ZAHİDE UÇAR

ZAHİDE UÇAR

08 Kasım 2024 Cuma

Minik Kuş İle Köpek

Minik Kuş İle Köpek
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

Minik Kuş İle Köpek

Siyasetin çirkefinden yoruldum. Biraz mola ile zihnimi yıkamak istiyorum.

Bugün sizlere yaşadığımız bir hikâyeyi anlatacağım:
Bir kurt köpeğimiz vardı, adı Ece. Ece’yi oturduğumuz evin yanında bulunan komşunun bahçesine oynaması için götürdük. Koşturdu, eğlendi, yanımıza oturdu. Bahçede ağaçlar arasına bağlanmış ipler vardı. Minik bir kuş gelip ipe kondu. Ece kuşa havlamaya başladı. O andan itibaren belgesellik bir eğlenceye şahit olmaya başladık.
Kuş Ece’nin etrafında yakından uçup yükseliyor, ece havlayarak kuşu kovalıyor. Kuş o kadar alçaktan uçarak Ece ile eğleniyor ki, biz şaşkınlıkla izliyoruz. Kuş Ece’nin yakalarım sandığı mesafeden uçuyor, Ece koşuyor, sonra kuş dönüp ipe konuyor. Gene alçalıyor, Ece’ye yaklaşıyor. Yere çok yakın uçup Ece’yi koşturuyor. Sonunda bizim Ece yorgunluktan dili bir karış vaziyette toprağa çöktü. Gözümüzün önünde Ece ile resmen dalga geçen minik kuş gösterisini tamamlayıp uçup gitti. Herhalde “şuna bir ders vereyim” dedi.
Evet;
Biri minicik bir kuş, Ece kocaman bir kurt köpeğiydi ama kuş kanatlarına güveniyordu.
Aklıma bir söz geldi: “Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz; çünkü güvendiği dal değil, kendi kanatlarıdır.”
Bir de Kastamonu’da bizim köyde bir söz vardır:
“Köpeğin avanağı yol eskitir.”
Ece’yi 8 yıl önce kaybettik. Onu kaybettiğimizde bağırarak ağlamıştım. Ona tabii ki avanak demeye kıyamam. Şartları eşit değildi.
Bu yaşanmış hikayeden çok ders çıkartabiliriz.
Doğa ile iç içe yaşarsanız insan yığınlarından öğrenemeyeceğiniz çok şey öğrenirsiniz. Doğa zihninizi temizler. Öğretir. Sevmeyi öğretir. Sevgiyi noktasallıktan alıp genişleterek yayar. Bir bakarsınız, bir çiçeği okşar, koparamaya kıyamazsınız. Kopardığınızda bir canlıyı öldürdüğünüzü fark edersiniz. İnsanoğlu ne zaman betona gömüldü, kalbi de o zaman küçüldü. Evrensel sevgiden noktasal bencilliğe evrildi.
Doğayı dinleyin, doğanın müziğini… Rüzgarın uğultusunu, yağmurun sesini… Minik bir kuzunun melemesini…
Ayaklarınıza sürünüp bir okşama bekleyen kedinizin sizde uyandırdığı merhamet duygusunu deneyimleyin.
Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Sevgi Üstüne” isimli şiirinde;
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli
Diye devam eder.
Seksen, doksan ve daha fazla yaşamak önemli değildir. Duyarak, hissederek, bir yüreğe dokunarak, kırık bir gönüle merhem sürerek, akan bir gözyaşını silerek, dermanı tükenen birine dermen olarak, bir yalnız kalmışa hatır sorarak ne kadar yaşadık? Kaç saatimizi anlayarak, hissederek, yaşadığımız dünyaya katkı sunarak geçirdiysek, işte gerçek yaşımız o kadardır. Gerisi ise zaman israfıdır. Yaşanmamıştır.
Zahide UÇAR
07.11.2024

Devamını Oku

AMAÇ İÇ SAVAŞ ÇIKARTMAK MI?

AMAÇ İÇ SAVAŞ ÇIKARTMAK MI?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

AMAÇ İÇ SAVAŞ ÇIKARTMAK MI?

Esenyurt  Belediye Başkanı derdest edil. Yerine kayyum atandı.  Birçok kişi bu konuda konuştu. CHP tepki koydu. Bu tepki de yorumlandı, eleştirildi. Ben konuya farklı bir yönden dikkat çekmek istiyorum. Şöyle ki;

Bahçeli açıklamasıyla terörist elebaşına açık destek vermiştir. Çok büyük tepki gelince, Mütareke Basını Anayasaya göre parti kapatma suçu işleyen Bahçeli’yi yıkama –yağlama yarışına girdi. Devlet aklıymış… Hadi oradan işbirlikçi etki ajanları… ABD aklı olan BOP sevicilik ne zaman devlet aklı oldu? Devlet aklı da, T.C. Devleti’nin aklı değil…. ABD’nin aklı… Sizler kimin basınısınız? (İtilaf devletleri+ABD)  basını mı?

Esenyurt Belediye Başkanı’nın belli hesaplar için tutuklandığı, AKP’lilerin tutuklama olmadan yaptıkları açıklamalardan belli oluyor. Kimse bana Ahmet Özer’in PKK bağlantısı nedeniyle alındığını söylemesin. Bu ülkede insanlar suçlu olduğu için tutuklansaydı, AKP’lilerin %95’i tutuklanırdı.  FETÖ gibi yetkisiz bir çeteye ülkenin en mahrem yerlerini teslim etmek suçtur kardeşim. Kozmik odaya girip savaş sırlarını servis etmek casusluk suçudur. Hem ülkeyi yöneteceksiniz, hem de ben yapmadım, aldandım diyeceksiniz. T.C. Kanunlarında aldandım diye bir madde var mı? Üstelik MİT, Askeri ve Emniyet istihbarat raporları ortada iken…

Ege’de tek kurşun atmadan adalarımızın Yunanistan’a hibe edilmesi müebbet hapis suçudur. AKP Genel Başkanı, Abdullah Gül, 2004 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yapanlar, 2004 yılından beri Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlığı yapanlar, adaların bağlı olduğu illerde görev yapan valiler… Hepsi müebbet Hapis cezası gerektiren bir suçu işlemiştir. Hepsi dışarıda. FETÖ’nün siyasi ayağı da dışarıda…

T.C. Devleti’nin varlığını, 17 milyon sığınmacıyı alarak tehlikeye düşürmek suçtur. Laiklik ilkesini çiğnemek, yasayla yasaklanmış tarikatları devlete ortak edip paralar aktarmak suçtur. Milli Eğitim Bakanlığına  yönetmek yerine, tarikatlarla birlikte yasaları çiğneyerek okullara ÇÖKMEK suçtur.

Hani, kendilerine azıcık yan bakanı bile, “halkı kin ve nefrete  yönlendirmek..” diye dava ediyorlar ya?… Halkı kin ve nefrete sürükleme suçunun  alasını AKP Genel Başkanı yaptı. Biz de onbinlerle karşınıza çıkarsak dediği insanlar bu ülkenin vatandaşıdır. Evde %50’yi zor tutuyorum demek suçtur. Halkın bir kesimine bunlar çürük, bunlar sürtük(fahişe) demek suçtur.

T.C. Devleti  vatandaşları 22 yıldır her türlü rezilliği, aşağılanmayı, kanun tanımazlığı yaşadı.

Anayasayı tanımayanların emrindeki yargıyı konuşmaya gerek yok.

Bir ülkenin Anayasasını kim tanımaz?

İŞGAL KUVVETLERİ TANIMAZ.

Durum bu kadar nettir.

***               ***           ***

Esenyurt Belediye Başkanının derdest edilmesi birçok projenin işleme konduğunu gösteriyor.

Bu tutuklamayla;

Bahçeli’nin ihanet açıklaması unutuldu.

Bebeklerin öldürülmesi konuşulmuyor. Belli ki bebek cinayetlerinin arkasında derin konular var. Konu sadece para değildir.

Yoksulluk, yağma, mala çökme, yabancı ülkelere yağmalattırılan yer altı kaynaklarımız konuşulmuyor. Bu kargaşada Cengiz ormanlara daldı, ağaç kesimleri başladı. Denizli’de günlerdir devam eden orman yangınını kimse konuşmuyor.

Tabii tutuklamanın amacı sadece bu yazdıklarım konuları karartmak amaçlı değildir.

AKP ATEŞLE OYNUYOR.

Esenyurt İstanbul’un en kalabalık ilçesi. Ahmet Özer %47.79 oy almış. Belli ki Kürt kökenli vatandaşlarımızın da oyunu almış. Özer açılım denen ihanette AKP tarafından akil olarak ikna turlarına katılmış. Bu ne demektir? Böyle bir ismi almak ince hesaplanmış bir proje olmalıdır. Tepkiyi ölçecekler. Kürtleri temsil ettiğini söyleyen parti ve dernekler tepki verecek. Bunu bildikleri için yandaşlar operasyonu meşru görecek. AKP, bakın CHP kimlerle kol kola deyip, Bahçeli’nin Öç-Alan, Öcalan(Artin Agopyan) güzellemesini unutturacak.

CHP’nin vereceği tepkiyi, toplumsal tepkiyi ölçecekler. Duruma göre buradan İmamoğlu’na yürüme niyetleri var.

AKP ATEŞLE OYNUYOR

Neden mi?

Gözlemlediğim birçok operasyon, verilen beyanatlar, sığınmacılara tanınan ayrıcalıklar ve Türk vatandaşlarının ikinci sınıf muamele görmesi…. BÜTÜN BUNLARIN BİR BİRİKİM YAPTIĞI AÇIKTIR. Toplumsal basınç yükseliyor. Fay kırıkları derinleşiyor. Ya da bilinçli bir şekilde derinleştiriliyor. Fizik kuralıdır. Biriken basınç sonunda toplumsal patlama, iç çatışmaya neden olur.

AKP İÇ ÇATIŞMA PLANLIYOR OLABİLİR Mİ?

AKP’nin üst düzey bir bürokratı geçmişte açıklama yapmıştı. Emekli olunca veda için saraya gitmiş. AKP Genel Başkanı bazı planlarını anlatınca emekli olan bürokrat;

“Aman efendim, iç savaş çıkar” demiş. AKP Genel Başkanı’nın cevabı gerçekten ürkütücüdür. Diyor ki;

“Çıksın, ezer geçeriz.”

Silahlı yapılar biliniyor. SADAT, HÖH, Osmanlı Ocakları… Siz bunlara bazı MHP ve AKP’lilerin güvenlik şirketlerini de ilave edin. Bilmediğimiz başka gruplar da olabilir. Bir iç savaş durumu için yasalar çıkarttılar. 15 Temmuz kalkışmasından sonra çıkartılan yasada, bir kalkışma olursa,  hükümet ile birlikte hareket edenler yargılanmayacak(!)? Sizce bu yasa neden çıkartıldı? Bu ülkenin ordusu, polisi, istihbaratı var. Köprüde kafa kesenlerin korunduğu gibi, yeni kafa kesicilerin korunması için neden yasa çıkartılır?

 

Bakınız, milletin bütün değerleriyle bile-isteye oynanıyor. Bütün sinir uçlarıyla oynanıyor. Bir kesimin aşırı zenginleşmesi, sonradan görmelerin(üstelik alın teriyle kazanılmış değil) halkla alay etmesi fay hatlarını sürekli tetikliyor. Öfke enerjisi birikiyor.

AMAÇ;

İç savaş çıkartarak sıkıştıkları köşeden kurtulup, İran benzeri bir darbe gerçekleştirerek, İMAM REJİMİNİ KURMAK olabilir mi?

Sahi, neydi bunların dava dedikleri şey?

DAVA: Laik T.C. Devletini bir şekilde sonlandırıp, İslam devleti kurmaktır.

ABD ile iktidar için anlaşırken, parti programını bile CFR’den aldılar. ABD İslam Devleti taleplerine onay verirken, federasyonu şart koşmuş olmalı ki, BOP eşbaşkanlığı  görevi kabul edilmiş.  2004 Yılından beri yeni Anayasa diye ciyaklamalarının arkasında BOP var. Türkiye’yi federasyona götürmek için Anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Yirmi yıldır yeni Anayasa yapmayı başaramadılar. Atatürk adını yok etmek istedikçe millet Atatürk’ü öğrendi ve ülkesini tehlikede görerek daha çok sahiplendi.

Hedefe varmak için tek seçeneğin iç savaş olduğu düşünülmüş olabilir mi?

Bal gibi olur. AKP yetkilileri yargılanmamak, kazanımları olan paraları kaybetmemek için her şeyi yapar. Bu artık açıkça görülen bir tablodur.

Eğer böyle bir planları varsa, ATEŞLE OYNUYORLAR demektir. Siz bir şeyi başlatırsınız ama durduramazsınız. Öyle bir durumda kimin nerede duracağını  da asla bilemezsiniz. O sarayı da kafanıza yıkabilirler, yasalarınızla kimseyi engelleyemezsiniz.

Bir iç savaş durumunda kimse yasa falan takmaz. Sizler zaten takmıyorsunuz.

Millet can derdine düşerse, vatanını kaybetme tehlikesini görürse, ummadığınız yerden vurulursunuz.

Bir de NATO(ABD) var. Müdahale için Dedeağaç’ta bekliyor.  Yunanistan fırsat kolluyor. Kendi İslam Federe devletimi kurayım derken, Kaddafi’nin akibetine uğrayabilirsiniz.

Kendini kurtarmak için kimse ülkeyi yakmasın. NERON’un  rolüne soyunmasın!

Kimsenin mecburiyeti T.C. Devleti ve Türk Halkının mecburiyeti değildir!

Bu da böyle biline!

Zahide UÇAR

(O1.11 2024)

Devamını Oku

CUMHURİYETİMİZ 101 YAŞINDA

CUMHURİYETİMİZ 101 YAŞINDA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

CUMHURİYETİMİZ 101 YAŞINDA

Bugün gerçekte kaybettiğimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılıdır. Cumhuriyet kutlamalarını görmeden romantik bir paylaşım yapmak istemedim. Gerçekte Cumhuriyetimize sahip çıkamadık. T.C. Devletinin yönetimi;

Tek adam rejimi olan bir monarşiye evrildi.

Önce T.C. tabelalarını indirdiler. Milli bayramlarımızı yasakladılar. T.C. Devletinin yaptığı fabrikaları ya sattılar, ya da kapattılar. Atatürk adı yazan stadyum, havaalanı vb. yerleri ya yok ettiler. Ya da yenisini yapıp Atatürk adından kurtuldular.

Amaç;

Cumhuriyete ait ne varsa yok ederek Cumhuriyetin hafızasını silmek, yeni nesle Cumhuriyetin hiçbir hizmeti olmadığına inandırmaktı.

Bu basit bir savaş değildir. Bu savaş Kurtuluş Savaşından bu yana devam ediyor.  İktidarı ele geçirenler BU SAVAŞI  devlet gücünü kullanarak devam ettiriyor. Cumhuriyet kurumları bu savaş nedeniyle çökertildi. Mr. Şimşek Londra tefecilerinin paralarını ödemeye odaklanmış, Türk halkına zırnık koklatmıyor. Türk halkı bilerek fakirleştirildi. Amaç düşünmesini engellemek, mücadele gücünü kırmaktır.

Tarım ve hayvancılık bilerek bitirildi. Bir kalkışma olursa, ithalatı durduracaklar. Halk aç kalacaktır. T.C. Devleti düşmanları aç kalan halkı teslim alacaktır. ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ne demişti?

“Petrolü kontrol ederseniz  ülkeyi kontrol edersiniz, tohumları kontrol ederseniz gıdayı kontrol edersiniz. Ve gıdayı kontrol eden, insanları da kontrol eder.”

Demek ki  fikir de ABD’den ithal…

***       ***     ***

Ülkeyi öyle bir çökerttiler ki, ne güvenlik kaldı, ne yaşam hakkı…

Emperyalist ülkelerin kapitalist şirketleri ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına çöktü. Korkunç bir vahşetle ülkemiz yağmalanıyor. Biz bu yağmayı Irak, Suriye, Libya işgalinde gördük. O zaman biz SAVAŞMADAN İŞGAL EDİLDİK DEMEKTİR!

Bu gerçeği biran önce idrak etmek zorundayız. Artvin’de bir vatandaşımız doğa katliamına karşı çıktığı için için şirket elemanı tarafından öldürüldü. Bana göre vatan savunmasında iç düşman tarafından şehit edildi.. Not edelim; “Bir gün vatanımızı geri alırsak, şehit edildiği yere anıtı dikilmelidir.

Antalya’da  TORAÇDER(Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği) kurucularından olan Ayşin ve Ali Büyüknohutçu yerleştikleri yayla evinin yakınındaki doğaya zarar veren taş ocağı ile mücadele ediyordu. Çift taş ocaklarına karşı açtıkları bazı davaları kazandıktan sonra öldürüldü.

Kesilmesin diye zeytin ağacına sarılan 70 yaşın üzerindeki bir ANA KADININ resmi, bu dönemin önemli bir simgesidir.

Türk askerini-polisini, Türk çocuklarını;

Dağını, ormanını, bahçelerini, ağaçlarını korumak için mücadele eden halkın üzerine salınıyor. Askerin görevi vatanı savunmak olduğu halde, ağaçlar, sular, dağlar, ormanlar üzerinden vatanını savunan halkın üzerine gidip, zaman zaman darp etmesi acı bir ironidir.

***         ****       ***

Bütün yaşadıklarımızdan aldığımız önemli ders şudur:

T.C. Devletini yaşatmanın, kurtarmanın tek yolu Atatürk ilkelerinde birleşmektir.

Bugün illerimiz ve ilçelerimizdeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını izledim. Anıtkabir’e akan Türk Halkını izledim.

Eski resmi kutlamalardan çok farklı bir ruh vardı. Türk Milleti Atatürk ve kurduğu devleti yok etmeye çalışan Kuva-yi  İnzibatiye’nin(Kuvayi Milliye Ordusuna karşı kurulan saray ve İngiliz ordusu) torunlarına bir cevap verdi. Meydanlara akarak, devletine-Cumhuriyete sahip çıktı.

Hilafetçilere, Atatürk düşmanlarına, kendilerine vatandaş ithal eden BOP’çulara;

Yediden yetmişe Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak için koşanların  tokat gibi bir cevabıdır bu meydanlar.

Başarmamak için hiçbir neden yok. Yeter ki bu enerjiyi soğurtmalarına izin vermeyelim.

Kaybettiğimiz Cumhuriyetimizi ve devletimizi geri almak azim ve kararlılığı ile;

Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun.

Ne Mutlu Türküm Diyene.

Zahide UÇAR

29 Ekim 2024

Devamını Oku

DERİN DEVLET TALİMAT MI VERDİ?

DERİN DEVLET TALİMAT MI VERDİ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

DERİN DEVLET TALİMAT MI VERDİ?

Arka Bahçeli’nin açıklamaları, AKP Genel Başkanının parti toplantısında, “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” açıklaması… Özgür Özel’in Demirtaş’ı ziyareti, Ahmet Türk Başkanlığında bir toplantının tertiplenmesi ve Özel’in çarpık açıklamaları… T.C. Devleti kumar masasına mı kondu ki,Özel el yükseltiyor? İstanbul Barosu’na AKP’ye Anayasa taslağı hazırlamış olan Kaboğlu’nun bölücü kadrosuyla başkan seçilmesi… Türk Tabipler Birliği Başkanı zaten bölücüdür. Bunların hiçbiri tesadüf değildir.

Farkında mısınız? Bu isimler Türkleri asla umursamıyor. Türkler bu hesapta yok! Hesap Anadolu’da Türk varlığını yok etmektir. Tıpkı 100 yıl önceki hesap gibi… Cumhuriyeti satır arası reklam olarak tanımlayanlar, kaldıkları yerden devam ediyor. Kaldıkları yer: Sevr.

*** *** ***

Ortadoğu devletlerinin sınırları İsrail adına değişiyor. Büyük Ortadoğu Projesi hız kazanmıştır. Ertuğrul Kürkçü’nün bebek katiliyle yaptığı bir röportaj vardı. Uyuşturucu baronu Kürkçü’ye; “PKK’yı kuran Ankara Kürdistan’ı da kuracak” diyordu.

Evet, iddia doğrulanıyor. Arka Bahçeli Umut hakkı diyerek 40 bin kişinin ölümünden sorumlu, uyuşturucu baronu bebek katilini TBMM’ne davet ediyor. Buna bir zamanlar Erdoğan zürriyetsiz demişti.

Ben “siz kimsiniz de milletin evlatlarının kanını PKK’ya pazarlıyorsunuz, siz evlat nedir bilir misiniz” diye sormayacağım. Çünkü kim oldukları artık açık olmuştur. Ben diyorum ki;

Bunlar siyasi kimlik altında İtilaf Devletlerinin sahaya sürdüğü temsilcilerdir.

PKK sorununa kasten Kürt Sorunu denilerek bütün Kürtler PKK ile eşitlenip PKK çatısı altına davet ediliyor. Üstelik küresel çetenin kendi kurduğu terör gruplarıyla ülkeleri dizayn ettiği bilinirken… Ortadoğu ülkeleri terörist gruplar kullanılarak parçalanmışken…

PKK bağımsız değil ki silah bıraksın. PKK, T.C. Devletini zayıf düşürüp bölmek için CİA ve MI6’nın kurduğu, birçok ülkenin destek verdiği küresel bir terör örgütüdür. Kürt adıyla yola çıksalar da, Ermeni ağırlıklı bir terör örgütüdür.

*** *** ***

İlk açılım ihaneti başlamadan önce CHP’ye operasyon yapıldı. Bütün eksikliklerine rağmen devletçi tarafı ağır basan Baykal baypas edildi. T.C. Devleti ile sorunlu olduğu anlaşılan Dersimli(!) Kılıçdaroğlu getirildi. Kılıçdaroğlu partiden Atatürkçüleri attı. Ordu’ya yapılan kumpasları geri planda; “askerler de hak etti” diyerek bir anlamda destekledi. Açılım ihaneti başladığında, akillerin piyasaya sürülmesi aklını Kılıçdaroğlu’nun verdiği ortaya çıktı.

Açıklamalardan;

Yeni bir sürece girildiği, derin(!) devletin uygulamay sokacağı projede Kılıçdaroğlu’nun bile sorun olacağı anlaşılıyor. CHP bir operasyon daha yedi. Müsamere kolu başkanı kıvamındaki Özgür Özel CHP’ye monte edildi.

Dikkat edersek, her kırılma noktasında CHP operasyon geçiriyor. Yeni duruma uyumu sağlanıyor.

İstanbul Anayasasından bahseden İmamoğlu Erdoğan’ın yerine hazırlanıyor.

Türkler nerede? Şimdilik KAN UYKUSUNDA görünüyor.

Bahçeli, Özel, AKP Genel Başkanı beni şaşırtmıyor. Bahçeli’ye arka Bahçeli diye yazalı çok oldu. Çünkü bütün ihanet arka bahçede pişiyordu. Şimdi vitrine çıktı. Özgür Özel’e; Siz Kimin Özelisiniz diye sorduğum yazı ortada. AKP Genel Başkanı ve ekibini 20 yıldır yazıyorum.

BOP hızlandı. İtilaf Devletlerinin temsilcilerinin kozaları kozadan çıkıp vitrinde yerini aldı. Belli ki derin(!) devlet talimat verdi. Peki, bizim derin devlet temsilcileri nereye bağlıdır?

Türkiye derin devleti= CİA+MI6+MOSSAD

BOP kimin projesi? CİA+MI6+MOSSAD projesi.

Öcalan ne demişti? PKK’yı kuran Ankara, Kürdistan’ı da kuracak. Ankara Barzanistan’ı kurdu. Nil’den Fırat’a Büyük İsrail’in Suriye parçasının kurulmasında rol aldı. Yani iddia doğrulanıyor. Çünkü bebek katili, PKK’yı kuran derin devlet görevlilerinin günü geldiğinde Kürdistan(Büyük İsrail Devleti) için harekete geçeceğini biliyordu.

*** *** ***

Bu durumda Türk Milletinin varlığını ve vatanını SAVUNMA HAKKI DOĞMUŞTUR.

Ya varlığını ve vatanını savunacak, ya da yok olmayı kabul edecektir.

İtilaf Devletleri siyasi uzantıları ile harekete geçtiyse, Türkler de Kuvayi Milliye temsilcileri olarak VATANINANAMUSUNA, ŞEREFİNE, GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAK MECBURİYETİNDEDİR!..

Zahide UÇAR (23. 10. 2023)

Devamını Oku

TAŞERON=TÜRK İSLAM SENTEZİ

TAŞERON=TÜRK İSLAM SENTEZİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZAHİDE UÇAR

TAŞERON=TÜRK İSLAM SENTEZİ

ABD veya küreselci  baronlar Türk Milliyetçiliğini kontrol altına almak için bir partiye rol verdi. Böylece Türklüğün yanına İslam sentezi eklendi. Matematik bilen bu iki kavramın toplanamayacağını bilir. Dini inançla bir ırkın toplamı olur mu? Emperyalizm oldurdu. Türk İslam sentezcileri Müslüman olmayan Türkleri Türk saymadı. Ne güzel proje değil mi? Türk İslam sentezi kavramı Türçülük taslayan Türkleri Araplaştırdı. Bu tezgahı midesi kabul etmeyenler koptu. Türk İslam sentezcileri siyasal İslamcı, Müslüman Kardeşlerin Türkiye temsilcileri gelene kadar iktidar olamadı. Şimdi bu emperyalist projenin Türk kısmını MHP, İslam kısmını AKP temsil ediyor. Türk İslam sentezi koalisyonu ülkeyi  esir aldı. Bunların biri Amerikan milliyetçisi, diğeri İngiliz Müslümanı. AKP İngilizlerin kurduğu Vahhabiliğin kurucusu Şerif Hüseyin’in görevini Türkiye’de güncelledi.  Emperyalizme uyumlu, kullanışlı, namaz-oruç-haç  ritüeli dışında hiçbir ahlaki değeri olmayan, vitrine sakal ve türbanı koymuş, VATANSIZ bir inanç sistemi oluşturdu.

Amerikan milliyetçisi MHP, Türkler ve Türk yurdu boğazlanırken boğazlayanlarla iş birliği yapmaktadır. Sadece iş birliği yapmakla da kalmıyorlar. Fedailiğini de yapıyor. Mafyokrasinin vitrin mankenleri…

***         ***        ***

AKP  F-CİA’yı yasaları çiğneyerek devlete ortak etti. Bir düşman ne yaparsa onu yapıp önce ülkenin ordusuna saldırdılar. Savaş sırlarını çalıp CİA ve Yunanistan’a servis ettiler. Yetmedi, bir savaş durumunda ülke içinde harekete geçirilecek siviller de deşifre edildi. Hatta bir savaş durumunda iç direnişte kullanılmak üzere bir yerlere depolanan silahların yeri de açık edildi. Bu faaliyetin Türkçesi neydi?

Bir ülkenin silahlı gücüne düşman saldırır değil mi? Bir ordunun zayıflatılması kimin işine yarar? Tabii ki DÜŞMANIN! Bir savaş durumunda iç direnişi başlatacak isimler niye deşifre edilir? Belli ki Türkiye’Yİ SICAK BİR SAVAŞA SOKMA PLANI VAR. Bu savaş başlamadan iç direnişi başlatacak insanları açığa çıkararak hedef haline getirmek, ülkenin bağışıklık sistemini kırmak anlamına gelir. Sahi, o isimlerden kaç kişi doğal olmayan yollardan ölüme gitti, biliyor muyuz? Hayır, bilmiyoruz.

***     ***      ***

Türkiye’de Türklerle sinsice savaşan bir Türk İslam sentezi koalisyonu var. Suriyeli GEÇİCİ SIĞINMACILAR, Afganlı ABD askerleri, şimdi de ülkemiz 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılara açıldı. Filistinliler, Afrikalılar…. Kim varsa ülkeye alınıyor. Bu sadece bir sığınmacı sorunu değildir. Bu, Türklere karşı açılmış onlarca savaşın sadece bir cephesidir.

Bir başka cephe, Türklerin devletten dışlanması ve bile-isteye fakirleştirilmesidir.

Bir başka cephe, gıdalarla oynayıp Türklerin kısırlaşmasına ve sağlıklarını kaybetmesine zemin hazırlamaktır..

Bir başka cephe, çoğunun yabancı istihbaratlarla bağı olan, Diyanet ile birlikte insanları dinden nefret ettiren tarikat ve cemaatler üzerinden, Türk ve Türk akılcılığına karşı açılan savaştır.

Bütün yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız küresel şirketlere peşkeş çekilmiş, ABD devlet olamadan vahşi bir şekilde yapılan madenciliğe eşdeğer bir vahşilikle ülkemiz yağmalanmaktadır.

Eğitim çökertilmiş, Laiklik çiğnenerek akılcılığın terk edildiği Ortaçağ aklının hakim olduğu bir sisteme evrilmiştir.. Çocuklar öğretmenlik formasyonu olmayan, yeterli eğitim almayan imam ve tarikat elemanlarıyla buluşturulmuştur. Osmanlı’nın yıkılmasına neden olan dönme-devşirme aklı Milli Eğitim üzerinden bugün ve yarınımıza bir cephe daha açmıştır.

Irak, Suriye, Libya’da BOP için taraf olan AKP, Amerika adına lejyonerlik görevi almıştır. BOP uğruna Barzani imar edilmiş, Suriye’de Fırat’ın Doğusu’na PKK’nın yerleşmesine neden olmuşlardır. Bazıları buna yanlış politika diyor. Bunların hiç biri yanıldıkları için değil, bilakis, bile-isteye gerçekleştirdikleri faaliyetlerdir.

Ege’de 20 adamızı Yunanistan’a peşkeş çekerek, Yunanistan adına T.C. Devletine sessiz bir savaş açmışlardır.

Dedeağaç Lozan Antlaşmasına göre silahsız bir alandır. Yunanistan Lozan’ı çiğneyerek Dedeağaç’ta ABD’nin askeri yığanak yapmasına izin verdi. AKP Türkiye’nin haklarını savunmayarak ABD’nin ülkemize karşı oluşturduğu tehdide olur verdi. Yani, ABD-Yunan ortaklığının Türkiye’ye olan tehdidini görmemezliğe geldi.

TÜRK İŞÇİLERİNİ sendikasızlaştırarak köle işçi haline getirdi. Ülkemizde beyaz adam ve Arapların aldığı şirketlere Türk çocuklarını ucuz, köle işçi yaptı.

Sağlık ve eğitim piyasalaştırılarak, fakirin çocuğunu okutabilmesini, kaliteli bir sağlık hizmeti almasını imkansız hale getirdi.

Tarımı ve hayvancılığı bile isteye, küreselcilerin taleplerini karşılamak için bitirdi. Köylerdeki okulları önce kapattı, taşımalı eğitim sistemi getirdi. Şimdi servis hizmeti de verilmeyecek. Tasarruf bahane, köylüleri şehirlere sürüp tarlalara çökme fikri şahane.

Vatandaşın vatandaşlık bağı mülkiyet hakkı ile güçlenir. Köyünüz, ata yadigarı toprağınız o topraklardaki kökünüzdür. Kökünüz ne kadar derine inerse o kadar güçlü ve dirençli olursunuz. Köylünün vatanına bağı bu kökler nedeniyle sağlamdır. Tarımı bitirenler, köylünün elinden meraları alanların asıl niyeti, yani ev ödevleri şimdi açık oldu. Tarımı yapılamaz hale getirip 2 yıl ekilmeyen tarlaları kiraya vereceklermiş…. Önce köylülere teklif edeceklermiş… Hikaye, asıl niyete kılıf… Ahmet’in ekemediği araziyi komşu Mehmet mi ekecek? Tabii ekemeyecek. O zaman araziler birleştirilerek küresel şirketlere kiralanacak. Küresel şirketler GDO’lu ürün ekecek. Artık o toprak bitmiş demektir. Normal tohum ekemezsiniz. AKP zaten yerli tohumu yasaklayıp,Türk çiftçisini küresel şirketlerin insafına terk etmişti değil mi? İşte bu da Türk köylüsüne Küresel şirketler adına açılan bir savaştır. Köy biterse ülkeyi unutun. Köy, toprak bağımsızlıktır. İşte bu önemli ayak kırılacaktır.

Bu uygulamayı Doğuda yapamazlar. Ağalar direnir. Kan davası çıkar. Gene elinden toprağı alınacak olanlar İçanadolu’da tarım yapan gariban çifçiler olacaktır.

Tarlaları kiraya verin. Çifçiliği hepten terk etmeye iki yıl yeter. Tarım çok zor iştir. Bıraktığınız an geriye dönüş nerede ise imkansızdır.

Artık mal ve can güvenliğimiz yoktur. Çünkü hukuk bitmiş, yargı Turuncu Türk İslam sentezci taşeronların SİLAHINA dönüşmüştür.

Mal ve can güvenliği olmayan insanların vatandaşlık bağı zayıflar ve sonra kopar. Her cepheden saldırı altında olan Türk Milleti köksüzleştiriliyor.

Osmanlı’nın yıkılış sürecinde de kanun yoktu. Eşkıya halkı haraca kesmişti. Şimdiki gibi mala çökmeler vardı. Rüşvetsiz iş yapılmazdı. Aynı durumu farklı biçimlerde YENİDEN yaşıyoruz.

Mütareke basınımız emperyalizmin emrindedir. 2008 yılında Soros, “basına 8 milyon dolar dolar dağıttım” açıklaması yapmıştı. Din adamı kisvesiyle, “Türklüğümden istifa ettim” deyip sonunda tecavüzcü Yunan’a sığınan Mustafa Sabri’nin fikri mirasçıları da görev başındadır.

Her açıdan 1914 şartları 2024 yılında ortaya çıkmıştır. Aktörlerin sadece isimleri farklıdır. Dedelerimiz Osmanlı’nın borcunu ödedi, bu gidişe Osmanlıcılık üzerinden ülkemizi borç batağına sürükleyerek çöküşü hızlandıranların borcunu gene gariban Türkler ödeyecektir.

AKP gariban Türkler üzerinden lale devri yaşıyor.  Abdülhamit üzerinden saray sömürüsü yapanlar, Abdülhamit’in yolundan giderek savaşmadan isteyene istediğini veriyor.

Ülkemizi uyuşturucu cenneti yaparak en büyük cepheyi açtılar. Uyuşturucu kullanımı ilkokula kadar indi. Küçücük kasabalarda bile uyuşturucu kullanımı hızla yayılıyor. Uyuşturucu baronu Hikmetyar’ın dizinin dibine çökenlerin ne yapacağını sanıyorduk acaba?

AKMHP Türk İslam Sentezi koalisyonu T.C. Devletine karşı bir değil, yüzlerce cepheden saldırıyor.

Anayasa Mahkemesini tanımamak demek BAL GİBİ DARBEDİR!

Bu darbenin son resmi de Ahlat’ta verildi. Bahçeli, Erdoğan ve Anayasa’nın 4. Maddesi değişsin diyen bölücü Zekeriya Yapıcıoğlu elele poz verdi.  İşte yeni anayasa dedikleri şey, bu resmin yasal hale getirilme işlemidir. Yapıcıoğlu AKP’nin kimine göre gizli, bize göre çok açık ajandasının tepkisini ölçmek için kullanılmıştır. Yani, bir anlamda AKP’nin mayın eşeği rolünü üstlenmiştir.

Bartholomeos AKP’nin gizli ajandası gereği Ekümenik Patrik sıfatıyla faaliyet yürütmektedir. Unutmayın, Bartholemeus  CİA organizasyonuyla kurgulanan Ergenekon davasına müdahil olmuş, Kurtuluş Savaşı kahramanlık madalyası olan Papa Eftim’in emaneti Sevgi Erenerol aleyhinde açıklamalar yapmıştır.

AKP  Atatürk’ün hain ilan edip Yunanistan’a yolladığı Türk düşmanı Rum papaz 6. Konstantin’in kemiklerini  2011 yılında İstanbul’a getirdi. Neden?

Keşke Yunan kazansaydı diyen ajanı en üst düzeyde ağırlamak sözün sahibini onaylamak değil de nedir?

Asker katili hain Seyit Rıza’nın heykeli Tunceli’ye dikildi. CHP sessiz kalarak onay verdi.

İşgalin içeriden yürütüldüğünü anlamak için daha ne yapsınlar istiyoruz?

 

***         ***      ***

Ya anamuhalefet?

Meclis konu mankeni durumundadır. Sarayı meşrulaştırma aparatıdır. Bir işlevi yoktur.

AKMHP yargı dışına çıkartılmıştır.

Laiklik, dil birliği, vatanın bölünmez bütünlüğü ihlal edilmiştir. Vatan Batıdan bölünmüştür. T.C. Devletine ait topraklar(adalar)da Yunanistan ile yetki paylaşan bakanların, valilerin, askerlerin cezadan kurtulmak için yeni anayasaya ihtiyaçları vardır(!)

Güney Doğu’da Kürtçe sessizce resmi dil haline geliyor.

PKK Diasporası Kürtlerin kendi kaderini tayin için BM’e başvurdu. Başvurusu kabul edildi.

İkiz yasalar kim döneminde hazırlandı? 57. Hükümet döneminde. Yani Bahçeli’nin de içinde olduğu koalisyon döneminde. Yasalaşamadan 57. Hükümet yıkıldı. AKP gelir gelmez İkiz Yasaları(bölünme yasası) Baykal’ın CHP’si ile onayladı. Yani, hepsi orada, suç, cinayet ve ihanet mahallindeydi. Üstelik önümüzde Yugoslavya gibi dilimlere ayrılmış bir örnek varken. İşte o nedenle bugün kimse konuşmuyor. Üç maymunu oynuyor.

Diyarbakır’da bir bulvara “Türk öldürmek gavur öldürmekten daha iyidir” diyen İngiliz ajanı Şeyh Sait hainin adı verildi. Gene İngiliz ajanı İskilipli Atıf’ın adı cadde, hastane, cami ve parklara verildi. 2012 yılında Çorum’da yapılan bir parka İskiliğli Atıf’ın adı verildi. Açılışa Bülent Arınç katıldı.

Ordu belediyesi tarafından Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ithafen; “biz denize insan dökmedik, biz denize taş dökerek Avrupanın tek havalimanını inşa ettik” pankartı asıldı. Yunan lobisinin bir elemanı AKP’den belediye başkanı seçilmiş. Seçenler bu pankarttan utanmamış.

Şeyhülislam, hain, Türklüğümden estağfurullah diyen Mustafa Sabri’nin adı Tokat’ta Anadolu İmam Hatip Lisesine verildi.

Bütün bu ihanet tablosu, Kuvayi İnzibatiye ihanet birliğinin yeniden dirilip T.C. Devletinin kurucu unsuruna meydan okuduğunu göstermez mi?

Binali Çanakkale Köprüsünün açılışında; “Çanakkale artık her türlü geçilir” dedi iyi mi?

Siz bu söz cahillikten mi söylendi sanıyorsunuz? Tabii ki hayır. Çanakkale’de hangi devletlerle savaştık? Fransa, Avustralya, Y. Zelenda, İngiltere ile savaştık. Çanakkale artık her türlü geçilebilir davetiyesi bu ülkelere mi gönderildi?

 Türk düşmanlarının ölüsüyle dirisi Türklere karşı birleşiyor, kör müyüz?

***         ***      ****

Ana Muhalefet partisi Türk Milletine savaş açmış bir koalisyonla particilik oynayarak koalisyonu meşru hale getiriyor. Sığınmacı adı altındaki sessiz işgale yeterli tepki konmuyor.  Rezerv Alan kumpasının iptali için dava açmadılar. Ege’de işgal edilen adalarımızı halka anlatmadılar. Vatandaşlar suç duyurusunda bulundu ama muhalefet(CHP, İYİP) suç duyurusunda bile bulunmadı.

Ülkemiz kara para cehennemine döndü. Kara paranın piyasaya hakim olduğu bir ülkede namuslu para barınmaz, barınamaz. Nerede ise tek üretim alanımız olan tekstil firmaları komşu ülkelere taşınıyor. Üretim bitirilmiş. Emperyal aklın emrindekiler paraları millet bahçelerine GÖMÜYOR. Bu ne ANLAMA GELİR? “Çalışmayın, üretmeyin, beslenmeyin… Bunlar gerçekleşince zaten tembelleşecek, yardımlarla nefes alacak, onurunu koruyamayacaksın. Hayal bile kuramayacaksın. Nefes alan kuklaya dönüşeceksin..” ANLAMINA GELİR.

Böyle bir ülkede enflasyon düşecek demek YALANIN EN BÜYÜĞÜDÜR!

Böylesine büyük ihanet ve işgale susan halk MAZLUM DEĞİL, SUÇ ORTAĞIDIR.

Dünya bambaşka bir döneme evrilirken Ortaçağ Karanlığında debelenen ülkeler yok olmaya mahkumdur. Sen deccaliyetin temsilcisi şeyh, şıhlar önünde secde ederken, cami cambazlarının ağzına aval aval bakarken elin oğlu gelir seni kıçından patlatır, mefta olursun.

En çok hayret ettiğim durum ise;

“KENDİ ÜLKESİNDEKİ ŞEYTANLARA TAPANLARIN ŞEYTAN TAŞLAMAK İÇİN HACCA GİTMESİ….”

Zahide UÇAR (23.09.2024)

Devamını Oku