Kahve, çok sık tükettiğimiz içeceklerden biridir. Günlük rutinimizde, kahvaltılarda, molalarda, ofiste ve daha birçok yerde kahveyi severek tüketiriz. Fakat severek tükettiğimiz kahvenin faydaları ve zararları bulunuyor. Dilerseniz, öncelikle faydalarından başlayalım!
İçerisinde yer alan yararlı bileşenler yardımıyla ruhsal ve bilişsel işlevler başta olmak üzere genel olarak sağlık durumunu düzeltmeye yardımcı olan kahve, pek çok hastalıktan sakınmada da oldukça etkilidir. Zihni uyandırması, uyanıklığı ve enerji seviyesini arttırması ve canlılık sağlaması gibi etkileriyle bilinir. Ancak kahvenin artıları yalnızca bununla sınırlı kalmamaktadır.
Kahve, yararları ve hastalıklar üzerindeki etkileri hususunda bilimsel araştırmalara sıklıkla konu olan gıda türlerinden bir tanesidir. Hem coğrafyamızda hem de dünyada yaygın bir içecek olarak tüketilen kahve, aynı anda cilt bakım ürünlerinde de sıklıkla yer alan bir bitki çeşididir. Kahvenin sağlığımız üzerindeki en önemli faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Enerji Düzeyini Yükseltir ve Zihni Kuvvetlendirir: İçeriğinde bol oranda bulunan kafein isimli bileşen, tüketiminin ardından kısa süre içinde kana karışarak beyine ulaşır. Burada üretilen ve uyku haline yol açan adenozin isimli nörotransmitteri engelleyerek (inhibe ederek) uyanık düzeyini artırır ve enerji seviyesini yükseltir. Bu sayede de gün boyunca hissedilen yorgunluğu engeller.
Aynı zamanda zihni açarak iş performansını ve odaklanmayı arttırır. Beyindeki bu etkisi ile aynı zamanda rusal durumu, hafızayı, tepkime süresini ve genel anlamda bilişsel işlevleri iyileştirdiğini gösteren pek çok bilimsel araştırma mevcuttur.
Yağ Yakım Hızını Artırır: Kahve, fazla kilolarından kurtulmayı hedefleyen bireylerin bu amaçlarına ulaşmasına yardım edebilecek oldukça değerli bir gıda çeşididir. Bunun sebebi metabolizma hızını önemli ölçüde yükselterek yağ yakımını hızlandırmasıdır. Vücutta yer alan yağların parçalanmasına ve meydana gelen serbest yağ asitlerinin enerji üretiminde görev almasına yardımcı olur.
Bu olumlu etkilerine ek olarak bir de sade olarak tüketildiğinde neredeyse sıfıra yakın bir kalorisi vardır. Bu sebeple de zayıflama diyeti uygulayan sağlıklı kişiler, diyetlerini desteklemek ve kilo verme hızlarını artırmak için günde 2 fincan kadar sade kahve içebilirler.
Fiziksel Performansı Artırır: İçerisinde bulunan kafein, adrenalin (epinefrin) hormonunun üretiminde önemli bir yükselişe sebebiyet verir. Bu hormon, korku ve heyecan anlarında artan ve insan bedenini aşırı fiziksel efora hazırlayan bir hormondur. Bu sayede tüketiminin sonrasında fiziksel performansta dikkate değer bir artış olur.
Yine aynı şekilde yağ yakım hızını artırdığından dolayı vücudun antrenmanlar için ihtiyacı olan enerji seviyesinin arttırılmasına katkı sağlar. Spor aktiviteleri ya da fitness ile uğraşan sağlıklı kişilerin spor salonlarına gitmeden ortalama yarım saat önceki sürede sade kahve tüketmesinde yarar vardır.
Önemli Mikronutriyentleri Barındırır: Kahve, besin değeri fazla olan ve değerli mikro besin ögelerine sahip bir gıdadır. Bir fincanı günlük gereken vitamin ve minerallarin ortalama %10 kadarını karşılar. Bu sebeple de sağlıklı olduğu kadar besleyici olduğunu da söylemek mümkündür.
Parkinson ve Alzheimer’a Karşı Etkilidir: Dünya genelinde 65 yaş ve üstü bireylerde sık bir şekilde görülen nörodejeneratif hastalıkları; Alzheimer, Parkinson ve Demans olarak sıralayabiliriz. Bilinen net bir tedavisi olmayan bu rahatsızlıklarda sağlıklı beslenme ve bazı besin çeşitlerinin düzenli olarak alımı, diğer pek çok hastalık çeşidine oranla çok daha büyük öneme sahiptir.
Nörodejeneratif rahatsızlıkların önlenmesi hususunda oldukça etkili olduğu bilinen kahveyi düzenli olarak içenlerde bu hastalıkların görülme olasılığı daha azdır. Alzheimer rahatsızlığının görülme ihtimali %65’e kadar, Parkinson rahatsızlığının görülme olasılığının ise %30 ile 60 arasında azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar vardır.
Kansere ve Kardiyovasküler Hastalıklara Karşı Etkilidir: Kahve antioksidan içerik bakımından oldukça zengin bir gıdadır. Bu sayede düzenli olarak tüketen kişilerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser çeşitleri başta olmak üzere pek çok kanser türüne yakalanma riskinin büyük oranda azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar mevcuttur. Hücre yapısını koruyarak aşırı dengesiz ve kontrolsüz çoğalmayı önler. Buna ek olarak da diyabet ve kardiyovasküler rahatsızlıklardan korunmaya yardımcı olarak hayat süresini artırdığı da söylenebilir.
