Nevra Ünlü

Nevra Ünlü

ABONE OL
Nisan 18, 2023 11:44
Nevra Ünlü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba, sevgili okurlarım bu hafta sizlere haftanın konuğu olarak ilçemiz Kozan’da hayvan dostu ve iyilik meleği olarak bilinen bir genç arkadaşımızı tanıtacağım. Özellikle bu arkadaşımızın hayat öyküsünü okurken mutlaka duygulanacağınıza yürekten inanıyorum.

Yolumuzu Kozan’da kimsesiz sokak hayvanlarına sahip çıkan ve onların karınları doyurup katledilmelerini engelleyen Kozan Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezine çeviriyoruz.

Giriş kapısına geldiğimizde bizi barınağın sorumlusu Sevgili Nevra Ünlü karşılıyor. Barınağı gezdikten sonra bizi konuk ettiği için Nevra Hanıma teşekkür ediyor, okurlarımız için soruları yöneltiyorum.

Nevra Hanım bize kendinizi tanıtır mısınız? Nevra Ünlü’deki hayvan sevgisinin kaynağı nedir?

Öncelikle KozanBilgi.Net’e çok teşekkür ediyorum. Ben annesi ve babası memur olan ailenin bir tek çocuğuyum. Çocukluğum çok güzel geçti, anlaşamama durumlarından dolayı annem ve babam ayrıldılar. Görev yerleri olan Gaziantep’ten annemin emekli olmasıyla birlikte Kozan’a yerleştik. Ben annemle yaşamayı seçtim. Okumak istedim olmadı maddi imkânsızlıklardan dolayı. Ama şu an Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim. Küçüklüğümden beri hayvanları severim. Bu yaşıma kadar evimden hayvan eksik olmamıştır. Kuş, papağan, ördek, balık, köpek, kedi her türlü hayvana yuva olmuşuzdur ailemle. Onları korumayı, sevmeyi ve onların gerçekten bizim yardımımız olmadan yaşayamayacaklarını öğrenerek büyüdüm. Bunu anneme ve babama borçluyum.

Kozan’a yerleşmenizden sonra yaşamınızda neler değişti? Kozan’da sokak hayvanlarına olan sevginiz ve onları koruma içgüdünüzü oluşturan faktörler nelerdir?

Kozan’a yerleşmemizin ardından şahit olduğum belediye tarafından sokak hayvanlarına yapılan katliamlara değinmek istiyorum.

10 sene !!!

10 sene boyunca gözlerim bu katliamlara şahit oldu. Tüfeğini sırtına takıp mahalle mahalle motorsikletle gezen kel bir adam vardı. Gece 2 de gelir sabah 5 e kadar köpekleri vururdu. Anne demezdi, yavru demezdi, sakat demezdi. Yıllarca gecelerim bu adamı takip etmekle, onu ve belediyeyi durdurmakla geçti. O tüfekle bir yavru köpeğin ortadan ikiye ayrılışını gördü bu gözlerim. Bir köpeğin o kurşunu yedikten sonra can çekişmelerini gördü bu gözlerim. O bağırtılarını acı içinde bağrışlarını duydu bu kulaklarım. Balkonda olduğum yere yığılır o acı bağrışların bitmesini ağlaya ağlaya beklerdim.

Yıllarca, yıllarca,… Gecelerce. Her gün gördüm her gün. O hayvan orda can çekişiyordu ben evimin balkonunda can çekişiyordum. Sabah olunca aşağılara inip cansız bedenlerini bulup gömüyordum. Bu nasıl bir vicdandı bu adam İNSAN değildi !!!

Nöbetim benim gece 2 de başlar sabah 8 de yatardım. Akşam 5 de kalkardım. Artık uyku düzenim bitmişti. Bünyem yıllardır bu şekilde alıştı. Migren başladı, gastrit başlamıştı bende ve daha bir çok hastalıklarıma sebep oldular. Evime iyi kötü bir bilgisayar alabilmiştik. İlk işim bu hayvanları vuran Belediyeyi nereye şikâyet edebilirim, bu vicdansızları nasıl durdurabilirim diye araştırmak oldu. Ve işi riteratürüne uygun bir şekilde şikâyet etmekle başladım.

