Cape Town, Johannesburgdan sonra Güney Afrikanın en büyük ikinci şehridir. Cape Town ayrıca, Güney Afrikanın bir eyaleti olan Batı Burnunun da başkenti konumundadır. Şehirde yaklaşık olarak 3.8 milyon insan ikamet etmektedir. Bunların çoğu, beyaz Afrikalılar ve beyaz yabancıladır. Şehirde en çok İngilizce konuşulmaktadır. Bunun yanı sıra Güney Afrikanın resmi dillerinden biri olan Afrikacada konuşulmaktadır. Şehrin Güney Afrika ekonomisine 59 milyar $ civarında bir katkısı bulunmaktadır. Ayrıca şehirde yaşayan insanların kişi başına düşen milli geliri 14,086$dır. Şehir Güney Afrika Parlamentosunun da bulunduğu bir noktadır. Şehrin en ünlü mekanı ise, limanidir. Cape Town Limanı, birçok ticari geminin uğradığı oldukça işlek bir limandır. Şehir ayrıca Afrikanın en popüler 10 şehrinden biridir.
Şehirde birçok dağ bulunmaktadır. Ancak bu dağlar arasında en yüksek olanı yaklaşık olarak 1000m civarındadır. Şehirde bu anlamda 70in üzerinde zirve bulunmaktadır. Ancak birçoğu 1000mnin altındadır. Şehirde tam anlamıyla bir okyanus iklimi söz konusudur. Oldukça yağışlı kışlara sahip olan Cape Town, yazları ise, çok sıcak ve kurak geçirmektedir. Kışın ortalama sıcaklık değerleri, Haziran ve Eylülün başı için, 18C civarındadır. Yazlar ise, kuru geçmekte ve 30Cye ulaşan sıcaklıklar söz konusu olabilmektedir. Şehrin havası neredeyse San Francisco ve Los Angeles ile aynıdır. Bu denli ılıman bir havaya sahip olan Cape Town, birçok canlı yaşamına da ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin birçok bölgesi tarihi olması sebebiyle, UNESCOnun Dünya Mirası Listesinde kendisine yer bulabilmiştir. Şehrin en çok turist çeken ve popüler bölgesleri, Campus Bay, Lions Head, Hout Bay ve Chapmans Zirvesidir.
1652 yılında Vasco de Gama tarafından keşfedilen bu şehir, dönemin önemli ticaret noktalarından birisi olarak kabul edilmekteydi. Şehir dünyaca ünlüdür. Bunun en önemli nedeni, adının sonradan Ümit Burnu değiştirilen bölgenin Cape Town içersinde yer alıyor olmasıdır. 1486 yılında Vasco de Gama tarafından keşfedilen şehir, o dönemlerde Ümit Burnu olarak anılmaktaydı. Bunun en önemli nedenlerinden bir Hindistana ulaşımın yanı sıra uçsuz bir Hint Okyanusunun ve Atlantik Okyanusunun var olduğuna inanılmasıydı. Ayrıca, 16. yüzyılda buradan geçen Portekiz, Fransız, Danimarka, Hollanda ve İngiliz gemilerinin Hindistan ile bağlantısını sağlayan bir mola merkezi olarak kabul edilmesi ve bu sayede evlerine dönecek olan denizciler açısından bir sığınak niteliğinde olması bu adın verilmesinde kilit rol oynamıştır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.