İlkbahar-yaz renk ve şekil bakımından doğanın en zengin olduğu dönemdir. Ama bence kışın ve sonbaharın dinlendirici bir havası var. Kış mevsiminin, yaprakları dökülmüş dal-dal çıplak ağaçlarını, kurumuş kalmış yapraklarını isterseniz biraz eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. Nasıl mı? Tabii ki fidanlıkları dolaşıp, bahçenize ya da saksılara dikmek için mevsimlik çiçekler alarak.
Hercai menekşe, siklamen, çuha çiçeği ve açelyalar, mucizevi işler başarıyorlar. Siz bu çiçeklerin ilkbaharda açtığını ya da ev içinde yetişeceğini zannediyorsunuz değil mi? Değil. Bitki seven çoğu misafir, gittikleri eve bazen güzel bir açelya götürürler. O gece ev içinde en güzel yere yerleştirilen çiçekler, en haşmetli biçimde, cayır cayır yanan kaloriferlere dayanmaya çalışırlar.
Önce susuz kalırlar, ardından çiçekleri büzüşür, birkaç gün sonra yaprakları dökülür. “Vah vah, ben hiç çiçek bakamıyorum, ne alsam öldürüyorum, işte yine öldü!” diye üzülmeyin. Yapacağınız tek şey, açelyanızı ya da siklameninizi evin en soğuk yerine koymak ya da balkona çıkartmak. Korkmayın, bir şey olmaz. Üzerine kar yağsa bile.
Açelyalar ve siklamenler her zaman dışarıda durur. Açık balkonunuz varsa saksıları cam önüne dizebilirsiniz. Biraz gölgeli bir cam önü olmalı. Güneş saksıdaki su kaybını hızlandırır. Ama bu da güneşten tamamen yoksun kalması anlamına gelmez.
Bahçeniz varsa, açelyaları yarı gölgeli bir ağaç altına dikmelisiniz. Açelyaların güneşe dayanıklılığını yapraklarından anlayabilirsiniz; yaprakları ne kadar küçükse, ışığa o kadar dayanıklı demektir. Rhododendron‘lar, hani şu fidanlıklarda satılan, açelya gibi çiçek açan kocaman bitkiler, aslında açelyanın yakın akrabasıdır.
Toprağınız nasıl; beyaz mı, kil rengi mi, siyah mı, yapışkan mı, kışın yüzeyde su birikiyor mu? Bu soruların bir sebebi var; açelyalar asitli, yani orman toprağını severler. Mümkünse, dikerken kestane toprağı, çürümüş yapraklar ya da hazır açelya torfları kullanın. Ama toprak beyaz ve çok yapışkansa, bunları unutun, saksıda tutun. Çünkü bu türlü killi ve kireçli bir toprakta açelya gelişemez. Saksıda tutup, rutubetine ve güneşine dikkat ederseniz, senelerce bol bol çiçek açar.
Çuha çiçekleri açelyalar kadar büyümese de, yer örtücü tipleri, gölgeli kış bahçelerinde mükemmel olurlar. Büyük renk grupları oluşturacak gibi ekilmelerinde yarar vardır. Yazın bahçenize cam güzeli ya da güneş begonyası dikiyorsanız, aynı yerlere çuha çiçeği ya da hercai menekşe dikebilirsiniz. Yarı gölge, tam güneş, fark etmez. Toprak biraz nemli olsun, yeter.
Boyları ve çiçekleri küçük olan tiplerin adı Primula-polyantha‘dır. Laboratuarlarda, doğadaki yabanî tipin genleriyle oynanarak üretilmişlerdir. Çok dayanıklıdırlar. Çuha çiçeği bütün kış çiçekli kalabilir, ama yazın sadece yapraklarını görürsünüz. İster söküp saksıya alın, ister bu şekilde ayırıp çoğaltın, bence toprakta kalmasında fayda vardır.
Birkaç senede çim gibi toprağı kapatıp her sene daha çok çiçek açar. Çuha çiçeklerinin bahçeye dikilebilecek uzun saplı, flamingo kılıklı bir başka türü de var. Onun adı Primula obconica. Bakım ve dikim aynı ama bu türü fazla su seviyor. Biraz balçık bir toprak bulmanızda fayda var. Toprağınız kumlu ve su tutmuyorsa, bitkiyi su tutucu torflarla dikmelisiniz, yoksa iyi gelişmez.
Laboratuarlarda üretilmiş, her türlü market fidanlıkta kolayca bulabileceğiniz çuha çiçekleri,“Primula polyantha” ya da “P.vulgaris-elatior” adlarını da taşıyor. Laleler, nergisler, eğrelti otu ya da yoncalarla birlikte iyi gelişiyor. Ellenmediği zaman yer örtüsü oluşturuyor.
Hercai menekşelerin pek sorunu yok; dik ve unut. Ama siklamenin birkaç sorunu var. Çiçekli dönemde bol su ve biraz gübre istiyor. Ama ilkbaharda başlayan dinlenme döneminde yanına yaklaşmamak ve ellememek gerekiyor. Çünkü sadece uyumak, susuz kalmak istiyor. İçiniz acısa bile bu dönemde siklameni sulamayın. Aynı özellik, kış mevsiminde sardunyalar ve kaktüsler için de geçerli. Onları sulamayı unutun. Dinlenmek istiyorlar. Bahara kadar.
Kaynak: Murat Pilevneli