Tüm bakanlıklarla, tüm STK’lara, tüm derneklere kozanı lanse ettim kanıtlarla, ispatlarla.

Peki, sesinizi duyurabildinizmi? Bu konuda size ilk önce kim yardımcı oldu?

Sesimi duyan ilk insan Eski Hayvan Hakları Federasyon’u şimdi ki Anadolu Hayvan Hakları Federasyon’u Başkan’ım Sayın Nesrin Çıtırık Hanımefendi oldu. Beni burada Kendilerinin Kozan temsilcisi olan Saygıdeğer Av.Alp Değer Tanrıverdi Beyefendiye yönlendirdi. Hemen yanına gittim Alp Bey’in. Ne yapabiliriz diye durumları anlattım. Kendiside biliyordu ve şahit olduğu öldürülme olayları vardı. El birliğiyle amansız bir mücadeleye girdik. Trilyonluk davalar açıldı. Suç duyurularında bulunuldu.

Bu arada hala ölümler devam ediyordu. Ama değişiklik yapmışlardı öldürme işleminde. Artık tüfek kullanmıyorlardı, zehir kapsülü tabancasıyla vurarak öldürüyorlardı. Ben yolda bulduğum sağ yaşayan köpekleri artık Adana Barınağı’na götürmeye başladım. Resmen kozandan köpekleri kaçırıyordum Adana’ya. Kolyemi, telefonumu satıp benzin parası yaptığım günlerim oldu. Yıllarca Adana’ya kaçırdım köpekleri. Yavrular bulurdum evimde bakardım. Yaralılar bulurdum evimde bakardım. Hastalar bulurdum tedavi ederdim. Sonra doğru Adana barınağına.

Yıl oldu 2010, mobil kısırlaştırma ekipleri geldi İstanbul’dan. Aha dedim artık yaşatacaklar, içim içime sığmıyordu sevinçten.

Bu arada da baskılar sonucu Kozan Barınağı’nın inşaatı da başlamıştı, gidip bir tuğlasını da ben koymuştum. Mobil ekiple 15 gün gece-gündüz gönüllü çalıştım. Köpeklerimizi topladık, kısırlaştırıldılar, aşılandılar, küpeleri takılıp alındıkları yerlere bırakıldılar. Sevincime denecek yok uçuyorum adeta. Mobil ekip gitti 1 ay sonra ellerimle bıraktığım köpeklerimin, kulakları küpeli köpeklerimin öldürüşlerine tanık oldum. Onları da öldürdüler..

Yıl oldu 2011…

Artık barınak açılmıştı. Gizlice sessizce. Kozan halkının haberi bile yok. Barınağın içine 30 tane köpek konuldu. Ameliyathane yok, veteriner hekim yok, ilaç yok, düşünün bir pamuk bile yoktu. Bomboş bir bina. Dışarısı aynı şekilde katliamlara devam.

Kozan barınağında ki köpek sayısı asla 31 olmadı. Hep 30 da kaldı. Gelen köpekler orada da öldürülmeye başlandı. Asla pes etmedim. Yıllarca Allah razı olsun onlardan basın arkamızda, gazeteler arkamızda, STK lar ve dernekler arkamızda mücadeleye devam ettim. Belediye tarafından sürekli hakaretlere, küfürlere uğruyordum. Zabıtalar ona keza. Açıkça beyaz masadakiler beni telefonda tehdit ettiler. Asla pes etmedim! Çünkü benim yolum hak yoluydu, zulme dur deme yoluydu. Ben Allah dedim karşılarına çıktım!

