24 Kasım. Öğretmenim.

24 Kasım. Öğretmenim.

ABONE OL
Ocak 5, 2025 09:13
24 Kasım. Öğretmenim.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEKİN ŞAHİN

24 Kasım. Öğretmenim.
Eğitim, sistemli ülkelerin geleceğini örgütler. İş bölümüne bilinç yükleyerek, bir arada yaşama alışkanlığına hazırlar. Eğitim ve öğretimi kendi alanında uzman öğreticiler; devletin eğitim politikasına bağlı kalarak, yerine getirir.

Bilgi birikimi ve ahlaki meziyetleriyle önder eğiticiler, tüm ülkelerde değerli ve saygındır.
Maalesef tüm dünyada insanın kendi yaşamını ve geleceğini planlamak isteyenleri; çıkarlarına ters gören hükümet yöneticileri, öğreticilerin hak ettiği saygınlığı yok eder, zedeler, öğreticileri ekonomik ve sosyal baskıyla küçük düşürür. Türkiye’de çok saygınlığı olan öğretmenlerin toplumdaki konumu 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle son buldu.
Öğretmen sıradan meslek erbabına dönüştürüldü.
AKP hükümetleri döneminde yerlerde süründürülüyor. Bilgi ve evrensel ahlak yerine; gerçek İslam ahlakıyla mukayese edilemeyen, bilimden ırak; itaatkâr bireyler yetiştirerek Türkiye’nin geleceği ipotek altına iteleniyor.
Öğretmen eğitici kimliğiyle dalga geçiliyor.
Emeğinin karşılığını almadıkları gibi, yarınları güvencesiz; her açıdan baskı içindeler.
Bir öğretmen olarak, koşullar ne olursa olsun; eğitimde birlik bütünlüğün sağlandığı 24 Kasım dayanışma gününde, daha özgür ve güven içinde eğitim- öğretim sürdürmelerini temenni ederim… Değiştirerek, dönüştürerek; insanlığın geleceğini yaratan, yeni değerler kazandıran yol arkadaşlarıma selam olsun!
Eğitim neden halkların ve ülkelerin geleceğini planlar?
İnsan dünyadaki diğer canlılar gibi fiziki olarak hem güçlü değil. İhtiyaçlarını tek başına karşılayamaz. Diğer insanlarla birlikte ve dayanışma içinde yaşam sürdürürler.
Doğanın sıkıntılarına, ihtiyaçlarını karşılamada kendi aralarında iş bölümü yaparken diğer yandan doğadan alacağı her şey için araç üretir. Bu sürecin sağladığı birikimler bir sonraki nesle aktarılır. Aktarma ötesinde gelecek yaşam koşulları önemli ölçüde planlanır, palana bağlı insan, araç-gereç, bilgi gelişimi ve birlikte yaşam sistemleri hazırlanır.
Bu sürecin var olan sistemde bilinçli hazırlanması kaçınılmaz. Öylede yapılır. İşte bu nedenle eğittim-öğretim ülkelerin ve halkların geleceğinin aynası ve olmazsa olmazıdır!
Sistemi yönetenler sadece bugünü ve kendinin çıkarlarını düşündüğünde; eğitim-öğretim çıkmaza girer ve tarihi sorumluğundan uzak kalır.
Osmanlı devleti Türk tarihinden gelen, İslam inancıyla güçlenen, Bizans devlet birikimiyle örtüşen yönetim anlayışına sahip olmasına rağmen; eğitim-öğretim birliği olmadığı ve çok parçalı eğitim politikası nedeniyle parçalandı ve yok oldu! Osmanlının yıkılmasında en önemli etken eğitimin yetersizliği ve hedefi olmadan gelişi güzel yapılmasıdır.
