Could / “Can” in Past

Could / “Can” in Past

ABONE OL
Ekim 16, 2023 06:58
Could / “Can” in Past
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Could” geçmişteki bir yeteneği kabiliyeti ifade etmek için kullanılır ve bu anlamda “Can” in Past formudur.

Örnek:
Our son could talk when he was two years old.
Oğlumuz 2 yaşında iken konuşabiliyordu.

Fakat sadece burada kullanılmaz could aynı zamanda şu andaki ya da gelecekteki olabilirliği ifade etmek için ve kibarca “ bir şey için izin ya da yardım istemek” için kullanılır. Bu anlamda “can”den daha resmidir.
Please (lütfen) kelimesi;

Could I please borrow your pen? şeklinde özneden sonra ya da;

Could I borrow your pen please? şeklinde cümlenin sonunda gelebilir.

Negatif şekli “couldn’t” ya da “could not”” şeklinde yazılabilir.

Could ile ilgili bu genel açıklamalardan sonra örneklere geçebiliriz.

1- Ability in the past (Geçmişteki bir yeteneği ifade ederken):

– When he was young he could work all day long.

– Gençliğinde gün boyu çalışabiliyordu.

– When she was five she could read and write

– Beş yaşında iken okuyup yazabiliyordu.

– I was ill so I couldn’t go to school yesterday OR

– Hasta idim onun için dün okula gidemedim.

2- Present possibility (İhtimal ya da tahmin bildirirken):

– There is somebody in our car he could be a thief.

– Arabamızın içinde biri var o bir hırsız olabilir.

3- Ability in a conditional sentence (present-unreal) (Şart cümlelerinde):

– You could learn English if you studied regularly.

– Düzenli çalışırsan İngilizce’yi öğrenebilirsin.

4- In polite requests offers and asking for permission (İstek öneri ya da izin ifadelerinde):

REQUEST (İstek):

– Could you help me please?

– Lütfen bana yardım edebilir misiniz?

OFFER (Öneri) :

– Could you be my guest?

– Misafirim olur musunuz?

PERMISSION (İzin):

– Could I read your newspaper?

– Gazetenizi okuyabilir miyim?

5- SUGGESTION (Öneri):

– You could ask him to help you.

– Ondan sana yardım etmesini isteyebilirsin.

6- In indierct speech (as the past of CAN) (Dolaylı anlatımda):

DIRECT:

– She said ’I can cook’.

-“Yemek yapabilirim” dedi.

INDIRECT:

– She said she could cook.

– Yemek yapabildiğini söyledi.

7- Expresses unfulfilled possibility in the past with could have + past participle (Geçmişte değerlendirilmeyen bir yeterlilik):

– He could have been champion but he wasn’t given a chance.

-Şampiyon olabilirdi fakat kendisine fırsat verilmedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.