Ve yıl oldu 2012 …

Mobil Kısırlaştırma Ekiplerimiz gene geldi.

Durum gene aynı. Ekipler gittikten sonra gene öldürdüler. Belki çok sık tekrarlıyorum ama mücadeleye devam !!! Asla pes etmek yok. Bütün Kozanın basını arkamızda !!! İnternette çarşaf çarşaf Kozanın haberleri. 2 adet beslenme odakları yapıldı. Bakımsızlıktan çürümeye yüz tuttu şu an çalışmıyor. Türkiye çapında En rezil barınak, en vicdansız Belediye Başkan’ı olarak sıralamadaydı KOZAN BELEDİYESİ.

Her yer biliyordu artık Kozanı. Ulusal basına kadar çıkarttık. 2012 yılında artık saha çalışmalarımda içinde olmak üzere barınağa elimi attım. Belediyeye karşı arkamın güçlü olması lazımdı. Bunun için ilk olarak DOHAYKO ( Doğayı ve Hayvanları Koruma )Kozan Bölge Temsilcisi ve KİHAYKO (Kimsesiz Hayvanları Ve Doğayı Koruma Derneği) Kozan Bölge Temsilcisi Oldum. Ardından 7. Orman Müdürlüğü ve Bakanlık Onaylı Yerel Hayvan Koruma Görevlisi kimlik kartımı aldım. Bağlı olduğum derneğimin Başkan’ı Sayın Metin Yıldırım Beyefendi de elimizden tutarak ve Ceyhan Bölge temsilcilerimiz ile birlikte amansız bir mücadeleye girdik Kozan Belediyesi’yle..

Amansız Baskınlar,Kanuni İşlemler ve suç duyurularının ardı arkası yok baskınlar, denetimler devam etti…

Nesrin Hanım oradan, Metin Bey oradan ben buradan tüm çabamızla bu zulmü durdurmaya çalışıyorduk…

Bunlar devam ederken barınağı bulduğum bağışlarla ayakta tutmaya başladım. İlaç buldum, ekmek buldum, süt buldum. Adana’dan gelen bağışlarla karınları doydu..

Yıl 2013 şubat…

Belediye artık birçok insanın barınak için Kozan’da gözünün olduğunu, takip ettiğini bildiği için ölümleri durdurmuştu. Artık barınaktaki mücadelem başlamıştı. Barınağımız standart 30 köpek sayısından artık 35 lere 40 lara hatta 70 lere çıkar olmuştu. Yaralılar geliyordu, hastalar geliyordu, yavrular..

Barınak artık faaliyete giriyordu yavaş yavaş. Ama belediye hala bakmıyordu.

Nevra hanım sizi yürekten kutluyorum. Bu anlattıklarınız sonucunda duygulanmamak inanın imkansız. Allah sizlerden razı olsun. Peki bundan sonra çalışmalarınız nasıl devam etti.

Türkeş abi Teşekkür ediyorum. Nevra durur mu ? Buldum, doyurdum onları, iyileştirdim onları. Aç kaldıkları günlerde cebimden alarak doyurdum. Hiç gocunmadım her gün barınak için internetten yardımlar istedim. Sesimi o kadar çok insan duydu ki bağışlar yağdı Kozan Barınağı’na. Günlük 2 dolmuşla gidiyordum 2 dolmuşla geliyordum. Cebimdeki son kuruşa kadar onlar için harcıyordum. Bu şekilde yarı aç yarı tok aylar ayları kovaladı.

Ve 12 mart 2013…

Mobil kısırlaştırma ekibi tekrar geldi. Barınakta çalışmalar yaptı, bu sefer bende gönüllü olarak başlarındaydım her gün. Bu sefer ne oldu biliyor musunuz? Bu sefer mobil ekip gittikten sonra öldüremediler. Yaşadılar ve hala yaşıyorlar!

Ve seçim zamanları..

Gün geldi Öyle biri çıktı ki karşıma..

Adam gibi adamdı..