Cumhuriyet kurulduktan sonra; kurtuluş savaşında eğitimsiz olmanın yarattığı eksikliği gidermek için önce eğitim de birlik sağlandı. Hizmeti milli politikayla sürdüren MEB kuruldu. Sistemi kontrol eden ve yön veren Milli eğitim politikası oluşturuldu. Eğitim dili, resmi dille örtüştürüldü. Cumhuriyet kısa zamanda ektiği tohumun faydasını elde etti. Yoktan var olan ulusu, açlıktan ve üretim yetersizliğinden kısa zamanda genel ihtiyaçlarını üreten Türkiye cumhuriyetiyle ayağa kaldırdı.
Eğitimin üç saç ayağı var:
1.Ülke üretimini, yeniden yaratacak yeni nesiller için hedefi çağdaşlık olan eğitim politikası. Bu politikayı sürdürecek ve bütünlüğü sağlayacak eğitimin örgütlü sistemi. 2. Fiziki koşullar. Eğitim-öğretimin sağlandığı okulların ve diğer Fiziki koşulların ülke sathına yaygın konuma getirilmesi. 3.Hedefe uygun eğitimi, hazır hale getirilen eğitim kurumlarında ülkenin geleceği öğrencilerine eğitim ve öğretim hizmeti veren öğretmenler.
Bu bütünlüğün miladı 30 Mart 1924’de eğitimde birlik yasasıdır. Mustafa Kemale 24 Kasım’da baş öğretmenlik sıfatı, millet mektepleri yönetimleri tarafından verilerek; 24 Kasım tarihi öğretmenler günü olarak ilan edilmiştir. Öğretmenlik mesleği kutsal meslektir! Onlar ulusun geleceğini yeniden üretirler.
Üretmekle kalmaz, yeni kuşağın toplumsal yaşama uyumlu olmasını eğiterek öğretirler. Bilgi yükler. Ülkenin ihtiyaçlarının sağlayacak teknoloji geliştirme yol ve yöntemlerini öğretirler.
Köy enstitüleri örneğinde olduğu gibi.
Köy enstitüsü mezunu öğretmen göreve gittiği köyde tarım ve hayvancılık üretimi yapan köylüyü eğitir, bilgi yükler üretimin verimli olmasına katkı koyardı. Ayrıca duvar örmesini, ahşapla kapı ve pencere yapmasını, köylünün günlük yaşamında ihtiyaç duyduğu mesleki faaliyetlerimde öğretirdi.
Türk milli eğitim politikası, milli eğitim politikasını inançla sürdüren öğretmen; ülkenin geleceğini her şeyin üzerinde görerek her tür desteği veren hükümet. 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar sürdü.
Darbe, darbeciler ve darbeyi yaptıranlar Türkiye’nin geleceğini karanlık dehlize attı. Bu amaçla öğretmenlere ve eğitimine saldırdı. Atatürkçüyüz diyerek Mustafa Kemal ve cumhuriyet tarihinin en verimli kuşağını çürüttüler.
Vatan ve millet diyerek Türkiye halkının çağdaş ulus olma arzusunu, onu yaratacak olan öğretmenlerine asalak yaftası vurdular.
Bir amaçla başlatılan 24 Kasım ruhu param parça edildi.
Bugün yaşadığımız her şey 12 Eylül 1980 askeri darbenin yarattığı sonuçlarıdır.
Değeri cumhuriyetin kurucu iradesiyle paha biçilmez kabul edilen öğretmenlerimiz, sizlere dünden daha fazla ihtiyacımız var. Sizlere vurulan prangaya önce düşlerinizle sizler son vermelisiniz.
Önce siz özgürlüğü öğretecek kadar özgür olun ki geleceğimizi yaşatacak özgürce düşünen ve idealleri adına yaşamını feda edebilecek bireyleri yeniden üretebilesiniz. Siz özgürleşen dünyanın önderlerisiniz. Türkiye’nin sizin önderliğinize ihtiyacı var. Çünkü siz insanlığı yeniden düzenleyen evrensel mesleğin yürekli militanlarısınız.
Kötülüklerle savaşmaksa önderlerin işidir! Bu umutla siz meslektaşlarımın huzur içinde, mutlu ve saygın yaşama koşulları içinde yaşam sürmeniz dileğimle 24 Kasım öğretmenler gününüzü kutlarım.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama