevden alındığında CHP ve DEM elbette tepki verecek. İşin ince ayarı ve öngörü eksikliği bu aşamada ortaya çıktı. Tepki aynı anda ve aynı mekânda değil farklı zamanda farklı mekânda konsaydı; kurulan tuzak boşa düşecekti. Hatta AKP hükümeti bununla yetinmedi. Kürt siyaseti içinde uzlaşıcı kimliği kabul gören Ahmet Türk, Mardin Büyükşehir belediye başkanlığı görevinden alınarak kayyum ataması yapıldı. Sayın Özel ‘’oyunun farkındayız’’ demesine rağmen AKP-MHP faşizmine istediği fırsatı verdi. Mardin’e gitti. Otobüse çıktı. Doğru bir konuşma yaptı. Görevden alınma ve Kayyum atanmasını eleştirdi. Hükümeti yerden yere vurdu. Ama otobüs üzerine çıkarak yaptığı konuşmayla AKP-MHP faşizmine hizmet edenlere geniş bir alanda fırsatı verdi. O akşam tüm yandaş televizyon haber ve programlarında ‘’CHP-DEM ve PKK bölücü cephe’’ Türk savcı ve hakimlerine saldırıyor algısı dillendirilmeye başlandı. AKP-MHP faşizmi bir kez daha aynı yöntemle BOP’a hizmet ederek varlıklarını devam ettirmeye hazırlanıyor! Yaratacakları korku dalgasıyla devleti yönetmeye devam etmek istiyorlar.
CHP genel başkanı ve CHP dünyasında bir biçimiyle siyaset yapan kadrolar; kurulan oyunu bozmak zorunda. Bozmazsa tarihi sorumluğunu yerine getirmeyen siyasetçiler olarak tüm yeni gelişmelerin sorumlusu olurlar. Bir atasözü var. ’’Zor oyunu bozar!’’ CHP halka gitmeli. Sinei-millete dönmeli. Taktiksel bu manevra meclisi terk etme anlamına gelmez. Sinei-millet kurulan tüm tuzakları bozarak, Türkiye halkının geleceğini nasıl huzura taşıyacağını, halk iradesiyle adaletsizliğe nasıl son vereceğini, gerçek demokrasiyi demokratik halk cumhuriyetinde halkla nasıl buluşturacağını; halka kesintisiz anlatarak, halk desteğiyle AKP-MHP faşizmini erken seçimle değiştirmektir. 1924 yılında kurulan CHP kurtuluş savaşı sonrası aşağıdan yukarı kurulan ve ilkeleriyle, hedefleriyle tam bağımsızlığı savunan, halktan yana bir örgüttü. Tabiri caizse CHP sokakların ve emekçilerin partisidir. Gücünü oralardan alır.
CHP 1980 12 Eylül askeri darbesine kadar kurulan tüm tuzakları ve emperyalist istekleri, kurulan tuzakları bozmak için sokaklarına ve emekçilerine döndü. Başardı. Korkulu rüyaları oldu. AKP-MHP faşizmi ve onlara hizmet eden görsel ve yazılı basının paralı kalemşorları CHP’nin sokaklara inmesini istemiyor ve sakin olmasını tavsiye ediyorlar. İsa’nın havarileri gibi bir yanağına vurulan tokada ses çıkarma, öbür yanağını çevir diyorlar! Karar CHP’ni yöneten mevcut kadroların. Vereceğiniz kararla ya Türkiye’yi kurtaracak yada paramparça edilmesini seyredeceksiniz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.