Ona öylesine güvendim öylesine inandım ki. Ve bir o kadarda sevdim o insanı. İzinde olduğum tek insan oldu o! Değerli Kozan Belediye Başkan’ım Sayın Musa ÖZTÜRK. Benim Babacan Başkan’ım. Ve Rabbime şükürler olsun seçildi. Ve beni yanıltmadı. Biliyordum çünkü o vicdanlı ve merhametli bir insan. Halkına nasıl sahip çıkacaksa o zavallı bir çare hayvanlara da sahip çıkacağına inanıyordum. Katliamları durdurdu, onların da yaşamaya hakkı var dedi. Ve 2 yıla yakın gönüllü çalıştığım barınakta beni işe başlattı. Yüzünü asla kara çıkartmayacağım. Dualarım her zaman onunla..

Hani derler ya bulundukları konuma tırnaklarıyla kaza kaza gelmişler diye. İşte Nevra Ünlü burada gerçekten şu an bulunduğu mesleğe canını feda ederek gelmiş bir kardeşimiz. Onu her zaman takdir ediyorum.

Peki Nevra Hanım sayın Musa Öztürk geldikten sonra barınakta neler değişti. Bizi bu konu hakkında da bilgilendirir misin?

Türkeş abi, barınağımızın şu andaki durumu Belediyemiz tarafından Eksiklerimiz yavaş yavaş gideriliyor. Kozan içi de dahil bir çok bağışlar geliyor barınağımıza. Kozan da çok değişmeler var. Duyarlı o kadar çok vatandaşımız var ki. Artık kapılarının önüne olsun, iş yerlerinin önüne olsun su kapları görüyorum. Kaza geçiren yada hasta olan hayvanlarımızı hemen bizlere bildiriyorlar. Barınakta sahiplenmeler çoğunlukta. Kozan da sokak hayvanlarımıza karşı değişim gerçekten çok büyük.

Buna çok sevindim. Peki KozanBilgi.Net okurlarına ve saygıdeğer Kozan halkına bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Son olarak halkımıza bir kez daha seslenmek istiyorum. Lütfen dışarıda o hayvanlara karşı duyarlı ve vicdanlı olalım. Barınağımızı ziyaret edin. Bağışlarda bulunun. Bir canda siz sahiplenin. Sizlere ihtiyacı olan o kadar çok can var ki orada. En önemlisi onlarında yaşama haklarının olduğunu asla unutmayın. Onları da Allah yarattı. Sadece bizlerden istedikleri bir lokma ekmek, bir damla su ve birazcık sevgi. Emin olun onlara bu yaptığınız iyilikler Rabbim tarafından geri dönecektir sizlere. Bu dünyanın öbür tarafı da var…

“MERHAMET ETMEYENE MERHAMET OLUNMAZ.” (Hz Muhammed Sav ) diyerek sözlerimi bitiriyor, KozanBilgi.Net okurlarına ve bize bu fırsatı sunan yöneticisi Sayın Türkeş Manga’ya çok teşekkür ediyorum.

Evet, yüreği, merhametle, güzelliklerle dolu, iyiliksever, yardımsever bir kardeşimizi bu hafta KozanBilgi.Net ekranlarına konuk etmeye çalıştım. Nevra Hanımın dediği gibi onların bizlerden istedikleri sadece bir lokma ekmek ve sevgi, inanın bunları o zavallı çaresiz hayvanlara sunduğunuzda kendinizi de çok rahatlamış bir insan olarak hissedeceksiniz. Buradan ayrıca ülkemizde hayvan sorunlarıyla çok yakından ilgilenen ve Nevra Hanım gibi değerli insanlara yardımcı olan onları yönlendiren Sayın Nesrin Çıtırık hanımefendiye de buradan teşekkür ediyor selamlarımızı gönderiyoruz.

Türkeş Manga
KozanBilgi.Net
Genel Yayın Yönetmeni

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP