21 Aralık 2024 Cumartesi
Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası Adana Şehit Samet Özkan İlkokulunda Kutlandı
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
HAKKANİYET ÇEMBERİ
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
ZAHİDE UÇAR
Arap Baharı Ortadoğu ateşi olarak devam ediyor. Birinci Dünya Savaşının haritası, Gazi Mustafa Kemal tarafından engellendiği için tamamlanamadı. BOP’ni bu haritanın tamamlanma projesi olarak görmeliyiz.
Irak, Libya çok kolay parçalandı. Irak’ta bir tarikatla, Libya’ya dışarıdan sokulan terör gruplarıyla parçaladılar…
AKP Hükümeti en başından beri bu projenin ortağıdır. Unutmuş olabilirsiniz, hatırlayalım; Davutoğlu Libya’ya sokulan yüzer-gezer teröristlere bavulla elden para dağıttı. İş bitince yaralı teröristler Türkiye’de tedavi edildi. Kaddafi linç edildiğinde Davut’un oğlu Hillary Clinton ile çak yapıyordu. AKP Ortadoğu’ya sokulan bir Truva Atı mı? Türk Milleti bu sorunun cevabını bulmak zorundadır!
*** *** ***
Ateş yüzümüzü yalıyor!
Suriye’ye binlerce terörist sokuldu. Esat ailesinin yaptığı zulümler nedeniyle içeride bulunan muhalif gruplarla birleştiler. Kürtlerin ilk açıklaması, “rejimin yanındayız” oldu. AKP Salih Müslim ile iletişime geçti. İstanbul’da ağırladılar. Davutoğlu’nun Salim Müslüm’e ; Kürdistan vaat ettiğini” öğrendik. Yani, PYD dedikleri yapının ebesi, ABD ile birlikte AKP’dir.
Bush Irak’a saldırmaya hazırlandığında “bu bir haçlı savaşıdır” dedi. AKP Genel Başkanının geçmişte Haçlı Savaşını övdüğü konuşmadan bir paragraf hatırlayalım: “…. Haçlı seferleri çok yoğun bir şekilde bilim ve sanat noktasında alışverişlerde bulunduğu dönemdir(!)?…”
Ateş yüzümüzü yalıyor!
Suriye Ordusu birden yok oldu. Tıpkı Saddam’ın ordusu gibi…
Bu demektir ki, iki devletin ordusu da operasyon yemiş. Ya Türkiye?
Balyoz ve Türevi davaların BOP ile bağlantısı artık ortaya çıkıyor. Kozmik oda casusluk faaliyeti BOP’nin bir operasyonuydu. Bu operasyonu neden yedik? Türkiye Cumhuriyeti Devleti için ne planlanıyor ki, önce içeriden çökertme operasyonu yapıldı?
Suriye’de iç savaş başladığında Halep’ten arayan Türkmen kökenli bir Suriye Vatandaşı şunları söyledi; “Nüfus kütükleri yakıldı. Buraya dışarıdan bilmediğimiz birçok insan yerleştirildi.”
Şimdi dönelim Türkiye’ye;
Bizde nüfus kütükleri yakılmadan içeriye ABD askeri olan Afganlar sokuldu. ABD askeri Afganlar Türkiye’ye neden sokuldu? O askerler Suriye’ye sokuldu mu? Ya da Türkiye’de planlanan bir operasyon için kara gücü olarak mı bekletiliyor?
**** ***** ******
Suriye’nin parçalanması zamana yayıldı? Neden?
İç savaş uzun sürünce devletin gücü tükenir. Yoksullaşan halk rejime öfke duyar. Süre uzadıkça ve maddi imkanları gerileyen, yoksullaşmadan payını alan ASKERİN moral gücü çöker. İnancı zayıflar. İşte o noktada devreye istihbarat örgütleri girer. Sosyal medyada; Katar eski Başbakanı Hamad Bin Casim’in bir açıklaması paylaşıldı. Açıklamaya göre Suriye ordusunda en üstten erine kadar para dağıtmışlar. Yani, bir orduyu satın almışlar…
*** *** ***
Gelelim Türkiye’ye;
Türkiye’de üretim bitirildi. İşsizlik çok yüksektir. Fakirleştirme bir tercih haline geldi. Gençlerin gelecek umudu yok edildi. Adalete olan güven sıfırlandı. Kadın cinayetleri ve çocuk tecavüzleri, imam diye ortaya çıkan bazı kişilerin sapkın fetvaları ve bu fetvalara sessiz kalarak adeta onaylayan siyasi iktidar… Yandaş ihale soyguncusu şirketlerin tekrarlanan vergi afları… Bir de üstüne fakir halka yüklenen vergiler..
