Yanlışın bedelini halk öder!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

OKTAY EROL

Ondört Mayıs seçimlerinin önemi üzerine çok söz edilmesine karşın, geçmişte yapılan eksikler ya da yanlışlar konusunda hiçbir siyasi partinin bir özeleştiri yapma gereği duyduğuna tanık olmadık!

Bu seçim de, geçmiş seçimlerde olduğu gibi “halka”, kendinin “vekil” olarak atayacağı isimler sorulmadı! Yine aday adayları Ankara yollarına aşındırmaya, yine genel merkezin gözüne girmek için yollar denemeye başlandı!

Ne olacağı “gün gibi” açık; daha aday adayları başvuruları yapılmadan, daha aday adayları halkın arasına karışmadan “kimin/ hangi sıradan” listede yer alacağı belli olmuştur büyük olasılıkla!

İşin en acı yanı da, “bu” sisteme “halkın kendini yönetecek isimleri belirleme özgürlüğü” deniyor ya; bunu, kurmayların seçtiklerini beğenmeye/ onaylatmaya zorlamak diye tanımlıyorum!

***

Herkes yaşadığı kentin içinde bulunduğu koşulları değerlendirsin! Bundan beş yıl önce, şimdi “vekil” olanlar kentin ilçelerine, köylerine, çiftçilerine, esnafına, emeklisine, emekçisine ne sözler verdiğini anımsasın; neler başarılmış/ kent yaşamı, köy yaşamı, üreticinin bulunduğu koşullar, dar gelirlinin yaşadıkları, işsizlik, eğitim nereden/ nereye gelmiş bir bakın isterim!

Beş yıllık sürede “gelinen” yer yurttaşın beklentisi mi, insanlar “daha iyi” yaşıyor mu, üretici yaptığı işten hoşnut mu, emekçiler temel gereksinmelerine ulaşmakta daha özgür mü, aileler çocuklarının eğitimini daha çağdaş ortamda/ zorlanmadan sağlıyor mu, milyarlarca döviz ödenen/ ödemesi süren kent hastaneleri ülkede sağlık sorunun çözdü mü? Unutmayın, bunların tamamının beş yıl önce sözü verildi; bugün gelinen noktaya bakın!

***

Eskiye “deneyim” adına gerek duyulmasını yerinde bulurum, ancak başarı görmediğim “eskiyi” de “deneyim” olarak düşünmek istemiyorum!

Adana’da beş yıl içerisinde yaşamın her alanında “zorluklar” yaşandı! Bunun bedelini yalnız “iktidar” milletvekillerine ödeterek daha “çağdaş” bir yaşamın önünü açmak olanaksız! “İktidar”, her ne denli “yanlış yapma” ya da “işini yapmama” heveslisi olsa da, una karşı duracak/ olumlu sonuç alınmasını sağlayacak etmen “muhalefet” milletvekilleridir!

AKP gibi bir “iktidarın” yirmibir yıllık geçmişini salt örgüt yapısına indirgemek, “muhalefetin” cılız/ salpa/ korkak tutumunu gizlemek anlamına gelir!

***

Bundan önceki seçimlerde söylenenleri unutup, bugün ondört Mayıs seçimlerinin önemi üzerine söylevler verirken başta “eskinin” başarısızlıklarından silkinmek, geçmişte yapılan “yanlışları” yapmaktan kaçınmak gerekir!

Bugün “muhalefetin” önünde başarılı olmamak adına hiçbir “etmen” olmamasına, ülkenin sıkıştığı “mutsuz” alandan çıkması için olanak bulunmasına karşın “vekil” seçiminde yapılacağı yanlışın “bedelini” her zaman olduğu gibi yine “halk” ödeyecek ya; bunu unutmayın!

Sizin İçin Seçtiklerimiz...

Gaza gelmek…/ 1 Yeniden başa dönmek… İnsanların kentte yaşaması zorlaşırsa… “Harç” tutmayınca…/ 1 Yapılanlar birer yalan… Depremden başka her şey yalan… Deprem “içinde sır olan bir olay” mı?/ 2 Korkuyu yenmenin tek yolu eğitim… Depremlere de alışmamız gerek! “İmar affından” yararlanan, “iskan belgesi” olmayan… “Dehşetin ortasında bir umut…”/ 6 Konut-kondu… Kırıp atalım kalemleri! Muhalefetteki inandıramazmalık… Kucaklaşma…