MEKİN ŞAHİN
Seçim yenilgisi, CHP’ni yönetenleri acilen kurultay sürecine yönlendirildi.
Oysa seçim yenilgisi analiz edilerek, tespit edilen sonuçlara göre kararlar alınması daha doğru olacaktı.
Program ve Tüzük kurultayları yapılarak, yönetim kurultayı yeni program ve Tüzük üzerine oturması gerekirdi.
Olmadı.
Süreç tersine işliyor.
Delege seçimleri yapıldı. İlçe seçimleri yapıldı. Ancak bu sürecin gidişatı üyelerin iradesine oturmadı. Müstesnalar hariç eski sistem devam etti.
Eski sistem nedir?
Her üye kendi iradesi üzerinden karar verme yerine, kendi iradesini başkalarına teslim ederek güçlendirdiği kimliklerin karşısında kaderine razı olmasıdır.
İlçe seçimleri bu koşullarda yapıldı. İl delegeleri bu koşullar altında seçildi.
Sıra İl seçimine geldi.
Teslimiyet ruhu tavan yaptığından hiç kimse çıkarak ben İl başkanı adayı olacağım demiyor.
Her üyenin, her siyasi ekibin bilerek ve isteyerek iradesini teslim ettiği kişilerin ne yapacağını bekliyor.
Bu nedenle başta ilimiz olmak üzere Türkiye genelinde yarışmalarla İl başkanı, İl yönetimi ve kurultay delege seçimleri olmayacaktır.
Güç kimse herkes onun açıklamasını dört gözle bekleyecek.
Onun aldığı karar hoşuna gitmesede, sessizce yeni oluşumun bir köşesinde olma çabasını sürdürecek.
Aynı işleyiş olağan kurultayda devam edecek!
Oysa CHP’ye oy verenden üyesine, yerel önderinden belediye başkanı ve milletvekiline kadar tümü; CHP’nin yeniden yapılanmasını istiyor.
Ama özel beklentiler ağır bastığından tabandan tepeye gücümüzü teslim etmeye devam ediyoruz.
Kimi kardeşler biz çıktık değişim istiyoruz der.
Eyvallah!
Ama söylem ve isteklerin içi boş. Yapısal değişim ve dönüşümden çok uzaklar.
Şimdikiler gitsin ben geleyim istiyor. Çıkışlarında B.Ecevitin, Deniz Baykal’ın ve K.Kılıçdaroğlu’nun yarattıkları heyecan yok.
Halkın, parti kamuoyunun ciddi desteği yok.
İşte bu koşullarda İl seçimine gidiyoruz!
Oysa Mustafa Kemal bize iki şey emanet etmişti.
Cumhuriyet.
Cumhuriyet Halk Partisi.
Her şey. ………..