Uyuşturucu batağına düşen gençler… Mafyalaşma ve mala çökmeler tıpkı Osmanlı’nın 1909-1919 yıllarına benziyor.
Bütün kurumlar çökertildi. Korkunç bir toplumsal çürümeyle karşı karşıyayız. Kimsenin kimseye güveni kalmadı.
Farklılıklar derinleştirildi. Trol denilen maaşlı yaratıklar kin ve nefret tohumları ekme görevi aldı. Bir paylaşımda; “Bu Kemalistlerin eline fırsat geçse bize kezzap içirir” diyordu. Atatürk ve Cumhuriyete olan saldırı, iftira, yalan korkunç boyuta vardı. Bu paylaşımların sadece trol işi olduğunu düşünemeyiz. Belli ki bu paylaşımları okuyan Cumhuriyetçilerin nefret duyguları şiddetlensin isteniyor. Yarılma ne kadar derin olursa, çatışma da o kadar şiddetli olur. Bunların arkasında yabacı istihbarat elemanlarının olduğunu düşünüyorum. Kurtuluş Savaşında iç düşmanla birleşen yabancı istihbarat elemanlarının yayınlarını bir düşünün. O zaman da din kullanılmıştı.
İmam kılıklı bazı görevlilerin Cumhuriyet düşmanlığını körükleyen paylaşımları, Atatürk düşmanlıkları, iftira ve yalanları…
Türk Milletinin değerlerinin sürekli aşağılanması, Türklerin varlığını inkara varan açıklamalar… Türk adının birçok yerden kaldırılması, Türkiyelilik dayatması Türklerin sürekli dolmasına neden oluyor. Türkler kurucu unsurdur. Ülke bizim diye sabrediyor. Elinden almaya kalkınca oluşacak patlamanın şiddetini kimse tahmin edemez.. Belki de tahmin edip öncü rolüne soyunanlar satın alınır, kimbilir..
Bütün kışkırtmalar bir iç savaş planı için hazırlığa benziyor. Ve siyaset bu hazırlığı belli ki idrak edemiyor. Belli ki akıl hocalarının etki ajanı olduğunu idrak edemiyorlar. İdrak etseler hedefte sadece Türkiye’nin değil, kendilerinin de olduğunu anlarlardı…
Türkiye’nin 2024 yılı Ekim Ayı itibarı ile cari açığı 7.7 milyar dolardır. Brüt Dış borç stoku 512 milyar dolar, net dış borç stoku 265.4 milyar dolardır. Bu miktar cari açık ve dış borç başlı başına güvenlik sorunudur.
*** **** ****
Güney Kıbrıs Rum kesimi hızla silahlanıyor. Rumlar askerlikten terhis olunca silahlarını yanında götürüyor. Böylece sivil halk silahlanmış oluyor. Tıpkı Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde olduğu gibi… Emekli Albay Aziz Ergen Rum kesiminde hükümetin bilgisi altında 15 yaş grubuna silah dağıtılıyor diye açıklama yaptı. Ve biz AKP Genel Başkanı’nı Yunan Başbakanı ve Rum kesiminin başbakanı ile kahve içerken görüyoruz. Bu resmin anlamı şudur: “Rum tarafını devlet olarak tanıyoruz. “ Peki Yunan Başbakanı Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nin Başbakanı ile kahve içer mi? Asla! Rum tarafı AKP’nin sessiz kalışıyla Avrupa Birliğine girmişti. Ne güzel değil mi(!)? Belli ki Rumlar bir savaş hazırlığı içinde. Bir savaş durumunda NATO’da birlikte olduğumuz Avrupa Devletleri AB ülkeleri olarak karşımıza çıkacak…
AKP Yıllardır Ege’de taviz veriyor. Akdeniz’deki haklarımızdan feragat ettiler. Belli ki Kıbrıs konusunda yeni taviz isteniyor. Yoksa savaş mı?…
Türkiye’de iç çatışma çıkarttıkları an Rumlar Kuzey Kıbrıs Türk Devletine saldırır mı? Türkiye kendisiyle uğraşırken, Kıbrıs Türk Devleti’ne sahip çıkabilir mi?
*** *** ***
YENİ ABD İSTİHBARAT DİREKTÖRÜ Tulsi Gabbard;
“Türkiye yıllardır İŞİD ve El Kaide teröristlerine perde arkasında destek veriyor. Türkiye ve Erdoğan dostumuz değil. Dünyanın en büyük diktatörlerinden biri, İslamcı bir halifelik kurmak istiyor.” Diye açıklama yaptı.
Bu açıklamadan ne anlamalıyız? ABD görevlileri Kaddafi, Saddam, Esat için de buna benzer açıklamalarda bulundu. Sonuç ortadadır.
Bu açıklamadan benim anladığım şudur;
Sayın Erdoğan, istediğimiz her şeyi kabul etmezsen, diğerlerinin başına ne geldiyse, senin de başına aynısı gelir diye şantaj yapılıyor.
Ve sarayın bazı danışmanları Erdoğan’ı Saddamlaştırmak için her şeyi yapıyor.
ABD NATO ülkesi, bize saldıramaz diyenler var. Bilgisizlik.. Arap Baharında ülkeler terörist gruplar kullanılarak şekillendirildi, parçalandı.
Türkiye’de ne kadar terör grubu var, biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Bir patlama için ortam nasıl hazırlanıyor, görüyoruz. Her şey bir ajanın provakasyonu ile başlar. İşte o zaman bize direk savaş açamayan ABD, NATO OLARAK ÜLKEYE GİRER. Sahi, Yunanistan’da NATO ülkesi değil mi? Yunanistan’ı da yanında getirir mi? Malum, bir karışıklık durumunda NATO’nun çoook iyi niyetle müdahale hakkı var ya(!)?
Ateş yüzümüzü yalıyor…
Türk Milleti Bu süreçte birlik olmalıdır. Kışkırtmalara, provakasyonlara soğuk kanlı bir akılla yaklaşmalıdır. “Böl ve yut” taktiğine malzeme olmadan ülkemize sahip çıkmalıyız.
Türkiye AKP’den de, AKP Genel Başkanından da, meclis tiyatrosunun oyuncularından da çok büyüktür!
ZAHİDE UÇAR
Bugün sizlere yaşadığımız bir hikâyeyi anlatacağım:
Bir kurt köpeğimiz vardı, adı Ece. Ece’yi oturduğumuz evin yanında bulunan komşunun bahçesine oynaması için götürdük. Koşturdu, eğlendi, yanımıza oturdu. Bahçede ağaçlar arasına bağlanmış ipler vardı. Minik bir kuş gelip ipe kondu. Ece kuşa havlamaya başladı. O andan itibaren belgesellik bir eğlenceye şahit olmaya başladık.
Kuş Ece’nin etrafında yakından uçup yükseliyor, ece havlayarak kuşu kovalıyor. Kuş o kadar alçaktan uçarak Ece ile eğleniyor ki, biz şaşkınlıkla izliyoruz. Kuş Ece’nin yakalarım sandığı mesafeden uçuyor, Ece koşuyor, sonra kuş dönüp ipe konuyor. Gene alçalıyor, Ece’ye yaklaşıyor. Yere çok yakın uçup Ece’yi koşturuyor. Sonunda bizim Ece yorgunluktan dili bir karış vaziyette toprağa çöktü. Gözümüzün önünde Ece ile resmen dalga geçen minik kuş gösterisini tamamlayıp uçup gitti. Herhalde “şuna bir ders vereyim” dedi.
Evet;
Biri minicik bir kuş, Ece kocaman bir kurt köpeğiydi ama kuş kanatlarına güveniyordu.
Aklıma bir söz geldi: “Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz; çünkü güvendiği dal değil, kendi kanatlarıdır.”
Bir de Kastamonu’da bizim köyde bir söz vardır:
“Köpeğin avanağı yol eskitir.”
Ece’yi 8 yıl önce kaybettik. Onu kaybettiğimizde bağırarak ağlamıştım. Ona tabii ki avanak demeye kıyamam. Şartları eşit değildi.
Bu yaşanmış hikayeden çok ders çıkartabiliriz.
Doğa ile iç içe yaşarsanız insan yığınlarından öğrenemeyeceğiniz çok şey öğrenirsiniz. Doğa zihninizi temizler. Öğretir. Sevmeyi öğretir. Sevgiyi noktasallıktan alıp genişleterek yayar. Bir bakarsınız, bir çiçeği okşar, koparamaya kıyamazsınız. Kopardığınızda bir canlıyı öldürdüğünüzü fark edersiniz. İnsanoğlu ne zaman betona gömüldü, kalbi de o zaman küçüldü. Evrensel sevgiden noktasal bencilliğe evrildi.
Doğayı dinleyin, doğanın müziğini… Rüzgarın uğultusunu, yağmurun sesini… Minik bir kuzunun melemesini…
Ayaklarınıza sürünüp bir okşama bekleyen kedinizin sizde uyandırdığı merhamet duygusunu deneyimleyin.
Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Sevgi Üstüne” isimli şiirinde;
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli
Diye devam eder.
Seksen, doksan ve daha fazla yaşamak önemli değildir. Duyarak, hissederek, bir yüreğe dokunarak, kırık bir gönüle merhem sürerek, akan bir gözyaşını silerek, dermanı tükenen birine dermen olarak, bir yalnız kalmışa hatır sorarak ne kadar yaşadık? Kaç saatimizi anlayarak, hissederek, yaşadığımız dünyaya katkı sunarak geçirdiysek, işte gerçek yaşımız o kadardır. Gerisi ise zaman israfıdır. Yaşanmamıştır.
Zahide UÇAR
07.11.2024
ZAHİDE UÇAR
Esenyurt Belediye Başkanı derdest edil. Yerine kayyum atandı. Birçok kişi bu konuda konuştu. CHP tepki koydu. Bu tepki de yorumlandı, eleştirildi. Ben konuya farklı bir yönden dikkat çekmek istiyorum. Şöyle ki;
Bahçeli açıklamasıyla terörist elebaşına açık destek vermiştir. Çok büyük tepki gelince, Mütareke Basını Anayasaya göre parti kapatma suçu işleyen Bahçeli’yi yıkama –yağlama yarışına girdi. Devlet aklıymış… Hadi oradan işbirlikçi etki ajanları… ABD aklı olan BOP sevicilik ne zaman devlet aklı oldu? Devlet aklı da, T.C. Devleti’nin aklı değil…. ABD’nin aklı… Sizler kimin basınısınız? (İtilaf devletleri+ABD) basını mı?
Esenyurt Belediye Başkanı’nın belli hesaplar için tutuklandığı, AKP’lilerin tutuklama olmadan yaptıkları açıklamalardan belli oluyor. Kimse bana Ahmet Özer’in PKK bağlantısı nedeniyle alındığını söylemesin. Bu ülkede insanlar suçlu olduğu için tutuklansaydı, AKP’lilerin %95’i tutuklanırdı. FETÖ gibi yetkisiz bir çeteye ülkenin en mahrem yerlerini teslim etmek suçtur kardeşim. Kozmik odaya girip savaş sırlarını servis etmek casusluk suçudur. Hem ülkeyi yöneteceksiniz, hem de ben yapmadım, aldandım diyeceksiniz. T.C. Kanunlarında aldandım diye bir madde var mı? Üstelik MİT, Askeri ve Emniyet istihbarat raporları ortada iken…
Ege’de tek kurşun atmadan adalarımızın Yunanistan’a hibe edilmesi müebbet hapis suçudur. AKP Genel Başkanı, Abdullah Gül, 2004 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yapanlar, 2004 yılından beri Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlığı yapanlar, adaların bağlı olduğu illerde görev yapan valiler… Hepsi müebbet Hapis cezası gerektiren bir suçu işlemiştir. Hepsi dışarıda. FETÖ’nün siyasi ayağı da dışarıda…
T.C. Devleti’nin varlığını, 17 milyon sığınmacıyı alarak tehlikeye düşürmek suçtur. Laiklik ilkesini çiğnemek, yasayla yasaklanmış tarikatları devlete ortak edip paralar aktarmak suçtur. Milli Eğitim Bakanlığına yönetmek yerine, tarikatlarla birlikte yasaları çiğneyerek okullara ÇÖKMEK suçtur.
Hani, kendilerine azıcık yan bakanı bile, “halkı kin ve nefrete yönlendirmek..” diye dava ediyorlar ya?… Halkı kin ve nefrete sürükleme suçunun alasını AKP Genel Başkanı yaptı. Biz de onbinlerle karşınıza çıkarsak dediği insanlar bu ülkenin vatandaşıdır. Evde %50’yi zor tutuyorum demek suçtur. Halkın bir kesimine bunlar çürük, bunlar sürtük(fahişe) demek suçtur.
T.C. Devleti vatandaşları 22 yıldır her türlü rezilliği, aşağılanmayı, kanun tanımazlığı yaşadı.
Anayasayı tanımayanların emrindeki yargıyı konuşmaya gerek yok.
Bir ülkenin Anayasasını kim tanımaz?
İŞGAL KUVVETLERİ TANIMAZ.
Durum bu kadar nettir.
*** *** ***
Esenyurt Belediye Başkanının derdest edilmesi birçok projenin işleme konduğunu gösteriyor.
Bu tutuklamayla;
Bahçeli’nin ihanet açıklaması unutuldu.
Bebeklerin öldürülmesi konuşulmuyor. Belli ki bebek cinayetlerinin arkasında derin konular var. Konu sadece para değildir.
Yoksulluk, yağma, mala çökme, yabancı ülkelere yağmalattırılan yer altı kaynaklarımız konuşulmuyor. Bu kargaşada Cengiz ormanlara daldı, ağaç kesimleri başladı. Denizli’de günlerdir devam eden orman yangınını kimse konuşmuyor.
Tabii tutuklamanın amacı sadece bu yazdıklarım konuları karartmak amaçlı değildir.
AKP ATEŞLE OYNUYOR.
Esenyurt İstanbul’un en kalabalık ilçesi. Ahmet Özer %47.79 oy almış. Belli ki Kürt kökenli vatandaşlarımızın da oyunu almış. Özer açılım denen ihanette AKP tarafından akil olarak ikna turlarına katılmış. Bu ne demektir? Böyle bir ismi almak ince hesaplanmış bir proje olmalıdır. Tepkiyi ölçecekler. Kürtleri temsil ettiğini söyleyen parti ve dernekler tepki verecek. Bunu bildikleri için yandaşlar operasyonu meşru görecek. AKP, bakın CHP kimlerle kol kola deyip, Bahçeli’nin Öç-Alan, Öcalan(Artin Agopyan) güzellemesini unutturacak.
CHP’nin vereceği tepkiyi, toplumsal tepkiyi ölçecekler. Duruma göre buradan İmamoğlu’na yürüme niyetleri var.
AKP ATEŞLE OYNUYOR
Neden mi?
Gözlemlediğim birçok operasyon, verilen beyanatlar, sığınmacılara tanınan ayrıcalıklar ve Türk vatandaşlarının ikinci sınıf muamele görmesi…. BÜTÜN BUNLARIN BİR BİRİKİM YAPTIĞI AÇIKTIR. Toplumsal basınç yükseliyor. Fay kırıkları derinleşiyor. Ya da bilinçli bir şekilde derinleştiriliyor. Fizik kuralıdır. Biriken basınç sonunda toplumsal patlama, iç çatışmaya neden olur.
AKP İÇ ÇATIŞMA PLANLIYOR OLABİLİR Mİ?
AKP’nin üst düzey bir bürokratı geçmişte açıklama yapmıştı. Emekli olunca veda için saraya gitmiş. AKP Genel Başkanı bazı planlarını anlatınca emekli olan bürokrat;
“Aman efendim, iç savaş çıkar” demiş. AKP Genel Başkanı’nın cevabı gerçekten ürkütücüdür. Diyor ki;
“Çıksın, ezer geçeriz.”
Silahlı yapılar biliniyor. SADAT, HÖH, Osmanlı Ocakları… Siz bunlara bazı MHP ve AKP’lilerin güvenlik şirketlerini de ilave edin. Bilmediğimiz başka gruplar da olabilir. Bir iç savaş durumu için yasalar çıkarttılar. 15 Temmuz kalkışmasından sonra çıkartılan yasada, bir kalkışma olursa, hükümet ile birlikte hareket edenler yargılanmayacak(!)? Sizce bu yasa neden çıkartıldı? Bu ülkenin ordusu, polisi, istihbaratı var. Köprüde kafa kesenlerin korunduğu gibi, yeni kafa kesicilerin korunması için neden yasa çıkartılır?
Bakınız, milletin bütün değerleriyle bile-isteye oynanıyor. Bütün sinir uçlarıyla oynanıyor. Bir kesimin aşırı zenginleşmesi, sonradan görmelerin(üstelik alın teriyle kazanılmış değil) halkla alay etmesi fay hatlarını sürekli tetikliyor. Öfke enerjisi birikiyor.
AMAÇ;
İç savaş çıkartarak sıkıştıkları köşeden kurtulup, İran benzeri bir darbe gerçekleştirerek, İMAM REJİMİNİ KURMAK olabilir mi?
Sahi, neydi bunların dava dedikleri şey?
DAVA: Laik T.C. Devletini bir şekilde sonlandırıp, İslam devleti kurmaktır.
ABD ile iktidar için anlaşırken, parti programını bile CFR’den aldılar. ABD İslam Devleti taleplerine onay verirken, federasyonu şart koşmuş olmalı ki, BOP eşbaşkanlığı görevi kabul edilmiş. 2004 Yılından beri yeni Anayasa diye ciyaklamalarının arkasında BOP var. Türkiye’yi federasyona götürmek için Anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Yirmi yıldır yeni Anayasa yapmayı başaramadılar. Atatürk adını yok etmek istedikçe millet Atatürk’ü öğrendi ve ülkesini tehlikede görerek daha çok sahiplendi.
Hedefe varmak için tek seçeneğin iç savaş olduğu düşünülmüş olabilir mi?
Bal gibi olur. AKP yetkilileri yargılanmamak, kazanımları olan paraları kaybetmemek için her şeyi yapar. Bu artık açıkça görülen bir tablodur.
Eğer böyle bir planları varsa, ATEŞLE OYNUYORLAR demektir. Siz bir şeyi başlatırsınız ama durduramazsınız. Öyle bir durumda kimin nerede duracağını da asla bilemezsiniz. O sarayı da kafanıza yıkabilirler, yasalarınızla kimseyi engelleyemezsiniz.
Bir iç savaş durumunda kimse yasa falan takmaz. Sizler zaten takmıyorsunuz.
Millet can derdine düşerse, vatanını kaybetme tehlikesini görürse, ummadığınız yerden vurulursunuz.
Bir de NATO(ABD) var. Müdahale için Dedeağaç’ta bekliyor. Yunanistan fırsat kolluyor. Kendi İslam Federe devletimi kurayım derken, Kaddafi’nin akibetine uğrayabilirsiniz.
Kendini kurtarmak için kimse ülkeyi yakmasın. NERON’un rolüne soyunmasın!
Kimsenin mecburiyeti T.C. Devleti ve Türk Halkının mecburiyeti değildir!
Bu da böyle biline!
Zahide UÇAR
(O1.11 2024)
ZAHİDE UÇAR
Bugün gerçekte kaybettiğimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılıdır. Cumhuriyet kutlamalarını görmeden romantik bir paylaşım yapmak istemedim. Gerçekte Cumhuriyetimize sahip çıkamadık. T.C. Devletinin yönetimi;
Tek adam rejimi olan bir monarşiye evrildi.
Önce T.C. tabelalarını indirdiler. Milli bayramlarımızı yasakladılar. T.C. Devletinin yaptığı fabrikaları ya sattılar, ya da kapattılar. Atatürk adı yazan stadyum, havaalanı vb. yerleri ya yok ettiler. Ya da yenisini yapıp Atatürk adından kurtuldular.
Amaç;
Cumhuriyete ait ne varsa yok ederek Cumhuriyetin hafızasını silmek, yeni nesle Cumhuriyetin hiçbir hizmeti olmadığına inandırmaktı.
Bu basit bir savaş değildir. Bu savaş Kurtuluş Savaşından bu yana devam ediyor. İktidarı ele geçirenler BU SAVAŞI devlet gücünü kullanarak devam ettiriyor. Cumhuriyet kurumları bu savaş nedeniyle çökertildi. Mr. Şimşek Londra tefecilerinin paralarını ödemeye odaklanmış, Türk halkına zırnık koklatmıyor. Türk halkı bilerek fakirleştirildi. Amaç düşünmesini engellemek, mücadele gücünü kırmaktır.
Tarım ve hayvancılık bilerek bitirildi. Bir kalkışma olursa, ithalatı durduracaklar. Halk aç kalacaktır. T.C. Devleti düşmanları aç kalan halkı teslim alacaktır. ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ne demişti?
“Petrolü kontrol ederseniz ülkeyi kontrol edersiniz, tohumları kontrol ederseniz gıdayı kontrol edersiniz. Ve gıdayı kontrol eden, insanları da kontrol eder.”
Demek ki fikir de ABD’den ithal…
*** *** ***
Ülkeyi öyle bir çökerttiler ki, ne güvenlik kaldı, ne yaşam hakkı…
Emperyalist ülkelerin kapitalist şirketleri ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına çöktü. Korkunç bir vahşetle ülkemiz yağmalanıyor. Biz bu yağmayı Irak, Suriye, Libya işgalinde gördük. O zaman biz SAVAŞMADAN İŞGAL EDİLDİK DEMEKTİR!
Bu gerçeği biran önce idrak etmek zorundayız. Artvin’de bir vatandaşımız doğa katliamına karşı çıktığı için için şirket elemanı tarafından öldürüldü. Bana göre vatan savunmasında iç düşman tarafından şehit edildi.. Not edelim; “Bir gün vatanımızı geri alırsak, şehit edildiği yere anıtı dikilmelidir.
Antalya’da TORAÇDER(Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği) kurucularından olan Ayşin ve Ali Büyüknohutçu yerleştikleri yayla evinin yakınındaki doğaya zarar veren taş ocağı ile mücadele ediyordu. Çift taş ocaklarına karşı açtıkları bazı davaları kazandıktan sonra öldürüldü.
Kesilmesin diye zeytin ağacına sarılan 70 yaşın üzerindeki bir ANA KADININ resmi, bu dönemin önemli bir simgesidir.
Türk askerini-polisini, Türk çocuklarını;
Dağını, ormanını, bahçelerini, ağaçlarını korumak için mücadele eden halkın üzerine salınıyor. Askerin görevi vatanı savunmak olduğu halde, ağaçlar, sular, dağlar, ormanlar üzerinden vatanını savunan halkın üzerine gidip, zaman zaman darp etmesi acı bir ironidir.
*** **** ***
Bütün yaşadıklarımızdan aldığımız önemli ders şudur:
T.C. Devletini yaşatmanın, kurtarmanın tek yolu Atatürk ilkelerinde birleşmektir.
Bugün illerimiz ve ilçelerimizdeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını izledim. Anıtkabir’e akan Türk Halkını izledim.
Eski resmi kutlamalardan çok farklı bir ruh vardı. Türk Milleti Atatürk ve kurduğu devleti yok etmeye çalışan Kuva-yi İnzibatiye’nin(Kuvayi Milliye Ordusuna karşı kurulan saray ve İngiliz ordusu) torunlarına bir cevap verdi. Meydanlara akarak, devletine-Cumhuriyete sahip çıktı.
Hilafetçilere, Atatürk düşmanlarına, kendilerine vatandaş ithal eden BOP’çulara;
Yediden yetmişe Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak için koşanların tokat gibi bir cevabıdır bu meydanlar.
Başarmamak için hiçbir neden yok. Yeter ki bu enerjiyi soğurtmalarına izin vermeyelim.
Kaybettiğimiz Cumhuriyetimizi ve devletimizi geri almak azim ve kararlılığı ile;
Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun.
Ne Mutlu Türküm Diyene.
Zahide UÇAR
29 Ekim 2024
ZAHİDE UÇAR
Arka Bahçeli’nin açıklamaları, AKP Genel Başkanının parti toplantısında, “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” açıklaması… Özgür Özel’in Demirtaş’ı ziyareti, Ahmet Türk Başkanlığında bir toplantının tertiplenmesi ve Özel’in çarpık açıklamaları… T.C. Devleti kumar masasına mı kondu ki,Özel el yükseltiyor? İstanbul Barosu’na AKP’ye Anayasa taslağı hazırlamış olan Kaboğlu’nun bölücü kadrosuyla başkan seçilmesi… Türk Tabipler Birliği Başkanı zaten bölücüdür. Bunların hiçbiri tesadüf değildir.
Farkında mısınız? Bu isimler Türkleri asla umursamıyor. Türkler bu hesapta yok! Hesap Anadolu’da Türk varlığını yok etmektir. Tıpkı 100 yıl önceki hesap gibi… Cumhuriyeti satır arası reklam olarak tanımlayanlar, kaldıkları yerden devam ediyor. Kaldıkları yer: Sevr.
*** *** ***
Ortadoğu devletlerinin sınırları İsrail adına değişiyor. Büyük Ortadoğu Projesi hız kazanmıştır. Ertuğrul Kürkçü’nün bebek katiliyle yaptığı bir röportaj vardı. Uyuşturucu baronu Kürkçü’ye; “PKK’yı kuran Ankara Kürdistan’ı da kuracak” diyordu.