Ülkemiz tarım alanlarında yetişmese de özel pişirme yöntemi ile coğrafyamızdan tüm dünyaya yayılmış Türk kahvesi, lezzetinin yanı sıra sağlığa olan yararları ile de oldukça popüler bir gıda çeşididir. Pişirme tekniği sebebiyle herhangi bir süzme ya da filtreleme işlemine dahil olmayan türk kahvesi, diğer çeşitlerine oranla kahvenin getirilerinden çok daha fazla miktarda yararlanabilmenize katkı sağlar.
Filtre kahve içiminde kahvenin bir kısmı filtreden geçemediğinden dolayı yararları açısından bir adım geride kalır. Çözünür kahve türleri de bir çeşit fabrikasyon işlemlerine dahil olduğundan en sağlıklı ve doğal kahve çeşitlerinden bir tanesinin Türk kahvesi olduğunu söylemek mümkündür. Günde 1-2 fincan kadar tüketimi, herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan ve ilaç kullanmayan kişiler için oldukça faydalıdır.
İçerdiği limon ve dolayısıyla C vitamini sayesinde limonlu kahve;
Kahve çoğu durumda sağlıklı ve yararlı bir besin olsa da bazı rahatsızlıkları bulunan ya da ilaç kullanan bireyler için tüketimi, sağlıklı kişiler için ise aşırı tüketimi bazı negatif durumlara yol açabilir. Özellikle tansiyon, aritmi (kalp ritmi bozukluğu) taşikardi ve diğer kalp rahatsızlıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya neden olabilir. Bu negatiflik herhangi bir kalp hastalığı olmayan kişilerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda meydana gelebilir. Tansiyona sahi kişilerde ise kahve tüketimi, kan basıncının artmasına sebep olabilir.
Tüm gıdalarda olduğu gibi kahvenin tüketimi de de ölçülü olmalıdır. Günde 3 fincandan fazla kahve tüketiminin doğurganlığı negatif etkileyebildiği, 5 fincandan fazla kahve tüketiminin de kemik erimesine sebep olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar vardır. Yine fazla kahvenin zararları uyku sorunları, gergin ya da sinirli olma ve hassasiyet gibi olumsuzluklar şeklinde sıralanabilir.
Kansızlık sorunu bulunan bireylerde aşırı kahve tüketimi besinlerdeki demirin emilimini düşürdüğünden kansızlığı şiddetlendirebilir. Bu kişilerin kahve tüketimi konusunda doktoruna danışması, tükettiği zamanlarda ise bir fincan ile kısıtlayarak yemeklerden 45 dakika önce ve sonrasındaki zamana denk gelmemesine dikkat etmesi tavsiye edilmektedir.
Türk kahvesinin zararları arasında ikram edilen şekerlerin sürekli tüketimi sonucu ortaya çıkan şeker hastalığı sayılabilir. Bunlara ek olarak, kahvenin sade ya da yalnızca süt eklenerek tüketilmesi tavsiye edilir. Şuruplu ya da hazır süt tozları barındıran (nescafe gibi) kahvelerde yağ ve şeker içeriği çok yüksek olduğundan dolayı bu şekilde tüketimi yarardan çok zarara sebep olacaktır. Aynı zamanda diüretik özelliğe sahip olan kahve, idrar çıkışını arttırır. Bu etkisinden dolayı da yeterli su içmeyen bireylerde sıvı kaybına (dehidratasyon), böbrek ve kalp hastalıkları olan bireylerde ise elektrolit dengesizliklerine sebebiyet verebilir.
Eğer siz de sağlığınıza ve beslenmenize önem veriyorsanız, beslenme düzeninize kahve ekleyerek sağlığınızı kuvvetlendirebilir ve hastalıklardan sakınabilirsiniz. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa günde 1 ya da 2 fincan filtre ya da Türk kahvesi içebilirsiniz. Ancak herhangi bir sağlık probleminiz var ise ya da herhangi bir sebeple ilaç alıyorsanız sizin için zararlı olabileceğini mutlaka unutmamalı ve kahve içmeye başlamadan önce kesinlikle doktorunuza danışınız.
Bir fincan kahvenin büyük bir kısmını oluşturan vitamin ve mineralleri şu şekilde sıralayabiliriz;
1 fincan kadar kahve (20 gr) ortalama olarak 68 kalori içerir. Bunun içerisinde ise 3gr kadar protein, 13 gr kadar karbonhidrat ve 0.02 gr kadar yağ yer almaktadır. (Tüm değerler yaklaşık değerlerdir ve kahveye katılan ek besinlere göre artabilir)
Beynimizin bizi uyandırması için geliştirdiği sistemde günün belli saatlerinde kortizol hormonunun düzeyi artar. Kortizol (stres hormonu) üretiminin en üst düzeye ulaştığı saatlerde, kahvaltıdan sonra;
Çok fazla kahve tüketimi B12 eksikliğine sebep olabilir. Bu durumda da kişilerde halsizlik hali ortaya çıkabilir. Kahvenin bol miktarda kafein içermesi tüketiminde stres hormonlarını tetikler. Sadece B12 eksikliği değil, aşırı kahve tüketimine bağlı olarak stres hormonlarının tetiklenmesi de kişilerde halsizliğe neden olabilir.
Pek çok uzman görüşüne göre kahve tek başına asla kilo yapmaz. Fakat kahvenin içerisine eklenen şeker bazlı maddeler (şurup vb.) kilo aldırabilir. Asıl kilo aldıran etken kişinin yaktığından daha fazla kaloriyi dışarıdan almasıdır. Bu sebeple kahve tüketirken bu durum mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.