İBRAHİM FAİK BAYAV
Araf Suresi’nin 159’ncu ayetinde ve sonraki ayetlerde Musa’dan ve kavminden bahsediliyor. Günümüze ve daha ileriye mesaj var mı, bakacağız. Kur’an alimlerinin ”Kur’an her zaman ve her çağ içindir” uyarısını unutmayarak.
Araf Suresi 159: ”Ve min kavmi musa ümmetün. Yehdüne bi’l-hakkı ve bihi yadilün”.
Bu ayetin anlattığı şu: Musa’nın kavmi içinde bir ‘ümmet’ vardı. O ümmet, hak ile hareket ederdi; Adelete önem verirdi. Hak ile topluma yol gösterirdi.
Bu ifadede geçen ‘ümmet’ اُمَّةٌ terimi, aynı gayeyi taşıyan küçük insan grubunu tanımlar.
‘Kavim’ قَومِ terimi ise, dil ve ırk birlikteliği olan geniş insan toplumunu belirtir.
Yeryüzünde insanlar kavimlere bölünmüş haldedir. Her kavimin en küçük yapısı ailedir. Musa’nın kavminin Fravun’un kavminden zorlu şekilde ayrıldığı tarihi bilgidir.
Musa’nın kavminde adalete önem veren, hak üzere yol alan ve yol gösteren var idiyse, Fravun’un kavminde de hak üzere olanların ve hakikate doğru yol gösterenlerin var olabileceği, akla gelir.
Yeryüzünün başka kavimlerinde de mutlaka vardı. Hz. Muhammed bu ayeti duyurduğu zamanda da vardı. Yüzyıllar sonrasındaki kavimler içinde de hak üzere hareket edenler, adaleti önemseyenler, adil olunması için uyarıda bulunanlar olacaktır.
20’nci Yüzyıl’ın ilk çeyreği içindeyiz. Bir kavim, oluturulan kurallarla devlet şekline gelebildiği gibi, Birden fazla kavimin birlikteliğiyle oluşmuş devletler de var.
Bir devlet, bir kaç ırkı bünyesinde tutuyorsa da, özel anayasa çerçevesinde, dil birliği esas alındığından, o devlet, bir ‘kavim’ sayılabilir. Her kavmin içinde de, ayetin verdiği mesaj gereğince, hak üzere olan ve hak üzerinde olunmasını isteyen bir ümmet, (ya da bir topluluk, ya da bir cemaat) herhalde, bulunuyordur. Kimdir bunlar?.. Şu anda bilemeyiz. Lakin vardır ve faaldir.
Araf 160: Birinci cümle: ”Ve katana hüm isna aşrete esbaten ümemen”.
Bu cümlenin anlattığı şu: Musa’nın kavmi, 12 ayrı kavim haline getirilmiş. Sebebi şu olabilir: Zorlu yaşam şartları içinde TEK KAVİM şeklinde faaliyet, insanlar içinde risk oluşturuyordur. Musa’nın kavminin nüfus yoğunluğuna göre 12’ye bölünmesi ideal olmuştur.
Ayetin bu ifadesinde, nüfusu genişleyen her kavimin alt kavimlere ayrışacağı mesajı var. Onikiye ayrışması şart değil. Nüfus genişliğine göre ne kadar gerekiyorsa… mesela yirmikiye… otuzikiye… veya daha fazlaya ayrışabilir.
Zamanımızda, nüfus yoğunluğu çok fazla olan ülkelere dikkat edilirse, o ülkeler büyük bir kavim kabul edilir; o ülkelerde ileri derecede alt birimler fark edilir. Genellikle bu olaya ‘eyalet’ adı veriliyor. Amerika Birleşik Devletleri adlı büyük kavim, elli ayrı kavime (eyalete) ayrışmıştır. Her eyalet kendi içinde de ayrıca ayrıştırılıyor
Tek kavim sayılan Türkiye henüz ‘eyalet’ sistemini benimsemedi. Lakin, ‘il’ adını aldığı 81 parçaya bölünmüş haldedir. Her il, kendi içinde belirlenen kişilerce kendine yakışır şekilde yönetiliyor. İller ayrıca belde veya mahalle vasıflarıyla ayrışmış durumda. Böylece bir ülkenin veya kavmin -sosyal anlamda- risk potansiyeli kaldırılıyor veya en aza indiriliyor.
Ayet cümlesindeki ‘Esbaten’ sözcüğü, Arapça Türkçe lügatte, ayrışmış Yahudi kabileleri şeklinde gösterilmiş. ‘Esbaten ümemen’ tamlaması, günümüzde, dil birliğindeki bir devlet içinde, üstte zikredilen ayrışmalar olarak da düşünülebilir.
İbrahim Faik Bayav
(06.10.2024 09:50)