Evet, iddia doğrulanıyor. Arka Bahçeli Umut hakkı diyerek 40 bin kişinin ölümünden sorumlu, uyuşturucu baronu bebek katilini TBMM’ne davet ediyor. Buna bir zamanlar Erdoğan zürriyetsiz demişti.
Ben “siz kimsiniz de milletin evlatlarının kanını PKK’ya pazarlıyorsunuz, siz evlat nedir bilir misiniz” diye sormayacağım. Çünkü kim oldukları artık açık olmuştur. Ben diyorum ki;
Bunlar siyasi kimlik altında İtilaf Devletlerinin sahaya sürdüğü temsilcilerdir.
PKK sorununa kasten Kürt Sorunu denilerek bütün Kürtler PKK ile eşitlenip PKK çatısı altına davet ediliyor. Üstelik küresel çetenin kendi kurduğu terör gruplarıyla ülkeleri dizayn ettiği bilinirken… Ortadoğu ülkeleri terörist gruplar kullanılarak parçalanmışken…
PKK bağımsız değil ki silah bıraksın. PKK, T.C. Devletini zayıf düşürüp bölmek için CİA ve MI6’nın kurduğu, birçok ülkenin destek verdiği küresel bir terör örgütüdür. Kürt adıyla yola çıksalar da, Ermeni ağırlıklı bir terör örgütüdür.
*** *** ***
İlk açılım ihaneti başlamadan önce CHP’ye operasyon yapıldı. Bütün eksikliklerine rağmen devletçi tarafı ağır basan Baykal baypas edildi. T.C. Devleti ile sorunlu olduğu anlaşılan Dersimli(!) Kılıçdaroğlu getirildi. Kılıçdaroğlu partiden Atatürkçüleri attı. Ordu’ya yapılan kumpasları geri planda; “askerler de hak etti” diyerek bir anlamda destekledi. Açılım ihaneti başladığında, akillerin piyasaya sürülmesi aklını Kılıçdaroğlu’nun verdiği ortaya çıktı.
Açıklamalardan;
Yeni bir sürece girildiği, derin(!) devletin uygulamay sokacağı projede Kılıçdaroğlu’nun bile sorun olacağı anlaşılıyor. CHP bir operasyon daha yedi. Müsamere kolu başkanı kıvamındaki Özgür Özel CHP’ye monte edildi.
Dikkat edersek, her kırılma noktasında CHP operasyon geçiriyor. Yeni duruma uyumu sağlanıyor.
İstanbul Anayasasından bahseden İmamoğlu Erdoğan’ın yerine hazırlanıyor.
Türkler nerede? Şimdilik KAN UYKUSUNDA görünüyor.
Bahçeli, Özel, AKP Genel Başkanı beni şaşırtmıyor. Bahçeli’ye arka Bahçeli diye yazalı çok oldu. Çünkü bütün ihanet arka bahçede pişiyordu. Şimdi vitrine çıktı. Özgür Özel’e; Siz Kimin Özelisiniz diye sorduğum yazı ortada. AKP Genel Başkanı ve ekibini 20 yıldır yazıyorum.
BOP hızlandı. İtilaf Devletlerinin temsilcilerinin kozaları kozadan çıkıp vitrinde yerini aldı. Belli ki derin(!) devlet talimat verdi. Peki, bizim derin devlet temsilcileri nereye bağlıdır?
Türkiye derin devleti= CİA+MI6+MOSSAD
BOP kimin projesi? CİA+MI6+MOSSAD projesi.
Öcalan ne demişti? PKK’yı kuran Ankara, Kürdistan’ı da kuracak. Ankara Barzanistan’ı kurdu. Nil’den Fırat’a Büyük İsrail’in Suriye parçasının kurulmasında rol aldı. Yani iddia doğrulanıyor. Çünkü bebek katili, PKK’yı kuran derin devlet görevlilerinin günü geldiğinde Kürdistan(Büyük İsrail Devleti) için harekete geçeceğini biliyordu.
*** *** ***
Bu durumda Türk Milletinin varlığını ve vatanını SAVUNMA HAKKI DOĞMUŞTUR.
Ya varlığını ve vatanını savunacak, ya da yok olmayı kabul edecektir.
İtilaf Devletleri siyasi uzantıları ile harekete geçtiyse, Türkler de Kuvayi Milliye temsilcileri olarak VATANINA, NAMUSUNA, ŞEREFİNE, GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAK MECBURİYETİNDEDİR!..
Zahide UÇAR (23. 10. 2023)